MEDYA POLEMİK (30 Aralık 2015)

MEDYA POLEMİK (30 Aralık 2015)

Bir dönem böyle bitmemeli

(...) Amirallere suikast davasından tutuklanan teğmenleri hatırladınız mı?

Altı yıl geçmiş..

İddiaya göre; 9 teğmen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ataç ile Donanma Komutanı Yiğit'e suikast planlamışlardı..

İddia sahibi kimdi?

İhbarcı bir teğmen!..

Peki ya İhbarı alıp operasyon emri veren savcılar kimdi?

Savcı Zekeriya Öz ile Savcı Fikret Seçen..

İkisi de firari..

*

Suikasta ilişkin sağlam delil olmayınca teğmenlerin evinde TNT kalıpları ve uyuşturucu madde bulundu..

Konuldu mu desek!..

(...) kim koymuştu?

Cevabını artık biliyoruz..

Öğrendik..

Delili kim bulmuşsa, o koyuyormuş..

Koyan buluyormuş!..

Aslında tezgâhı kimin kurduğunu en iyi bilen kişi teğmenleri iddianamesini yazan savcıdır..

O savcı halen Yargıtay üyesiymiş!..

Paşa paşa oturuyormuş!..

*

Teğmenler beraat etti etmesine de hayatları değişti.. Altı yılları düzmece bir davaya kurban gitti..

Teğmenlere kumpas kurarak, tezgâh kurarak, sahte tanık kullanarak içeri attıranlar hesap vermeyecek mi?

Vermeli..

Türkiye'nin bir dönemi böyle bitmemeli..

O dönemi bilerek kim destek verdiyse, bugün paralel denen o yapının o günlerde ekmeğine kim yağ sürmüşse.. Kim şakşakçılık yapmışsa..

Hesap vermeli..

Mehmet Tezkan / Milliyet

*

Türkiye Kandırılanlar Cumhuriyeti

AKP'ye sinirleniyorsunuz değil mi?

Sinirlenmeyin!..

Erdoğan'a öfkeleniyorsunuz değil mi?

Öfkelenmeyin!..

Hele yoksul halka hiç ama hiç kızmayın!

Kime kızın biliyor musunuz?

AKP'yi, Erdoğan'ı başımıza saran "aydın" geçinenlere kızın!

(...) Kimi entel takılır. Adı; Ahmet'tir, Hadi'dir, Gülay'dır, Oral'dır.

Kimi dantel takılır. Adı; Sezen'dir, Halil'dir, Sinan'dır, Kadir'dir.

(...) ABD'deki Neo-Con'ların söylediklerini, yazdıklarını evirip-çevirip yeniymiş, kendi görüşleriymiş gibi yutturdular.

(...) "Sivil toplumculuk" adına, "yeni muhafazakarlığı"/"yeni sağ'ı" desteklediler.

"Demokrasi" adına, -AKP'den Cemaat'e- karanlık dincileri desteklediler.

"Özgürlük" adına, ABD'nin Irak, Afganistan müdahalelerini desteklediler.

"Barış" adına, kimlik siyasetini desteklediler.

"İnsan hakları" adına, terörün meşrulaşmasını desteklediler.

Aydınlanma, ulus devlet ve Atatürk düşmanı olup çıktı "yeni aydın"...

Bugün ne diyorlar:

"Erdoğan da, Gülen de, Demirtaş da kandırdı bizi."

Türkiye Kandırılanlar Cumhuriyet'i oldu...

Soner Yalçın / Sözcü

*

Al Başkanlığı-Ver öz yönetimi

Diyarbakır'da yapılan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) bitiminde yayınlanan bağımsızlık beyannamesini andıran "Deklarasyon"da istekler 14 madde halinde sıralandı.

Bu istekleri özetlersek;

- Özerk bölgelerde yapılan seçimler sonucunda seçilenler üzerinde merkezi yönetimin hiçbir vesayeti olmasın. (Yani, merkez seçimlere hiçbir şekilde müdahale edemesin, seçilenlerin görevlerine hiçbir koşulda son veremesin.)

- Özerk bölgelerde eğitim her kademede öz yönetimlere bırakılsın. (Yani, eğitimin içeriğini, dilini vs. öz yönetimler belirlesin.)

- Enerji kaynaklarının işletilmesi, denetlenmesi ve üretimden pay alma yetkisi Özerk Bölge Yönetimleri'ne verilsin. (Yani, o bölgeden çıkan her türlü maden, petrol gibi kaynaklardan diğer bölgelerin yararlanması bedeli mukabili olsun.)

- Yereldeki asayişin temini Özerk Bölge Yönetimleri eliyle sağlansın. (Yani, her özerk bölgenin kendi polisi ve askeri olsun.

***

Öz yönetim dediğiniz bir çeşit federasyon. Bir adım sonrası bağımsızlık. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş sanılır ki ABD ve Rusya ziyaretlerinde öz yönetim için onay aldı. Ve Türkiyeli Selocan'dan Kandil Sözcüsü Selocan'a geçiş yapmakta beis görmedi. Bundan sonrası mı? Herhalde terörle Türkiye'yi biraz daha sıkıştırıp, Saray'la "Al Başkanlık- Ver öz yönetim" pazarlığına oturacaklar.

Gidiş onu gösteriyor

Melih Aşık / Milliyet

*

3-137.jpg

Ercan Akyol Milliyet