Akşener, konuşmasında şunları söyledi:
“Helal lokmanızı bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Ben Rumeli göçmeni bir ailenin kızıyım. Ailemizde Hüseyin Ali ve Fatma ismi çoktur. Anneme sormuştum niye bu kadar çok Ali, Hasan, Hüseyin ismi var. Demişti ki bana, Hz. Ali Efendimiz için mertliğin sembolüdür, Hz. Hüseyin Efendimiz için de acının sembolüdür, acı esnasında dirayetin sembolüdür. Çok küçüktüm böyle kafamda yer etti.
Biz ilginç bir dönemden geçiyoruz yediğimiz yemeğin adı lokma ve helal lokma. Pek çok kıssa anlatılıyor da bugün bizi yönetenler tarafından hiç anlatılmayan bir nokta var. Yaşlılar bilir Hz. Adem kıssası, helal lokma kıssası. Bunu duydunuz mu uzun zamandır? Duymamışsınızdır, çünkü İslam’ın özü kul hakkı ve helal lokmadır. Helal lokma nedir, helal lokma da kul hakkının teslimidir. Harama el uzattıktan sonra ne olur, o kıssada edep yerleriniz açılır. Edep yerleriniz açılırsa ne olur utanma ve edep duygunuz kaybolur. Ben bugün bir sofraya misafir oldum o da helal lokma sofrasıydı.
"ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARININ DOĞRU DÜRÜST ANILMADIĞI BİR GÜNDEYİZ"
Bugün hem matem günü hem bereket günü, yasla bereketin, matemle bereketin bir olduğu bir gün. Aynı zamanda öyle bir Tevafuk ki, 30 Ağustos Zafer Bayramı. Bugün hem muharrem orucunda hem de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın aynı günde olduğu bir andayız. Muharrem orucunda o helal lokma sofrasında beraber olduk, Allah kabul etsin ama bugün içimiz kırık. Niye? 30 Ağustos’u olması gerektiği gibi kutlayamadık. Olması gerektiği gibi anamadık. Nasıl Hz Adem kıssası konuşulmuyorsa bugün de Atatürk ve silah arkadaşlarının doğru dürüst anılmadığı bir gündeyiz. Allah hepinizden gani gani razı olsun. Çünkü her çıkan kardeşim her biriniz bugün hem Atatürk’ü hem silah arkadaşlarını hem de 30 Ağustos’u; hem andınız hem kutladınız hem de onlara saygınızı, saygımızı ifade ettiniz. Aranızda olmaktan büyük bir mutluluk, onur ve gurur duyuyorum.”