Mehmet Emin Aga’yı anarken...

Mehmet Emin Aga’yı anarken...

Mehmet Emin Aga’yı anarken...

Haber : Hüseyin Macit Yusuf

Mehmet Emin Aga’yı anarken...
İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’yı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Cennet mekanında nurlar içinde yatsın....

Mehmet Emin Aga’nın ölümünün 1. yıldönümü
Batı Trakya Türkleri’nin haklı davasının yılmaz savunucusu İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga, vefatının 1. yıldönümünde törenlerle anılacak. 9 Eylül 2006’da Hak’kın rahmetine kavuşan Aga, son nefesini verdiği ana kadar Batı Trakya davası için mücadele etmişti. Aga, 17 Ağustos 1990’da İskeçe Bölgesi’ndeki 120 camide cemaat tarafından yapılan oylamayla 4 kişi arasından İskeçe Müftüsü seçildi. 23 Ağustos sabahı valilik tarafından gönderilen bir yazıyla görevinden alındığı ve yerine bir başka ismin atandığı duyuruldu. Seçimle geldiğini ve yine gideceğini söylemesine rağmen 20 kadar Yunan polisi tarafından zor kullanarak müftülükten dışarı atıldı. Bu esnada ağır yaralanan Mehmet Emin Aga hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Bunun üzerine Batı Trakya’daki Türkler ayaklandı. Kısa sürede yayılan olaylarda, Yunan polisinin zor kullanması sonucunda 35 soydaşımız yararalandı. Aga aleyhine kamu davası açıldı. Dava sonucunda Aga, 10 aya mahkum edildi. 6.5 ay mahkum kaldıktan sonra mide kanaması geçiren Aga, sağlık durumunun elvermemesi sebebiyle serbest bırakıldı. Yunan hükümetine karşı mücadelesini hiçbir zaman bırakmayan büyük dava adamı, Batı Trakya Türkleri arasında ‘Türklük bilincini aşılaması’ suçlaması ile defalarca mahkum edilmişti. Yunan fanatikleri tarafından da defalarca saldırıya uğramış ve yaralanmıştı.

 

