TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"UEFA Etik ve Disiplin Komitesi tarafından oyuncumuz Merih Demiral'a verilen iki maçlık cezayı kabul edilemez, hukuk dışı ve siyasi bir karar olarak görüyoruz. UEFA'nın maçta görevli delegesinin raporunda cezai yaptırım ile ilgili bir ifade olmamasına rağmen, bazı batılı siyasetçilerin açıklamalarının ardından UEFA'nın konu ile ilgili müfettiş atayarak soruşturma başlatmış olması da sürecin ve kararın bağımsızlığına gölge düşürmüştür. Oyuncumuzun gol sevinci sırasında yaptığı işaret hiç bir şekilde siyasi bir işaret değildir, Türklerin yüzyıllardır kullandığı, Türklüğü sembolize eden bir işarettir.
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın son 16 turunda Avusturya'yı eleyerek çeyrek finale yükselen ve yarın çeyrek finalde Hollanda ile yarı finale yükselme maçına çıkacak A Millî Takımımızın tarih yazdığı bu büyük organizasyonda bu ceza asla kabul edilemez.
Başlatılan soruşturma sürecinin adaletsizliği, UEFA müfettişinin yanlı medya kuruluşlarına sızdırılan raporu ve titizlikle hazırladığımız 27 sayfalık kapsamlı savunma dosyamızın değerlendirilmediği, savunma süremiz biter bitmez açıklanan karardan da anlaşılmaktadır.
3 maçın altındaki cezalarda CAS'a itiraz ve başvuru yolunun kapalı olmasından dolayı da, verilen 2 maçlık ceza ile itiraz hakkımız da elimizden alınmıştır.
Taraflı ve adaletsiz olan bu karar, tüm milletimizi derinden hayal kırıklığına uğratmıştır.
Kararın bazı yanlı medya kuruluşlarına sızdırılmış olmasından ise özellikle rahatsızlık duyuyoruz. Bu tür eylemler, sürecin siyasi platforma çekildiği yönündeki şüphelerimizi desteklemektedir.
Tribünlerdeki ırkçı davranışlar da dahil olmak üzere çok daha ciddi ihlaller için verilen para cezaları ve ertelenmiş cezalarla karşılaştırıldığında, bu iki maçlık men cezası son derece orantısızdır. Bu tutarsızlıklar maalesef ülkemize karşı bir çifte standart uygulandığının en güçlü göstergesidir.
Ancak büyük Türk milletinin en büyük karakteristik özelliklerinden biri, adaletsizlik ve hukuksuzluk karşısında tek vücût olmayı başarmasıdır, tüm bu haksızlıklara karşı sadece Türk Millî Takımı olarak değil, ulus olarak ayağa kalkarız. Bu her zaman böyle olmuştur ve yarın akşam Berlin Olimpiyat Stadyumu'nda da sportif performansımızla bunu tüm dünyaya ispat edeceğiz.
Sadece futbolun güzelliklerinin parlamasını istediğimiz bu güzel günlerde, haklı savunmamızı en detaylı ve kapsamlı şekliyle yaptık. Lakin bu haksız kararın, ikinci evimiz olarak gördüğümüz Berlin'deki tutkulu taraftarlarımızı her zamankinden daha güçlü bir şekilde, art niyetli provokasyonlara karşı dikkatli olarak, bugüne kadar olduğu gibi takımımızın arkasında durmaya teşvik edeceğine eminim."
İlgili Haberler