Mehmet Uçum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile siyasi benzerlik kurulduğunu belirtti.
Mehmet Uçum sosyal medya hesabından “Taklitler Aslını Yüceltmeye Devam Ediyor!” başlıklı açıklama yaparak “Son soruşturmalarla beraber yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İmamoğlu benzerliği gündeme getiriliyor” dedi.
Erdoğan'dan çok konuşulacak Saraçhane açıklaması
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargıyı, hakimleri ve savcıları hedef aldığını öne süren Mehmet Uçum “Cumhurbaşkanı Erdoğan ağır yargısal haksızlıklara uğramasına rağmen (şiire ceza, kapatma davası, 367 kararı gibi) hiçbir zaman savcılara, hakimlere, mahkemelere hakaret ve tehdit sayılabilecek bir söz söylemedi” dedi.
TAKLİTLER ASLINI YÜCELTMEYE DEVAM EDİYOR!
— Mehmet Uçum (@mehmetucum) March 24, 2025
Son soruşturmalarla beraber yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İmamoğlu benzerliği gündeme getiriliyor.
Hatırlamakta fayda var:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi yürüyüşü her zaman mağdurların, mazlumların ve ezilmişlerin hakkını savunma… https://t.co/vs6y1LchZd
Ancak Erdoğan, 36 yıl önce ilk kez cezaevine hakime hakaret suçlamasıyla ceza alıp girdi.
Gazete Pencere’de yer alan habere, 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Tayyip Erdoğan, Refah Partisi’nin Beyoğlu Belediye Başkan adayıydı. Seçimleri kaybedince Erdoğan, Beyoğlu’nda komiserlik yapan Rasim Şimşek ve partililerle beraber seçim kuruluna geldi. Seçimlere şaibe karıştığını iddia eden Erdoğan, sandık Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Nazmi Özcan’ın ‘alkollü’ olduğunu iddia ederek kendisini adli tıbba götürmeye çalıştı.
Olay üzerine seçim Kurulu Başkanı Nazmi Özcan’ın talimatıyla Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu’nda görevli üyeler Ahmet Aslan (Beyoğlu Mal Müdürlüğü memuru), Nafiz Sayber (Beyoğlu Özel idare Müdürü), İsmail Atak (Hasköy Karakolu’nda komiser), Mehmet Kiraz (sandık görevlisi), Nadir Tunceli (sandık görevlisi), Soner Kalkan (Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü ve 2. İlçe Seçim Kurulu Büro Şefi) ile Tahsin Selçuk bir tutanak tutarak olayı zapta aldı.
"SENİ SÜRÜNDÜRECEĞİM, YAKACAĞIM"
Soner Kalkan ifadesinde şunları söyledi:
Ben 2. Seçim Kurulu’nda büro şefi olarak çalışıyordum. Olay günü de görevli idim. İtiraz edilmişti. Sayım yaptık. Saat 04.00 sıraları idi. Karar yazıyordum. Bu arada Tayyip Erdoğan isimli şahıs yanında birkaç kişi olduğu halde içeriye girdi. Ve Seçim Kurulu Başkanı’na ‘Şu haline bak sarhoş adam. Şu adalete bak. Kimlere kalmış. Seni yakacağım. Hepinizi adlı tıbba göndereceğim, (hakime hitaben) Seni süründüreceğim. Yakacağım’ şeklinde tehditte bulundu.
Beyoğlu İlçe Seçim Kurulu’nun şikayeti üzerine üzerine Recep Tayyip Erdoğan hakkında 18 aydan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
GIYABİ TUTUKLAMA KARARI
Erdoğan, 31 Mart 1989 tarihinde polisler nezaretinde Beyoğlu Adliyesi’ne getirildi. İfadesi alınan Erdoğan, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Recep Tayyip Erdoğan, tutuklanacağını anlayınca mahkemenin bekleme salonundan uzaklaştı. Olay üzerine Erdoğan hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
BAYRAMPAŞA CEZAEVİ’NE GÖNDERİLDİ
Erdoğan, 27 Nisan tarihindeki ilk celseye geldi. Erdoğan’ın avukatı daha sonra Adalet Bakanı olan Şevket Kazan idi. Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan duruşmanın ardından Recep Tayyip Erdoğan’ı tutuklayarak Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderdi. 4 Mayıs 1989 tarihine kadar cezaevinde kalan Erdoğan’ın tekrar hakim karşısına çıktı. Mahkeme Erdoğan’ı 500.000 TL kefaletle serbest bıraktı. Mahkeme Erdoğan’ı yargılama sonunda hakime hakaret suçuyla 6 ay hapis ve 20 bin TL para cezasına çarptırdı.