Mehmet Emin Ağa'yı anarken Batı Trakya'daki Yunan zulmüne dikkat...
Tarihimizde 9 Eylül’ün önemi büyüktür.9 Eylül 1571’de Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethi başkent Lefkoşa’nın zaptı ile zaferle sonuçlanmıştı.9 Eylül 1922 ise İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun gerçekleştiği şanlı,onurlu günlerimizden biridir.Geçtiğimiz yıl 9 Eylül 2006’da ise üzüntü yaşadık.Büyük mücadele adamı, Batı Trakya Türklerinin haklı davasının,Türklük ülkümüzün yılmaz savunucusu dostumuz İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’yı kaybettik.Onu rahmetle,minnetle ve şükranla anıyoruz.Cennet mekanında nurlar içinde yatsın.
Mehmet Emin Aga’yı, 2002 yılında KKTC’yi yok etmek üzere emperyalistler tarafından ortaya konan Annan Planının tartışıldığı,o kritik günlerde tanıdım.KKTC’nin yaşatılması için düzenlene birçok eylem ve konferansta Mehmet Emin Aga ile omuz omuza davamızı savunma onurunu yaşadım.2003 yılında KKTC’ye de gelerek Batı Trakya Türklerinin neler çektiğini anlatmış,biz Kıbrıs Türklerinin, Batı Trakya’da yaşayan kardeşlerimizin yürekler acısı ve insanlık dışı durumuna düşmememiz,özgürlüğümüze,egemenliğimize ve Devletimize sahip çıkarak KKTC’nin kurucusu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın etrafında kenetlenerek,emperyalizmin vaatlerine kanmamamız uyarısını yapmıştı.Son nefesini verdiği ana kadar Mehmet Emin Aga’nın kalbi hep Türklük için atmıştır.Aga,Batı Trakya’da esaret altında yaşayan kardeşlerimizin haklarını savunarak ,sırasında canını tehlikeye atarak mücadelesini sürdürmüştür.
Mehmet Emin Aga İskeçe halkı tarafından Müftü seçilmiş; ancak Yunan hükümeti tarafından Müftü olarak kabul edilmemiş ve Lozan anlaşmasına aykırı olarak yerine başka bir müftü atanmıştı.Mehmet Emin Aga bu duruma rağmen Yunan hükümetine karşı mücadelesini sürdürmüş ve Batı Trakya Türkleri arasında ‘Türklük bilincinin aşılaması’ suçlaması ile defalarca mahkûm edilmişti. Yunan fanatikleri tarafından da defalarca saldırıya uğramış ve yaralanmıştı.
Cumhurbaşkanı Gül’ün, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Yunanistan’a yaptığı bir ziyarette seçilmiş Müftü Mehmet Ali Aga dururken,Yunanistan’ın atadığı müftüyü ziyaret etmesi dahi Aga’nın mücadele kararlılığını etkilememiş; tersine onun mücadele azmini tetiklemişti.
Mehmet Emin Aga’yı rahmetle andığımız bugün, Batı Trakya’da yaşayan kardeşlerimiz Yunan zulmü altında inim inim inlemektedirler. AB üyesi Yunanistan Batı Tarkya’daki kardeşlerimize karşı etnik temizlik siyaseti uygulamaktadır. Batı Trakya’daki Türkler Lozan Anlaşmasıyla azınlık olarak kendilerine verilen birçok haktan mahrum bırakılırken,Türk olduklarını bile söylemekten mahrum bırakılmakta inanılmaz ve çağdışı uygulamalarla esaret altında yaşamlarını sürdürmektedirler. Yunan hükümeti, Batı Trakya’daki azınlığın “Türk” kimliğini reddetmektedir. Yunan yetkilileri, bölgedeki Türkler’in ifade özgürlüğünü resmi ya da gayri resmi yollarla engellemeye çalışmaktadır. Batı Trakya bölgesindeki Türk azınlık, nüfus çoğunluğuna rağmen, siyasi alanda çok aktif bir çizgi izleyememektedir. Azınlığın yönetime katılmasını engellemek isteyen Yunanistan, bağımsız azınlık adayların seçilmemesi için birçok düzenlemeler yapmıştır.Önümüzdeki hafta sonu, 16 Eylül’de, Yunanistan’da yapılacak seçimlerde Türk adayların seçilmemesi için Yunan yetkililer çeşitli tezgahlar hazırlamaktadırlar.
Yunanistan’da okur-yazarlık oranının en düşük olduğu bölge Batı Trakya bölgesidir. Türk azınlığa karşı yürütülen ayırımcı politikalar neticesinde kardeşlerimiz düşük kalitede eğitim almakta ve çoğu genç yüksek tahsil yapamamaktadır.
Batı Trakya Türk azınlığı üyeleri arasında dayanışmayı sağlamak ve sorunlarla mücadelede ortak hareket etmek amacıyla bir çok dini, mesleki, kültürel nitelikte dernekler ve birlikler kurulmuştur. Ancak azınlığın bilinçlenmesinde büyük önem taşıyan bu sosyal örgütlenmeler Yunanistan tarafından tehdit olarak algılanmakta ve kapatılmaları yönünde kararlar alınmaktadır.Kurulan dernek ve birliklerin ’Türk’ismini kullanmalarına ise kesinlikle izin verilmemektedir.Geçtiğimiz günlerde,Yunan hükümeti Batı Trakya’da yayın yapmakta olan bir Türk radyosunun kapatılması için girişimler başlatmıştır.
Yunanistan, Batı Trakya bölgesindeki demografik yapıyı kendi lehine değiştirmek istemekte ve bu amaçla, bölgedeki Türk azınlığı baskı politikası ile göçe zorlamaktadır.
Sorunlar bunlarla sınırlı değildir. “Yasak Bölge” Uygulaması , “Toprak Ve Taşınmazlar” la İlgili Sorunlar, “Ekonomik Baskılar”, “Kamu Görevine Girerken Ayrımcılık”,ve daha birçok sorunla Batı Tarkya’daki kardeşlerimiz mücadele etmek zorunda bırakılmıştır.
Türkiye’deki iktidarın Batı Tarkya’daki kardeşlerimizin bu hayati sorunlarına karşı duyarsızlığı ise üzücüdür.
Mehmet Emin Aga’yı andığımız bugünde, Batı Trakya’da yaşayan Türk kardeşlerimizin sorunlarına karşı duyarsız kalınmaması yönünde yetkililerimizi uyarmayı görev biliyorum. Batı Trakya Türkünün mücadelesi bizim mücadelemizdir.Rahat uyu Mehmet Emin Aga; bize emanet ettiğin mücadele meşalen hiç sönmeyecektir...