Meral Akşener'den Emine Erdoğan'a çağrı

Meral Akşener'den Emine Erdoğan'a çağrı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kadın gazetecilerle bir araya geldi. Akşener, konuşmasında Emine Erdoğan'a da çağrıda bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde partisinin genel merkezinde kadın gazetecilerle bir araya geldi.

Parti olarak, kadınların toplumda ve iş hayatında daha güçlü yerlere gelmesi için çalışacaklarını söyleyen Akşener, kadınların tüm partilerde siyasete girebilmeleri için bütçe ayıracaklarını ifade etti.

Akşener, gündemdeki ittifak iddialarıyla ilgili de konuşarak, Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'nun AKP ile ittifakı kabul etmeyince hedef haline geldiğini belirtti.

Kadın gazetecilere açıklamalarda bulunan Akşener'in ifadelerinden satırbaşları şöyle:

“Bütün kadın meclislerine, barolara, kadın gruplarına tüm kadınlarımıza bir mektup yazdım. Şimdi bu mektubu size okumak istiyorum

Ülkemizdeki mevcut koşullar, kadına, çocuğa dair sorunların çözülmesi şöyle dursun giderek derinleşmesine neden olmaktadır. Kadına ve onun temsil ettiği tüm alanlara dair çözümler asla ve kat’a kadınla empati kurmayan, kuramayan, buna niyetli de olmayan bir yönetim anlayışla çözülemez. Bu gerçeğin sizler de farkındasınız. Biz kadınların hep birlikte olarak korku duvarını yıkmaktan başka çaremiz bulunmamaktadır.

Sizler de çok iyi bilmektesiniz ki, bugün ülkemizde kontrol dışı, denetlenemez, empati yoksunu bir cumhurbaşkanı vardır. O Cumhurbaşkanı, çocuklarımızın eğitim durumundan, bir kısmının uğradığı tacize, kadınlarımızın yaşadığı şiddet ve cinayetlerden, çalışma koşullarına kadar her duruma, sadece ve sadece kendi gücüne hizmet edecek bir çerçeveden bakmaktadır.

Çünkü, o Cumhurbaşkanı kadınların ve çocukların sorunlarına odaklanamayacak kadar kendisine odaklanmış durumdadır. O Cumhurbaşkanı ihtiras tramvayına binmiştir. Başkanlık ihtirası, insanlara insan gibi bakmasını engellemekte, sadece oy sayısı gibi görmesine yol açmaktadır. Kendisi için, başkanlık uğrunda feda edilemez bir şey yoktur.

Bugün ülkemizde, ihtiras ağına düşmüş Cumhurbaşkanını şikâyet edecek, kontrol edebilecek tek bir yer kalmıştır, o da Emine Erdoğan hanımefendinin kendisidir. Hanımefendiden istirhamımız eşleri beyefendiye ‘biraz da evde oturmasını’ söylemesidir.

Türkiye’yi bu ihtiras ağından kurtaracaksa kadınlar kurtaracaktır…

Sayın Erdoğan’ın kadınlar için söylediği sözler ortada. Sayın Erdoğan sadece padişah olmayı, kral olmayı istese anlarım. Avrupa krallıklarına baktığımız zaman hepsinin danıştığı bir sistem olduğunu görürsünüz. Sayın Erdoğan bu ülkenin babası sanıyor kendini. Evin otoritesini sağlayan, bazı çocuklarını seven, bazılarından nefret eden bir baba gibi görüyor. Onun evindeki kadınlar, kız çocukları gibi yaşayamayız. Bugün çeşitli şartlarda nefes aldığınız bu iktidarın sürmesi durumunda ortadan kalkacak. Bunun adı başkanlık sistemi. Erken seçim olacağına hala inanıyorum. Biz 2019’da da olsa bu seçimleri kazanacağız. Güçlü kuvvetler ayrımının olduğu hukukun üstünlüğünün ön planda olduğu samimi bir hukuk reformunun olduğu Türkiye için çalışacağız.

Sayın Erdoğan muhalefeti de kendi yapar oldu. Çıktı ‘İstanbul’un silueti bozuldu’ dedi. Kim bozdu? ‘Millet hukuksuzluktan ağlıyor’ dedi. Bu tam bir garabet meselesi. Uluslararası hukukun altına imza attığımız AİHM’e gidilmemesinin bir mekanizmasını oluştursun. Biz bu hususta her türlü desteği verebiliriz.

