MEDYA POLEMİK (24 Aralık 2015)

MEDYA POLEMİK (24 Aralık 2015)

Iskalamak fıtratımızda var!

ABD Başkanı Obama, Başkan Yardımcısı Biden, Irak Başbakanı Haydar El Abadi peş peşe Türk askerinin Irak'tan çekilmesi için talepte bulundular. Ankara bu taleplere karşı duramadı. Ancak bu süreçte biz hiç Irak'ın PKK'ya yataklık etmesinden şikâyetçi olmadık. Oysa ana konumuz bu olmalıydı. Sözü emekli Büyükelçi Onur Öymen'e bırakalım:

"Irak, uzun bir zamandan beri topraklarında PKK yönetici kadrosunun, kamplarının ve cephaneliklerinin varlığına engel olmuyor.

Irak'ın bu konudaki tutumu kendi anayasasına ve BM Güvenlik Konseyi'nin 1373 sayılı kararına açıkça aykırıdır.

Irak Anayasası'nın 7. maddesi şöyle demektedir:

'Devlet terörizmin bütün şekilleriyle mücadele edecek ve topraklarının terör eylemleri için bir üs, bir geçiş yolu veya eylem alanı olmasını önlemek için çalışacaktır.'

Güvenlik Konseyi kararında ise bütün ülkelerin, terörist eyleme karışmış kişilere aktif veya pasif hiçbir destek veremeyeceği, terörist faaliyetlerin önlenmesi için gerekli bütün tedbirleri alacağı karara bağlanmıştır.

Türkiye'nin bu nedenle Irak'ı protesto etmesi, gerekli önlemleri derhal almasını talep etmesi ve Irak'ı Güvenlik Konseyi'ne şikâyet etmesi gerekir."

Biz askerleri tıpış tıpış geri çekerken bu hatırlatmaları yapmadık. PKK'nın tasfiyesini şart koşmadık. Çıkarlarımızı savunmadık. En hayati konuyu ıska geçtik.

Melih Aşık / Milliyet

*

Destek işareti...

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın "özyönetim" lafını dilinden düşürmemesi ve ısrarla PKK terör örgütünün yaptıklarını ve amacını "Kürt vatandaşlara" mal eden, onlarla özdeşleştiren, PKK için söylenmiş "Sileceğiz, süpüreceğiz" benzeri sözleri bile "Kürtlerin duyguları"yla bağlayan yanıltıcı konuşmaları terörü desteklemeye devam edeceklerinin işaretidir. PKK'nın Güneydoğu'yu Suriye'ye çevirme girişimine destek veren bir HDP "PKK'dan farksız algılanacağını" unutmamalıdır.

Güngör Mengi / Vatan

*

İkinci çuval olayı yaşar mıyız!

Günlerdir uykularımı kaçıran bir kâbus var...

Başika veya mücavir bölgelerde başımıza yeni bir "çuval olayı"nın gelmesi...

***

IŞİD'in attığı 60 havan topu, bu kâbusumu alevlendirdi...

Bölgede kimin eli kimin cebinde belli değil...

Allah göstermesin, orada askerimizin başına gurur kırıcı bir şey gelirse ve anında cevap veremezsek...

Milli gururumuz kırılır... Altından kalkamayız yeni bir çuval utancının...

***

Olmaz böyle şey demeyin...

Rusya maraza için bahane arıyor...

Bağdat yönetimi tarihinde olmadığı kadar nefret ediyor bizden...

(...)

Orta Doğu'da Birinci Dünya Savaşı öncesinin hayaleti dolaşıyor...

Korkum odur ki yarın, öbür gün bu bölgede yaşanan bütün dramların faturası Türkiye'ye kesilmesin... Geçmişte olduğu gibi bütün insanlık trajedilerinin günah keçisi haline dönüştürülmeyelim.

Ertuğrul Özkök / Hürriyet

*

Komşumuz yine Esad

New York'ta varılan mutabakat, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı..

Ocak ayında ateşkes ilan edilecek..

Esad rejimiyle müzakereler başlayacak.. Altı ay sonra geçici hükümet kurulacak, yeni anayasa hazırlanacak, 2017'de seçime gidilecek..

O tarihe kadar Esad koltuğunda oturacak..

Çünkü arkasında Moskova var..

Belki o tarihten sonra da oturacak. Çünkü seçimin nasıl yapılacağı, kimlerin oy vereceği, Suriye'den kaçan beş milyondan fazla insanın oy kullanıp kullanamayacağı meçhul..

Zaten Suriyeli mülteciler oy kullanamazsa Esad seçimi rahat alır..

*

IŞİD ne olacak derseniz?

