Eski Gençlik ve Spor Bakanı ve Trabzonspor Kulübünün eski başkanlarından Mehmet Ali Yılmaz, İstanbul Beşiktaş’taki evinde kızı tarafından ölü bulundu. Yılmaz'ın, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Mehmet Ali Yılmaz için spor ve siyaset camiasından arka arkaya başsağlığı mesajları geldi. Gazeteci-Yazar Ardan Zentürk de Yılmaz ile bir anısını sosyal medya hesabından paylaştı.
Zentürk, Mehmet Ali Yılmaz'ın 1986 yılında Davos Zirvesi'ne katıldığını, diğer basın patronları gibi orada bulunduğunu ve yakın ekibi, kendisine, yabancılarla yapacağı görüşmeler için İsviçre'de ikamet eden bir Türk hanımefendiyi tercüman olarak belirlediklerini yazdı.
Zentürk, tercümanın, sürgündeki Osmanlı hanedanının prenseslerinden biri olduğunu ifade ederken Mehmet Ali Yılmaz'ın tercümana olan tavrını anlattı.
Zentürk, paylaşımında şu ifadelerini kullandı:
1986 yılı Davos Zirvesi, Türk siyaseti kadar biz o dönemin genç gazeteci kuşağı açısından da çok önemli bir dönüm noktasıdır. Turgut Özal, küresel bir zemine taşıdı hepimizi ve Davos'ta ünlü Andreas Papandreu buluşmasını gerçekleştirdi.
Rahmetli Hayrettin Kalyoncu fotoğraf alanını üstlenmiş, iki kişilik bir ekip olarak çok güzel bir çalışma yapmış, hatta ayak üstü de olsa Mehmet Barlas'ın manşete taşıdığı kısa bir söyleşiyi Papanderu ile yapmayı başarmıştık.
Mehmet Ali Yılmaz da diğer basın patronları gibi oradaydı, yakın ekibi, kendisine, yabancılarla yapacağı görüşmeler için İsviçre'de ikamet eden bir Türk hanımefendiyi tercüman olarak belirlemişlerdi. O hanımefendi, sürgündeki Osmanlı hanedanının prenseslerinden biriydi!..
Yürüttüğümüz çalışmalar çerçevesinde hanedan üyesi de kendini kısa bir zaman diliminde ekibin bir parçası olarak gördü ama bir sorun vardı ve bana o sorunu şöyle dile getirdi:
"Ardan bey, ben burada Mehmet Ali beye tercüman olarak bulunuyorum, bunun için de hayli yüklü bir ücret ödendi bana ama, kendisi beni yanına hiç çağırmıyor ve benim çeviri hizmetimden yararlanmıyor, üzülüyorum, acaba burada istenmeyen biri miyim diye düşünüyorum..."
"Merak etmeyin, beni kendisiyle konuşur durumu öğrenirim" dedim. Gerçekten de gittim, durumu anlattım, aldığım cevap şuydu:
"Ardan, ben Trabzon'un bir mahallesinden buraya gelmiş bir adamım. Bizim arkadaşlar, bana bir Osmanlı hanedanı mensubu bir hanımı tercüman olarak ayarlamışlar. Ben kim, Osmanlı kim, böyle bir şey yapılır mı, ben nasıl bir hanedan mensubuna şöyle yap, böyle gel falan derim, aslında kadını gördükçe utanıyorum, bizim arkadaşlara da bu yaptıklarından dolayı gereğini söyledim. Hayatta her şeye sahip olabilirsin ama bir yere kadar, öyle değil mi..."
CENAZESİ YARIN DEFNEDİLECEK
Yılmaz'ın cenazesinin 26 Nisan Cuma günü Altunizade Marmara İlahiyat Fakültesi Camisi'nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet aile kabristanlığına defnedilecek.