“Millet” denkleminin “baş-bölen”i kim peki?
Türkiye’nin ne hale getirildiğini anlamak istiyorsanız; Başbakan Erdoğan’ın söylediklerine dikkat edin yeter.
TBMM’deki grup konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirirken; bir kez daha “Sivas’tan öteye gidemiyorsunuz!” dedi.
İstese gider gitmesine de Sayın Bahçeli Sivas’tan öteye niçin gidemiyor, dersiniz?
Cevap belli değil mi?
“11 yıllık AKP iktidarı; Sivas’tan ötesini PKK eşkıyasına teslim etmiş. PKK’nın istemedikleri Sivas’tan öteye gidemiyor.”
Başbakan bunu söylemiş
olmuyor mu?
Sayın Erdoğan MHP ve CHP’yi yıllardır böyle suçlarken aslında kendi hatasını itiraf etmiş olmuyor mu?
Bu ülkenin başbakanı böyle der ise, terör örgütü bundan güç alarak adamlarına emir vermez mi:
“Sakın ola Kürdistan’a Türk politikacıları sokmayın!”
Ve öyle de olmuyor mu? Şehirleri yangın yerine çeviren PKK militanlarına ne yapılıyor?
Bu ülkenin genelkurmay başkanı olmuş bir paşayı; terör örgütü lideri ilan ettirip hapse tıktıranlar; gerçek terör örgütü liderini allayıp pullamıyor mu?
Abdullah Öcalan’dan medet uman bir iktidar haline gelmedi mi AKP?
(...)
KCK; PKK’nın şehir gerillası tipidir. KCK davasının iddianamesi bunu açıkça göstermektedir.
Şimdi bu terör grubunu affetmek için 4. Yargı Paketi adı altında bir paket gündeme getirilmiştir.
Sırf Başbakan Erdoğan’ın siyasi geleceği uğruna, başkanlık projesi için Türkiye Cumhuriyeti bu kadar yıpratılır mı?
Acaba AKP’li yurtsever seçmen bu konuda ne düşünmektedir?
Rıza Zelyut/Güneş
+++
Sinop ve ötesi
Çok uzak değil bundan 9 ay öncesi... Haziran ayı... Başbakan İl Kongresi için Diyarbakır’a gidecek... BDP Milletvekili Sabahat Tuncel İstanbul’da bir konserde konuşuyor:
- Başbakan Amed’e (Diyarbakır’a) gelmesin.
Gelmesin tehdidi başka kaynaklardan da geliyor. Başbakan Diyarbakır’a gidiyor. Ama nasıl gitme... Adeta bir ordu eşliğinde giriyor Diyarbakır’a... Konuşurken kendisine “Gelmesin” diyenlere ateş püskürüyor.
O gün Başbakan’a gelmesin diyen BDP’liler bugün Sinop ve Samsun’da konuşturulmamaktan şikayetçi...
Melih Aşık/Milliyet
+++
Sıkıysa git, yiyorsa gel
Başbakan diyor ki...
Ne Hakkâri’ye gidebilirsin.
Ne Van’a gidebilirsin.
Sivas’ın ötesine geç de görelim.
***
Kılıçdaroğlu diyor ki...
Sıkıysa git Rize’de söyle.
***
BDP, Sinop’ta taşlanıyor.
Samsun’dan kovalanıyor.
Ordu ve Giresun’a giremiyor.
Trabzon’a gidemiyor.
***
CHP milletvekili “Diyarbakır babanın malı mı” diye soruyor, AKP milletvekili “Diyarbakır’a giremezsin, girmen için aptes alman lazım, biz seninle eşit değiliz elhamdülillah, biz bu ülkenin sahibiyiz” diyor.
***
BDP milletvekili ise, mezhep pasaportu yerine, etnik köken pasaportu soruyor, “Kafkaslar’dan Boşnaklardan gelenler, bu ülkenin sahibi değilsiniz, haddinizi bileceksiniz”
diyor.
***
Başbakan, CHP ve MHP’lilerin Hakkâri’ye gidemeyeceğini söylüyor ama... AKP’nin içişleri bakanı Hakkâri’de taşlı-sopalı saldırıya uğruyor, zor kaçıyor.
***
İçişleri bakanı Hakkari’de saldırıya uğrayınca “provoke etmeye geldi, tahrik etti, hangi akla hizmetle halkın arasına giriyor, olacağı buydu” diyen BDP... Kendisi Sinop’a gidip, saldırıya uğrayınca “faşistler provoke etti” diyor.
***
“Milli birlik” ve “kardeşlik” projesi filan diyerek, milleti getirdikleri nokta işte bu.
Uganda’ya Somali’ye vize
kalktı diye seviniyoruz, kendi memleketimizin sınırlarında seyahat edemiyoruz.
***
Yazın bi kenara... Anayasa’yı değiştirirken, “herkes seyahat hürriyetine sahiptir” maddesini de kaşla göz arasında siler bunlar.
Yılmaz Özdil/Hürriyet
+++
O şimdi hapiste!
“AMİRALİM çok enerji konferansı dinledim, bu kadar mükemmel bir sunuma çok az rastladım”.
Bu sözleri bizim bir amiralimize söyleyen yine bizim Enerji Bakanımız. Bugün değil, 2004 ya da 2005’te olsa gerek.
İstanbul’da uluslararası enerji konferansı. Yabancı bakanlar ve uzmanlar katılıyor. Yabancı bakanlar, bizim o günkü Enerji Bakanı ve sivil uzmanlar konuşmasını yaptıktan sonra kürsüye, o günkü rütbesiyle, Tuğamiral Cem Gürdeniz çıkıyor, parlak bir asker, o sırada Mayın Filosu Komutanı. (...) Konuşması bitiyor, kürsüden inince, başta bizim bakan, yabancı bakanlarla birlikte Gürdeniz’i kutluyor, hatta yabancılar arasında, Türk usulü, yanaklarından öperek kutlayan bile var.
O şimdi hapiste, Balyoz’dan on sekiz yıla mahkum.
Yalçın Doğan/Hürriyet
+++
Bataklık kurbağaları
Bataklık kurbağaları gibiyiz...
Bunca ses...
Bunca patırtı...
Bunca yırtınma...
Cumhuriyetin başına gelenlerin farkında olan; gazeteciler, sendikalar, işadamları, akademisyenler, sanatçılar, yazarlar, çizerler, üniversiteler, memurlar, askerler, sivil toplum örgütleri, yurtseverler, cumhuriyetçiler...
Muhalif siyasetçiler...
Sadece...
Vırak vırak vırak...
Bekir Coşkun/Cumhuriyet
+++
Silivri’de doğalgaz bulunmuş.
Ah, keşke doğalgaz yerine adalet bulunsaydı!
Fahrettin Fidan/Milliyet (Açık Pencere)
+++
Zemin müsait nasıl olsa
EteğindeKİNİ döktü
Bakıyorum da Başbakan’ın ‘Türkçülük’ hakkında sözlerine ‘Türk Medyası’nın da ses çıkardığı yok. İyi bir gelişme doğrusu. Bu durumda -bilemeyiz ama hiç değilse kuvvetle tahmin edebiliriz herhalde- ülkenin en çok satan gazetesinin de yakında o malum özdeyişinden vazgeceğini umabilir miyiz acaba? ‘Türkiye Türklerindir’den söz ediyorum tabii ki... Demek ki artık onun da sonu göründü (gibi).
Kürşat Bumin/Yeni Şafak
