MEDYA POLEMİK (22 Temmuz 2015)

MEDYA POLEMİK (22 Temmuz 2015)

Çık ve mertçe söyle!

Şanlıurfa’daki kanlı tezgahı kim, nasıl yorumladı; işte dünkü gazete köşelerinin geniş özeti:

Çık ve mertçe söyle!

Mesela 7 yıl önce olsaydı... O günkü aklımızla, o günkü önyargılarımızla, o günkü hurafelerimizle, işimiz kolaydı.. “Derin devletin işidir” deyip geçer, hayatımıza devam ederdik... Bu bahane kalmadı... 13 yıldır iktidarda, devleti, partinin organı haline getirmiş bir iktidar var. Bırakın derin devleti, devlet kalmadı ortada...

Eskiden olsaydı... “JİTEM” derdik, “Silahlı Kuvvetler içindeki gayriresmi harp yapılanması” der, yolumuza devam ederdik. Birlikte yürünen yollarla, kurulan komplolarla, aşağılık pusularla, kumpaslarla... O ordunun donanması demir alamaz, uçakları uçamaz, kara kuvvetleri tankını süremez hale getirildi... Bu bahane de kalmadı...

(...) Arkadaş, öyleyse geriye ne kaldı...

(...) Paramparça edilmiş bir ülke...

(...)Suruç... O ilçemiz... Eğer hâlâ Türkiye toprağıysa... Orada böylesine bir katliam yapılmışsa... Ve şu andaki hükümet hâlâ AKP hükümetiyse...

Arkadaş, başbakan hâlâ sensin, hükümet hâlâ senin hükümetin... Nedir fikrin...

Hâlâ Şam’da namaz kılma fikrisabitinden kurtulmadın mı...

Hâlâ Müslüman kardeş saplantın devam ediyor mu...

Hâlâ, Suriye ateşine elinde benzin bidonuyla koşmaya kararlı mısın...

Çık ve mertçe söyle cumhuruna...

Ertuğrul Özkök / Hürriyet

*

MANŞETLERLE SURUÇ:

Suruç’taki saldırıyı manşetten duyuran dünkü gazetelerin başlıkları şöyleydi: Akşam “Terörün Her Türüne Lanet Olsun”, Aydınlık “PKK’yla İşbirliği Dayatması”, BirGün “Hepiniz Katilsiniz”, Bugün “Büyük Zafiyet”, Cumhuriyet “İşte Barbarlık”, Evrensel “Katiller”, Güneş “Türkiye’ye Operasyon”, Habertürk “Birliğimize Saldırı”, Hürriyet “Lanetliyoruz”, Millet “Barışa Bomba”, Milli Gazete “Bomba Patladı”, Milliyet “Lanet Olsun”, Posta “Şanlıurfa’da Eli Kanlı IŞİD Var”, Sabah “Kaos Katliamı”, Sözcü “Göz Göre Göre Gelen Katliam”, Star “Derin Kurgu”, Taraf “Suruç’ta IŞİD Katliamı”, Türkiye “Naklen Katliam”, Vahdet “Sırt Kahpeliği”, Vatan “Sınırı Aştılar”, Yeni Şafak “Bu Saldırı Türkiye’ye Yapıldı Suruç’ta Vahşet”, Yurt “Suruç Katliamı AKP’nin Eseri”, Zaman “Vahşet”...

pgole-001.jpg

*

Bunlar daha iyi günlerimiz

(...) Sınır ötesine geçen Türk vatandaşları da IŞİD ya da PKK için savaşıyorlar. Cenazeleri ülkemize getirildiğinde de belli çevreler onları “şehit” sayıyor. Sınır ötesine savaşmak için geçilmekle kalınmıyor. Teröristlere Türkiye üzerinden mühimmat, silah ve gıda ikmali de yine aynı örgütler aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Yani terör örgütleri, yeterli önlem alınmadığı için topraklarımızı lojistik merkezi olarak kullanıyor.

Terör örgütü PKK’lıların silahlarıyla Güneydoğu’da rahatça dolaşmalarına seyirci kalınıyor. Onlar yöre halkı üzerinde “baskı aracı” olarak sağda-solda dolaşıyor, propaganda yapıyor, eli silah tutan gençleri sınır ötesindeki çatışmalara götürüyor. Terör örgütü IŞİD’e de yine Türkiye üzerinden önemli katılımlar oluyor. Yani, başka bir ülke toprağında bu ülkenin vatandaşları ölüyor, öldürülüyor. (...) Daha iyi günlerimiz... Bu politikalar devam ettikçe yeni patlamalar her an beklenmeli...

Saygı Öztürk / Sözcü

*

Vali şimdi cevap versin:

“Suruç’ta IŞİD militanı var mı?”

(...) Canlı bomba Suruç’ta mı yaşıyordu, kısa bir süre önce sınırı geçerek mi geldi?

Urfa Valisi bi açıklama yapar herhalde..

Urfa Valisi deyince aklıma geldi.. Bir süre önce Akçakale’de denetim yapan Vali’ye gazeteciler sormuştu..

‘Suriye’den kaçanlar Akçakale’de IŞİD’çilerin olduğunu, tedirgin olduklarını söylüyorlar, ne dersiniz?’

Vali bu soruya kızmıştı..

Polise emir vermiş, IŞİD’i soran dört gazeteciyi gözaltına aldırmıştı..

Oradaki arkadaşları sıkıntıya sokmadan, Vali’ye buradan soralım:

Suruç’ta IŞİD militanı var mı?

Mehmet Tezkan / Milliyet

*

Türkiye Erdoğan’ın hırsına kurban edilemez

(...) Ne yazık ki terörün en ciddi sonuçlarından biri bu. Ülke gündemindeki tüm konuları ikincilleştiriyor.

(...) Daha seçimlerden çok önce şu tür dedikodular ayyuka çıkmıştı:

Suriye’de Türkiye bağlantılı ciddi gelişmeler yaşanacak ve seçimin yapılamayacağı bir ortam doğacak!

O gün çok ileri bulunan ama, söz konusu Erdoğan olunca akla uzak bulunmayan bu dedikodu, nedense dün bir kez daha aklımıza geldi.

İktidarını korumak için her şeyi yapmaya hazır bir psikolojisi olan Erdoğan’ın Suriye üzerinden söylem üretip halkın gözünde “vatan için her şeyi yapar” algısı yaratmak istemesi uzak olasılık değil.

(...) Hiç kimsenin hırsı Türkiye’den büyük olamaz.

Mustafa Balbay / Cumhuriyet