Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile acele kamulaştırmanın önünün açıldığı Çeşme ve Urla’daki bazı arazilere Suudi Arabistan merkezli Al Bassam Group’un otel ve kanal projesi yapmayı planladığının ortaya çıkması çıkan tartışmalar sürüyor.
T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki gergin ilişkilere ve Suudilerin Türk mallarını boykot etmesine dikkat çekerek, “Kimsenin günahını almak istemem ama belli ki Ankara’da bazı çarklara iyi yağ dökülmüş, tıkır tıkır işlemesi sağlanmış, kimsenin gözü "gazeteci katili Suudi" filan görmüyor” ifadelerini kullandı.
T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın “Cihatçı teröristleri korumak bizim işimiz mi?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Geçtiğimiz hafta bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile, İzmir’in Çeşme ve Urla ilçelerinde bulunan 511 parça arazinin turizm yatırımlarına tahsisi amacıyla, "acele kamulaştırılmasının" yolu açıldı.
Sonradan da öğrendik ki acele kamulaştırma kararı alınan arazilerde, kamu – özel sektör işbirliğiyle turizm yatırımları yapılacakmış!
"Yeni Çeşme" adı verilen projede bir havalimanı, 800 yatlık 3 marina, yazlık evler, 50’den fazla otel, golf sahaları filan olacak.
İlk bakışta şahane gibi görünüyor, büyük yatırım olacak, insanlara iş sağlanacak, turizm gelirimiz artacak vs.
Tabii içinde kaçınılmaz olarak Zihni Sinir Proceleri de var: Denizde 4 adet dolgu ada oluşturulacak, Aalaçatı’dan, Mersin Körfezi’ne (İçel’deki Mersin değil tabii, İzmir Mersin) kanal açılacak.
Projenin talibi de şimdiden belli: Suudi Arabistan merkezli SND ve Al Bassam Grup!
Bizim memlekette yaşayan, nefes alıp, su içen herkes bilir ki böyle büyük çaplı bir proje durduk yerde, bir günde ortaya çıkmaz.
Denemesi bedava: Gözünüze bir kamu arazisi kestirin ve gidip Ankara’dan "buraya bir otel yapacağım, bana izin verin, 50 yıl işleteyim sonra sizin olsun" diye izin isteyin. Bakalım bütün bu izinler torunlarınıza yetişir mi?
Böyle bir ülkede 4 milyon metrekareye yayılmış 511 parça arazi, bir defada hem de "acele" kamulaştırılıyor ve hemen ardından da ortaya böyle bir proje çıkıyorsa, "kamuoyunun bu işten kıl kapması için" her şey gerçekleşmiş demektir!
Bir de ortada Suudi şirket varsa, kuşkular iyice artar.
O Suudi Arabistan ki Katar krizinden ve Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra, Türk dizilerinin televizyonlarda gösterilmesini bile yasakladı!
Türkiye’den bisküvi almayı bile kestiler, selam zaten vermiyorlar.
Ve dünyanın gözü önünde Suudilere verip veriştirirken, bir gecede Suudi şirketlere trilyonluk kazanç kapısını açıveriyoruz!
Kimsenin günahını almak istemem ama belli ki Ankara’da bazı çarklara iyi yağ dökülmüş, tıkır tıkır işlemesi sağlanmış, kimsenin gözü "gazeteci katili Suudi" filan görmüyor.
Bugün yarın kokusu ortaya çıkar, hepimiz öğreniriz bu iş kimin başının altından çıkmış!