İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kaz Dağları'nda yaşanan çevre katliamına tepki göstermek için bölgede tutulan Su ve Vicdan Nöbeti'ne katıldı. Akşener, Kaz Dağları'nı ziyaret eden ve nöbete katılan ilk siyasi parti genel başkanı oldu.
Kaz Dağları'nda ilgiyle karşılanan Meral Akşener, fidan dikti ve ziyareti ile ilgili bir konuşma gerçekleştirdi.
Akşener, Kaz Dağları'nda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Keşke buranın oksijenini solumak için yapılan bir etkinlik, bir aktivite için gelebilseydim. Ama maalesef Türkiye’nin akciğerlerinden biri olan en yüksek oksijene sahip Kaz Dağları’nın talanına karşı sizlerle dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek için geldik. Allah hepinizden razı olsun. Bakın en güzel bir söz var burada. Çanakkale geçilmez, Kaz Dağları deşilmez."
"SIZLAMAYAN VİCDANLARI SIZLATACAĞIZ"
Vatan toprağı kutsaldır. Üstünde yaşayan insanıyla, hayvanlarıyla, çiçekleriyle, ağaçlarıyla, suyuyla, dağıyla, nehriyle, her şeyiyle kutsaldır. Çanakkale’ye nasıl geçilmez mührü vurduysa bu aziz millet, Kaz Dağları’nın deşilmesine de müsaade etmeyecektir. Bu vicdansızlıktır. 175 bin, bir arkadaşımızın söylediğine göre de 195 bin ağacın kesildiği, ben bir köy kızıyım. Bir ağacın büyüyebilmesi için en az yirmi beş yıl zaman gerekir, bazıları için yüz yıl. Günahtır. Vicdansızlıktır. Kimsenin vicdanı sızlamıyorsa, bizim vicdanımız sızlayacaktır, sızlamaktadır. Başkalarının vicdanını da sızlatacağız inşallah.
"ERDOĞAN KANDIRILMIŞSA KENDİSİNİ BİLGİLENDİRİYORUM"
Bir yalan konuşuluyor, 2001’de verilmiş. Bakın tarihini söyleyeyim, gayri sıhhi müessese ruhsatı 25 Temmuz 2018’de verilmiş. Yani bu muhteremlerin zamanında verilmiş. Sayın Erdoğan’a genel olarak yalan söyleniyor. Erdoğan genel olarak kandırılıyor. Biliyorsunuz Osman Öcalan katilinde de kandırılmıştı. Eğer bu konuda bilgisi yoksa, kandırılmışsa, buradan kendisini bilgilendiriyorum. 25 Temmuz 2018’de kendi adamların burada ruhsat vermiş.
Allah’a inanan her kişinin vatan toprağının kutsallığına inanan her kişinin, şehit kanıyla bu tavan toprağının sulandığına inanan her kişinin başta sayın Erdoğan olmak üzere buraya gelmesini, bu yapılan katliamı görmesini ve bu akciğerin söndürülmesine karşı durmasını huzurunuzda talep ediyorum.
"ERDOĞAN'A SESLENİYORUM; GEL ŞURAYI GÖR"
Ey sayın Erdoğan, bu ülkenin başısın. Seçildin, bu millet seni seçti. Bak burada Türkiye’nin her tarafından hemşehrilerim ama ağırlık olarak Çanakkaleliler burada. Ben Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Vatan kaybının ne olduğunu biliyorum. Burada da ağaç kesiyorsunuz. Altını arama konusunda burada kimsenin bir itirazı yok. Ama toprağın altını üstüne getirmenize bir itiraz var. Onun için buradan Sayın Erdoğan’a tekrar sesleniyorum. Gel kardeşim şurayı gör. Sana atılan yalanları gör. Vatandaşının arasına gel. Onları dinle. Göreceksin ki, vicdanın sızlayacak. Vicdansızlıktan vazgeçeceksin. Ben buraya siyasi şapkamla gelmedim. İYİ Parti Genel Başkanı olarak da gelmedim. Sadece Meral Akşener olarak geldim. Bir köylü kızı olarak geldim. Çiftçi, köylü kızı olarak geldim. Aranızda olmaktan onur duydum, gurur duydum. Allah hepinizden razı olsun. İlk buraya dikkat çeken, Çanakkale İl Teşkilatımızdır. Huzurunuzda onlara teşekkür ediyorum. Bu mücadelenizin yanındayız. Sonuna kadar yanınızdayız. Allah elbette haklının yanında olacaktır. Nasıl Çanakkale geçilmemişse, Kaz Dağları da deşilmeyecek inşallah.