Seçime sayılı günler var... AKP''nin başörtüsü teklifini "seçim kozu" olarak kullanacağını söyleyen Meral Akşener bugünkü grup toplantısında iktidarın seçimi kaybederse ne yapacağını açıkladı.
"SEÇİMİ KAYBEDERLERSE..."
Akşener “Şimdiden sağdan soldan duyuyorum. Saray’daki siyaset dehaları orada burada abuk sabuk konuşuyor. Vay efendim neymiş bu seçim diğerleri gibi değilmiş. Başörtü meselesinin tekrar gündeme gelmesi iyi olmuş bunun seçimde çok faydası olurmuş. Yok eğer seçimi kaybederlerse Anayasa Mahkemesi’nden bu metni iptal ettirirlermiş. Seçim sonrasında da bunun ekmeğini yemeye devam ederlermiş” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN SENİ UYARIYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan''a "seni uyarıyorum" diye seslenen Akşener
"Daha ahlaksızca olanı da var teklif mecliste 400''ü bulsa da bazı milletvekillerine hayır oyu kullandırıp referandumuma götürürlermiş. Bu konu bir sınavdır. Kim hangi siyasi rantı kovalıyor beni ilgilendirmez. Ben şunu bilirim ant olsun yemin olsun başörtülü başörtüsüz tüm kadınların tüm insanlarımızın saf ve temiz duygularını sömürmenize müsaade etmem etmeyeceğim.
Saray’da kumpasın dümenin her türlüsü var ahlaktan eser yok. Adeta entrikanın her çeşidi yaşanıyor. Erdoğan''ın Saray düzeni bu. Bizans Sarayı''nın bunlardan öğrenecekleri var.
Sayın Erdoğan ben de sana bizzat seslenmek istiyorum. Gel bu konunun üzerindeki tüm tartışmaları kapatalım, gel bu meseleyi sonsuza dek ülke gündeminden çıkaralım. Milletin tamamını kapsayacak düzenleme yapalım" dedi.
Akşener''in konuşmasından diğer önemli başlıklar şöyle:
*Bu arkadaşların nazarında siyaset pasta, başörtüsü ise dilimden başka bir şey değil. Bu mesele esasında kapanmış bir yaradır.
*İnancı doğrultusunda hür bir şekilde yaşamak, evrensel olarak bireyin hakkıdır. Halihazırda yürürlükte olan mevzuat da bunun için yeterlidir. Ne yasal ne de Anayasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur” dedi.
*O nedenle mecburen bu anayasa yapılacakmış. Biz elbette siyaseti bir kurnazlık yarışı olarak gören bu arkadaşları, seçim kazanmak için her şeyi mubah bilen siyasi partinin giderayak bir kanun teklifinden Anayasa peyda etme gayretlerine şaşırmadık.
“20 YILDIR NEREDEYDİNİZ”
*Doğal olarak bazı soruları da Madem Anayasa’da bir değişiklik olmalıydı son 20 yılda neredeydiniz? 2008''de bu konuda düzenleme yapıldı. O zaman Mecliste olan bizler de buna destek verdik.
*Mezardan ölüleri kaldırıp sandığa götürdüğünüz referandumda bu değişikliği neden yapmadınız? Aklınıza mı gelmedi yazmayı mı unuttunuz?
*Hep bir uçtan bir uca gitti bu ülke. Sağduyunun ortadan kalktığı kutuplaşma üzerinden her türlü rantın devşirildiği bir düzenek devam ediyor. Bugün başörtü mevzusu da benzer konu.
*Mesela 2017’de bir kez daha anayasa reformu yaptınız. 150 yıllık birikimi tek kalemde sildiniz rejimi değiştirdiniz. Peki o gün neredeydiniz?
*Memleketin bu kadar ağır sorunları varken esasında var olmayan bu mesele siyasetin gündemini kapladı. Elbette biz de bu duruma sırtımızı dönemeyiz. Bu arkadaşlar anayasa yapma konusunda olağanüstü yeteneğe sahip.
*Şimdiden sağdan soldan duyuyorum. Saray’daki siyaset dehaları orada burada abuk sabuk konuşuyor. Vay efendim neymiş bu seçim diğerleri gibi değilmiş.