Ayrımcılığa sebep olan, erkek gözüyle yazılmış bütün kanunları kadınlar üzerindeki ayrımcılığın önüne geçilmesi için ayıklanması gerekiyor. Partimizde uyguladığımız en az yüzde 25’lik kotayı diğer partiler içinde tavsiye ederim, zorunlu kılarım.

Hiçbir üst rütbede iş insanı yönetici kadınımız yok. Bunun için çalışmalar yapmamız gerekir. Kadına saldırılarda iyi hal indirimini hayal edilemez bir duruma getiririm. Bugün aslında emekçi kadınların günü. Bildiğim bir şey var o da şudur. Kadınların kalıcı olmadığı bir siyasi dünyamız var. Kadınlarımızın ismi kalıcı değil. Kadınlarımızın iyimser ayrımcılıkla desteklenmesi gerekiyor. İlk defa siyasete atılacak kadınlar için resmi bir pay ayrılmasını sağlayacağım. Çeşitli roller var üzerimizde. Bu yüzden ekonomik özgürlüğü edinmek siyasete girmek için geç kalıyoruz. Çocuklarımızı büyütmemiz gerekiyor. Çalışan koca olunca ona bağlı kalmak zorunda oluyoruz. Bu yüzden kadınlarımızı bütün partilerde siyasete girmeleri için bütçe ayıracağım."

İTTİFAK AÇIKLAMASI

"AKP Genel Başkanı Saadet Partisi ile bir görüşme yaptı sanırım SP ittifak kapılarını kapattı ki bir anda hedef haine geldiler. Sayın Temel Karamollaoğlu’nun tespit ve kararlarına saygı duyuyoruz bu konuda.

Ben ordunun nasıl davrandığı konusunda bir fikri burada ifade edemem. Kadrolaşma, kayırma, soru çalınması gibi durumlardan fakir aile çocuklarına iki yol kaldı. Biri uzman çavuşluk diğeri taşeron. Şehit olan çocuklarımızın evlerine bakınca görüyorsunuz. Safranbolu’da bir kardeşimizin evine gittim beden eğitimi öğretmeni atanamayınca uzmanlığa gitmiş. Bu tespiti yapmak zorundayım. Bu milli ittifak söyleminin cılkı çıktı. En son ‘çürük yumurta’ söylemi ortaya atıldı. Sürekli çemkiren, iftira atan bir tablo karşımızda. Sayın Erdoğan’ın milliyetçilik bilgisi zayıf, tarih bilgisi de yok. Kızılelma söyleminden de habersiz. Ama görülüyor ki şimdi ‘bozkurt’a da sahip çıkılıyor. Ben şimdi soruyorum Sayın Bahçeli’nin odasındaki 17/25 saati duruyor mu? Sayın Erdoğan, Bahçeli için söylediği sözler için özür diledi mi? Gibi sorularımız var."

PARTİ İSMİ NEREDEN GELDİ

"İp konusunu sayın Bahçeli gündeme getirdi. Bu ismi gençler buldu. Bizim yaş grubumuzda yılların getirdiği sabit düşünceler var. Gençlerimize baktığımızda bir mizah gücü var. Sonuç itibariyle bu gençlere hitap edecek bir isim. İki gece uyuyamadım arkadaşlarla paylaşmak için. O çocuklara söz vermiştim ben bulduğunuzu kabul edeceğiz diye, sonuç olarak çok da iyi oldu."

YÜZDE 33 KOTASI

"Evet gerçeği, doğrusu odur. Ben yüzde otuz istemiştim ama böyle gerektiği için 25’te tuttuk. Büyük şehirlerde bulunur ama küçük şehirlerde sıkıntı yaşarız dedi arkadaşlar yoksa benim hedefim daha yüksekti.

Kadınlarımızın daha iyi şartlarda yaşaması için siyasi hayatım boyunca çalıştım. Kadınlar için geriye baktığımızda yapamadıklarım oldu ama pişman olduğum bir şey yapmadım. Bakanlığım döneminde de bu konuda çalışmalarım oldu.

Cumartesi anneleri o zaman çok daha yoğundu. Bir otobüs yaptırmıştım içine sadece kadın polislerimizi koyduk. Gelin çocuklarınızı birlikte arayalım dedi. Anneler geldi birlikte aradık. Meclis Başkanlığım döneminde de bilirsiniz beni gündem dışı konuşmalarda her zaman kadınlara öncelik vermeye çalıştım. Ama yine de yapamadığım şeyler var bunları gerçekleştirmeye çalışmaya devam ediyorum."