IŞİD ve El Nusra cihatçıları kapsam dışında..

Rusya Savunma Bakanı, bir süre önce Suriye ordusu Fırat'ın batısına dayanana kadar operasyonların süreceğini açıklamıştı..

Fırat'ın doğusunda PYD var.. Suriyeli Kürtler..

Batısında ise Esad olacak..

Yani..

Esad 2017'de yeniden komşumuz!..

Diplomasi yeni duruma göre yeni politika üretmeye başlasın!..

Mehmet Tezkan / Milliyet

*

AKP, TC'nin kuruluş ilkelerini benimsememiştir

İslamcı AKP, T.C. devletinin kuruluş ilkeleri olan "laiklik, ulusal birlik ve tam bağımsızlık" değerleriyle esasen mutabık değildi. Kürt ve Kıbrıs sorunlarının, bu ilkelerde ısrar edildiği için halledilemediği kanısındaydı. Cumhuriyet ilkelerinden "biraz" taviz vererek bu sorunların kolayca çözülüvereceğini sandı. Bunun için Güneydoğu'da "Kürt Açılımı" başlattı, Kıbrıs'ta Annan planına evet kampanyası yürüttü. Ancak anlaşıldı ki "biraz taviz" vererek karşı tarafı tatmin etmek mümkün olamıyor.

***

Güneydoğu'da cin şişeden çıkmıştır. Bölgeyi yönetilebilir hale getirmek için AKP'nin Kürtlere daha fazla "taviz" vermekten başka bir çaresi yoktur. Çünkü AKP reddettiği "ulus devlet" ilkesine geri dönemez. Buna dış siyasi konjonktür de izin vermez. Dönemeyeceğine göre Güneydoğu'da yürütülen askeri harekâtın stratejik bir hedefi yoktur. Tüm hendekler dozerlerle kapatılsa, tüm barikatlar tanklarla yıkılsa "görev tamam" mı denecektir? Askeri zaferin ertesi günü, bu ilçelerin sokaklarında güvenlik güçleri, gece-gündüz yaya olarak devriye gezebilecek midir? Hayat bayram mı olacaktır? Buzdolabından çıkarılacak "çözüm paketi" kiminle müzakere edilecek, nasıl hayata geçirilip, bölgede "devletin halka, halkın devlete güven duyduğu bir ortam" ne şekilde tesis edilecektir? (Son söz, Şimon Perez'e aittir)

Son söz: Barış, dostla değil, düşmanla yapılır.

Ege Cansen / Sözcü

*

İktidarın Irak'la imtihanı!

1'inci gün: Çekilmeyiz!

2'inci gün: Çekilebiliriz!

3'üncü gün: Çekilerek gücümüzü tüm dünyaya gösterdik...

Akif Kökçe / Milliyet (Açık Pencere)

*

Belalı düşman Putin

Garry Kasparov... Dünya Satranç Şampiyonu bir Rus...

Bugün 52 yaşında olan Kasparov, dünyanın en büyük satranç ustalarından biridir ve 1985 ile 2000 yılları arasında 15 yıl satranç dünyasında fırtına gibi esmiştir.

Şampiyon Kasparov şimdi bir Rus vatandaşı olarak Rusya Devlet Başkanı Putin'i cesaretle eleştiriyor ve diyor ki:

***

"On yıl önce Putin rejimini anlamak için siyaset bilimini okumayın, Mario Puzo'nun ünlü 'Baba' romanını okuyun, mafyayı, parayı takip edin!' demiştim.

Putin, Rus Ordusu'nun Kırım'da, Ukrayna'nın doğusunda ve Suriye'de ne yaptığına dair açık açık yalan söylüyor. Suriye'deki hava saldırılarında çok sayıda masum sivil ölüyor ama bu, Putin'in umurunda değil!

Putin, NATO'nun kararlılığını test etmek için pilotlara NATO'nun uyarılarını göz ardı etmelerini emrederek pilotların hayatıyla oynuyor.

Putin, Rus askerlerinin ölmesini umursamıyor ve bunu Rusya'da propaganda vesilesi olarak kullanıyor. Rus uçağının Türkiye tarafından düşürülmesiyle

Putin'in eline daha fazla Rus kanı bulaştı."

***

Cesur Kasparov'un anlattığı gibi, Putin tehlikeli bir siyasetçi!

Ona bulaşmakla herhalde iyi etmedik ama ok yaydan çıktı bir kere...

AKP iktidarın yanlış politikaları nedeniyle belalı bir düşman daha kazandık!

Dik duracağız ve ülkemizin haklarını savunacağız.

Rahmi Turan / Sözcü

*

4-055.jpg

Latif Demirci Hürriyet