Medyaradar’ın Keskin Kalem’i bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Keskin Kalem, "Medyamız her gün daha dip, daha rezil bir skandalla çalkalanıyor…" ifadelerini kullandı.
Keskin Kalem, bir video paylaşarak, bu video medyamızdaki para-haber- hanut skandalını tüm çıplaklığıyla ortaya döken, üstelik her aşamasıyla kanıtlayan bir video olduğunu dile getirdi.
Keskin Kalem''in ilgili yazısı şöyle:
Tam daha neler artık bu kadarı da olmaz derken…
Yok canım daha neler diye söylenirken…
Bu kadarı da fazla diye kafamı sallarken…
Medyamız her gün daha dip, daha rezil bir skandalla çalkalanıyor…
Sırdaşlar, biliyorsunuz, bugün rutin yazı günüm değil.
Ancak bir arkadaşım öyle bir video paylaştı ki benimle, Cumartesi sabahı, en sevdiği şeyi, çayımı bir kenara bıraktım, geçtim klavyemin karşısına.
Çünkü bu video medyamızdaki para-haber- hanut skandalını tüm çıplaklığıyla ortaya döken,
üstelik her aşamasıyla kanıtlayan bir video.
Saniye saniye izledim, izledikçe gözlerime inanamadım, inanamadıkça mideme kramplar girdi.
Medyamızın asıl emekçileri, editörü, muhabiri, kameramanı, sayfa sekreteri, bazı haberleri girerken, kimlere hizmet ediyorlar, kimlerin ceplerini dolduruyorlar, bir iyice anlasınlar.
Önce videonun linkini bırakıyorum:
https://www.youtube.com/watch?v=96kvHCl8hp8&feature=youtu.be
Videonun adı ‘Memleket Medyası: Ruhuna el Fatiha’
Bu mini belgeselin çıkış noktası, yalan haberleri fark ve dert eden bir siber güvenlik uzmanı.
Adı Utku, soyadını paylaşmamış.
Utku, medyadaki yalan haber çarkını önüne düşen siber güvenlik haberlerinden fark ediyor.
Sonra da bu çarkı ifşa etmek için kendisi bir forum sitesinde yalan haber yazıyor.
Habere göre sözde Apple’ın bir açığını buluyor ama Microsoft tarafından ödüllendiliyor.
Yani haberin içi çelişkili ve yanlış bilgilerle dolu.
Haber yayılıyor, bir ajans haberi görüyor ve abonelerine gönderiyor.
Bir saat sonra İHA haberi Utku’nun yazdığı şekilde servis ediyor.
Ve bu haberi herkes kullanıyor.
Utku da yalan haberi nasıl ürettiğine dair video çekiyor ama kendi deyimiyle yalanı yayınlayanları utandıramıyor.
Ve videosu yeterince izlenmiyor.
Yalan haber siliniyor ve herkes yoluna devam ediyor.
Tüm bu süreçte, para karşılığı ajanslara nasıl haber yaptırıldığını da öğreniyor.
Fakat linkini koyduğum belgeseli hazırlayan Slot Medya bu işin peşine düşüyor ve Utku’yla röportaj yapıyor ve bir yalan haber yazıyorlar.
Sonra da para karşılığı yayınlatıyorlar.
Tüm bu süreci adım adım kayıt altına alıyorlar.
Haberin yazımından, PR ajansına ulaşmaya, para göndermeye ve yalan haberi ana akım bir web sitesinde yayınlatmaya kadar.
Şu kadarını diyorum:
İ-NA-NIL-MAZ!!!
Biraz bahsedeyim olan bitenden ama siz videoyu izleyin.
Şimdi sahte haber şöyle yazılıyor:
Senaryoya göre Slot medya yönetmeni Ümit, Sundance Film Festivali’ne gidiyor ve orada ödül alıyor.
Başlık: Sundance Film Festivali’nde bir ödül de Türk yönetmene gitti.
Ödülü Türk ekibine ünlü yönetmen Alfred Hitchcock veriyor.
Yönetmen törende konuşma yapıyor.
Şimdiiiiiiii…
Ortada ne bir ödül var.
Ne Ümit diye bir yönetmen var.
Hitchcock deseniz yıllar önce ölmüş.
Haber baştan aşağı, kolayca görülebilecek şekilde saçmalıklarla dolu!
Neyse bizim ifşacı ekip bu haberi alıyor, para karşılığında gazete ve internet sitelerinde yayınlayan bir ajansa gönderiyor.
Ajansın hesabına para yatırılıyor.
Ve haber büyük ve önemli bir haber sitesinde, kelimesi değiştirilmeden, içindeki tüm yalanlarla birlikte, bir saat içinde yayınlanıyor.
O haber sitesi bilin bakalım neresi?
Haberturk.com.
Buyurun bu da haberin fotoğrafı…
Kullanılan yalan haberin linki de Google aramasında böyle çıkıyor.
Ancak link sonra kaldırılmış.
Bu arada büyük harflerle şunu da söylemek lazım. Slot medyaya Sundance ödülü haberini haber ajansları İHA, DHA geçmemiş. Bunu söylemek ihtiyacı hissettim çünkü bu tür paralı haberleri HABER AJANSINDAN ALDIK DİYE YALAN SÖYLEYEN editör çok. Yani hanut haberi alıyorlar, ajans ismi basıyorlar ya da basmıyorlar sonra da ihaleyi haber ajanslarına bırakıyorlar.
Peki soruyorum?
Her türlü skandalın ortasında neden Habertürk var?
Neden orası bir yayın kuruluşu binasından çok bir suç mahalline benziyor?
Sırdaşlar, size bir sır vereyim.
Uzun süredir Habertürk’ün skandallarını yazdığım için, bazı yöneticiler ve çalışanlar, ve hatta üst düzey yöneticiler, özel olarak Habertürk’ü hedef almak için görevlendirildiğimi sağa sola anlatıyorlarmış.
Neden?
Çünkü işlerine böyle geliyor da ondan.
Çünkü onlarda şu sorunun cevabı yok:
Bu kadar skandal neden bizden çıkıyor, yazan mı suçlu?
İşte cevabımı veriyorum size:
Kusura bakmayın, medya kulisi yazıyorum ve bana en çok, en verimli malzemeyi siz veriyorsunuz.
Bu kadar basit…
Beni susturmaya çalışacaklarına, bu rezilliğin sorumlusunu bulmalarını öneririm.
Neyse sırdaşlarım, işin Habertürk boyutu böyle.
Daha genel medya görünümüne gelecek olursam, gerçekten de, videoda söylendiği ve benim de daha önce defalarca yazdığım gibi,
MEDYANIN RUHUNA EL-FATİHA…
Ben bu meselenin peşini bırakmayacağım çünkü keskin kulaklarıma, bu çarkın nasıl döndüğüne dair çok önemli bilgiler geldi.
Mesela yayın yönetmenleri bizzat nasıl ajanslarla çalışıyor?
Nasıl özellikle internet sitelerinin görünmeyen, arka plan sayfaları PR bültenlerine dönüştü?
PR haberler nasıl sitelerin içine ‘gömülüyor’?
Eşi PR’cı olan ve yönettiği siteyi PR’cılara teslim eden GYY kim?
Hepsi pek yakında…
Beni izlemeye devam edin…
Kaynak: Medyaradar