*Başörtü meselesinin tekrar gündeme gelmesi iyi olmuş bunun seçimde çok faydası olurmuş. Yok eğer seçimi kaybederlerse Anayasa Mahkemesi’nden bu metni iptal ettirirlermiş. Seçim sonrasında da bunun ekmeğini yemeye devam ederlermiş.
“ERDOĞAN SENİ UYARIYORUM”
*Daha ahlaksızca olanı da var teklif mecliste 400''ü bulsa da bazı milletvekillerine hayır oyu kullandırıp referandumuma götürürlermiş.
*Erdoğan seni uyarıyorum bu konu bir sınavdır. Kim hangi siyasi rantı kovalıyor beni ilgilendirmez. Ben şunu bilirim ant olsun yemin olsun başörtülü başörtüsüz tüm kadınların tüm insanlarımızın saf ve temiz duygularını sömürmenize müsaade etmem etmeyeceğim.
*Saray’da kumpasın dümenin her türlüsü var ahlaktan eser yok. Adeta entrikanın her çeşidi yaşanıyor. Erdoğan''ın Saray düzeni bu. Bizans Sarayı''nın bunlardan öğrenecekleri var.
*Sayın Erdoğan ben de sana bizzat seslenmek istiyorum. Gel bu konunun üzerindeki tüm tartışmaları kapatalım, gel bu meseleyi sonsuza dek ülke gündeminden çıkaralım.
Milletin tamamını kapsayacak düzenleme yapalım.
“HAYDİ BUYUR BEN VARIM”
*Eğer ajandam var bunu değiştiremem diyorsan eğer ben siyasi rant peşindeyim bu pastayı kimseye yedirmem diyorsan gerçekten ortak akıl arıyorsan haydi buyur ben varım biz varız İYİ Parti olarak varız. Özgürlük alanını genişleten teklifimiz var.
*Arkadaşlarımız çalıştı biz hazırız. Sahici mutabakata varıp esasında var olmayan bu tartışmayı tarihe gömmeye varız. Bu konuda kim samimi değil tüm Türkiye izlesin. Millet devlet bütünlüğüne daha fazla zarar vermeyelim.
*Milletimizin gerçek sorunlarına, kanayan yaralara, okula aç giden çocuklara dönelim. Milletimize dönelim. Başörtülü başörtüsüz tüm kadınların hayatını dar eden yakıcı meselelere dönelim.
*Yeni hikayeler yazmanın kavgasını verelim. Bu vesileyle tüm kadınlarımıza ve milletimize seslenmek istiyorum.
*20 yıllık bir iktidarın, ülkemizde; ekonomiden, eğitime, sağlıktan, hukuka kadar, hemen her alanda sergilediği, devasa beceriksizliğin, hayatımızı esir alan, acı sonuçlarını, hep birlikte yaşıyoruz.
*Bilge Kağan yazıtında, ne yazar, biliyor musunuz? “Türk Milleti için, gece uyumadım, gündüz oturmadım. Tanrı lütfettiği için, ölecek milleti kaldırdım. Çıplak milleti, giydirdim. Fakir milleti, zengin ettim. Nüfusu az milleti, çok ettim. Başka milletler arasında, onları pek üstün kıldım.
*Gelin görün ki; 20 yıllık iktidarında, kadim devlet geleneğimizden, zerre nasiplenememiş Sayın Erdoğan''ın, beceriksiz idaresinde; artık her sabaha, “Acaba bugün, başıma ne gelecek?” kaygısı ile uyanıyoruz. Artık her günü; Ayakta kalabilme endişesi ile geçiriyoruz. Artık her ayı; büyüyen borçlarla, büyüyen dertlerle, büyüyen bir belirsizlikle tamamlıyoruz.
*Bu vahim tabloya, sebep olanlar ise; her sabaha, ihtişamlı saraylarında uyanıyorlar. Her günü, lüks içinde, sefa içinde, büyük bir keyifle geçiriyorlar.
*Her ay; beceriksizliklerine kılıf olarak, yepyeni bahaneler, yepyeni yalanlar, yepyeni masallar uyduruyorlar. Şimdi bu düzen, adil bir düzen midir? Elbette hayır! Bu düzen, Türk Milleti''ne layık bir düzen midir? Elbette hayır! Bu düzen, koskoca Türk Devleti''ne, yakışır bir düzen midir? Elbette hayır!
*Çünkü Sayın Erdoğan, bu düzeni, milletin iyiliği için değil, kendi koltuğunu korumak için, bilerek ve isteyerek kurdu.
