"MHP artık bir muhalefet partisi olma özelliğini kaybederken ondan boşalan yeri -adeta ana muhalefet partisi gibi çalışan- İYİ Parti almaya başladı" diyen Mengi, Devlet Bahçeli'nin de bu yükselişin farkında olduğunu belirtti.
Güngör Mengi'nin "Bahçeli’nin açıklaması ve seçim!" başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
BARAJ ALTI MESELESİ
-Bahçeli aynı konuşmada “MHP’nin barajı aşamama gibi bir meselesi yoktur” diyorsa da yapılan kamuoyu anketleri bunun tersini söylüyor.
Kısa süre önce ANAR tarafından yapılan araştırmada da “MHP’nin baraj altında kalacağı, Ak Parti ve CHP’nin ise 3’er puan gerilediği” sonucu çıkmıştı.
Devlet Bahçeli bir yandan “barajı aşamama meselemiz yok” derken diğer tarafta “yüzde 10 barajı çok ağır, yeniden değerlendirilmeli” diyor ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim barajını düşürmeyeceği de görülüyor.
“MHP’nin cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini” söylediği konuşmada “ittifaklaşmanın kutuplaşmayı önleyeceğini” söylemesi de baraj endişesinin dışa vurumu gibi…
Burada şu soru akla geliyor; madem ki Bahçeli AKP ile ittifakın “kutuplaşmayı önleyeceği” gibi bir yarardan söz ediyor, bunu neden 7 Haziran seçimi sonrasında düşünmedi ve Türkiye’yi aylarca çıkmaza soktu?
Sonuç olarak… Erken seçim olmayacağı söylenirken Devlet Bahçeli’nin herkesten erken ve üstelik özgüvensiz “seçim açıklaması” zihinleri karıştırmıştır.
Bahçeli için tek şans, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da MHP-AKP seçim ittifakını istediğinin görülmesidir ki ortadaki tablo gerçekten de “bir erken seçimin mümkün olacağını” anlatıyor.
İYİLER GİTSİN
*MHP artık bir muhalefet partisi olma özelliğini kaybederken ondan boşalan yeri -adeta ana muhalefet partisi gibi çalışan- İYİ Parti almaya başladı.
Devlet Bahçeli de bu yükselişin farkında olmalı ki konuşmasında “İYİ Parti’nin kuruluşu MHP’ye iyiliktir” diyor.
“Giden gider. İyiler onların olsun, halihazır bizim olsun” diyor. MHP dualı partidir, inanan insanların partisidir, bu partiyle kim uğraşıyorsa iki yakası bir araya gelmez diyor.
“İyiler” de inananlardır, din-inanç üzerinden politika yanlıştır, iyiler giderse geriye kim kalır demeyeceğim, bunları biliyor olmalı... Ancak 1 Kasım seçiminin sonucunu unutmamak lazım.
Doğru siyaset kadar, doğru söylemler, düşünerek konuşmak da önemlidir, halk artık bunu bekliyor. Siyasetçiler önce özeleştiri yapıp sonra rakipleri için konuşmalıdır.