“BU GÖZLER NELER GÖRDÜ, NELER…”
*İktidarın yönetim anlayışında tarımdan anlamayanın Tarım Bakanı, ekonomide anlamayanın Maliye Bakanı olduğunu gördük. Bu gözler neler gördü, neler…
*En büyük özelliği damat olmak olan damat bakan vardı. ‘Dolar 10 lira, 15 lira olacak… Çok beklersiniz’ demişti ya… Kendisi paket olduktan sonra ışıltılı Nebati elini hızlı tuttu dolar 18.79 kuruş oldu. Bütün sözler unutuldu, enflasyon 20 yılın zirvesini gördü, TEM sözüm ona kurtuluş reçetesi tüy dikti.
*Bay kriz hala daha 20 yıldır yapamadıklarını seçime 5 kala ‘Yapacağım’ diyor. 20 yıldır tutturamadığı dikişi 2023’te ‘Tutturacağım’ diyor. Devlet ciddiyetinden uzak bu davranışlar, devletimizin gücünün de, devletin niteliğinin de içini boşaltıyor.
*”Her gün birbirinden cıvık açıklamalarıyla asap bozanları, vasatokrasiyi milliyetimize dayatanları, acayip yönetim anlayışını değiştirmeye geliyoruz.
“BEŞTEPE LORDU”
*Sayın Erdoğan ağzından çıkan sözün de kıymetinin farkında değil. Saray’a girdiğinden beri ne usun ne izan ne nezaket kaldı. Milletimizi maraba, kendisini de Beştepe lordu olarak gördüğü için hoşuna gitmediği her düşünceye edecek bir hakaret buldu.
*Büyük Türk milletine hakaret repertuvarını layık gördü. Tüm çirkin sözlerinin karşısında hiçbir zaman utanmadı, sıkılmadı, özür dilemedi.
*Biz de İYİ Parti iktidarında betonu yeşile çevirme kavgası başlatacağız. Vicdanları kanatan tüm yaralarımızı saracağız. Milletimizi büyüten, buluşturan olacağız. Şefkat ve merhamet duygusunun sarsılmasına izin vermeyeceğiz.
*Devletin dilini, adabını, edebini ve merhametli elini yeniden hatırlatacağız. Devleti hakkıyla yöneteceğiz. Bize bu yakışır. Devlete samimiyet yakışır. Devlete merhamet yakışır.
*Sayın Erdoğan ve iktidarının bu kadar hoyratlaşmasının asıl sebebi, nereden geldiklerini unuttular.
*Milletten kopuk halde devlet yönetmeye çalışıyorlar. Devlet devlet olmaktan çıktı, Sayın Erdoğan’ın şahsına emanet edildi. Demokrasiye inanıyorsanız millete de inanmak mecburiyetindesiniz.
“ERDOĞAN’IN SON ÇIRPINIŞIN…”
*Demokrasiye inanıyorsanız fazilet sahibi insanlarımızı dinlemek mecburiyetindesiniz. Sayın Erdoğan’a göre demokrasi bir yerde binip bir yerde ineceği trenden ibaret olmaya başladı.
*Ucube sistem Sayın Erdoğan’ın son çırpınışın ürünüdür. Biz bunu 2010’da gördük karşı çıktık. 2017’de gördük, ‘hayır’ dedik. Biz hiçbir zaman demokrasiden vazgeçenlerden olmadık.
*Biz hiçbir zaman milletimizin iradesinden kaçanlardan olmadık. Biz korkaklardan olmadık. 40 katır mı 40 satır mı tercihine zorlanan milletimize yeni bir tercih sunduk. Milletimize güneş gibi doğduk. Demokrasiden kaçanlara karşı ortak aklı hatırlattık.
*Zor günlerden geçerken gücümüzü milletimizden aldık. Zorbalarla mücadele ederken cesaretimizi milletimizden aldık. Bizi yolumuzdan döndürecek Allah’tan başka bir güç tanımıyorum.
*İYİ Parti kula kulluk etmeyenlerin partisidir. İlk seçimde devlet ile milleti tekrar buluşturacağız. İYİ Parti iktidarında Türkiye’ye ilk olan bu ucube sistemi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle değiştireceğiz. ‘Yeter, söz milletin’ diyeceğiz.