Bütün hatalar sizde efendi
HDP (Halkın Demokratik Partisi) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “Bizim de bazı hatalarımız olabilir” diyor...
Ne demek bazı hatalar? Bütün hatalar sizde efendi...
Birçok kentimizi yangın yerine çevirmenin tüm sorumluluğu PKK destekçisi HDP’de...
İmralı mahkûmu Apo talimat verdi, onun sözcüsü durumundaki BDP’nin Eşbaşkanı Selahattin efendi de militanlarına “Sokağa çıkın” çağrısı yaptı. Sonunda Türkiye yangın yerine döndü.
Okullar, işyerleri, bankalar, bankamatikler... Atatürk heykelleri, Türk bayrakları... Her şey yakıldı, yıkıldı. 40’tan fazla ölü var! Sebep: “Türk askeri IŞİD’in saldırdığı Kobane’ye neden yardım etmiyormuş!” Bu iktidar, Türk bayraklarını haince yakan, Atatürk heykellerini yıkan, okulları tahrip eden kafalarla pazarlık masasına oturulmayacağını, teröristlerle asla barış yapılamayacağını anlayana kadar Türkiye daha çok şeyler kaybedecek! Terör çetesinin Kandil’deki lider tayfasından olan Cemil Bayık “Açılım bitti. Silahlı güçlerimizi Türkiye’ye yeniden gönderdik” diye açıklama yaparak aklı sıra Türkiye’yi tehdit etti. PKK’nın, Türkiye’de açılım saplantısına yakalanan ve teröristlere yumuşak davranan iktidara kafa tutması kolay!
Ey Cemil efendi! “Silahlı güçlerimiz” dediğin militanlarını sen sıkıysa Kobani’ye yollayıp IŞİD çetesiyle çarpıştırsana!..
Rahmi Turan / Sözcü
Sıkıştın mı “yasak”
Uludere: Hava Kuvvetleri’nin bombardımanı sonucu otuz dört yurttaşımız hayatını yitiriyor. Ne yaşandığı yargı karşısında hâlâ esrarını koruyor. “Gizli soruşturma” kararıyla yayın yasağı geliyor.
Reyhanlı: Bomba patlıyor, elli üç kişi hayatını kaybediyor. Devamında yayın yasağı. Haber yazmak yok.
17 Aralık rüşvet iddiası: Dört bakanın adı yolsuzluk ve rüşvete karışıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı. En doğrusu yayın yasağı, ne olup bittiğini kimse öğrenmesin.
Adana TIR: Adana’da on üç asker MİT’e ait TIR’ları durduruyor. İçinde silah var tartışmaları sürerken arama yapan askerler hakkında dava açılıyor, arama emrini veren savcı başka yere gönderiliyor, en iyisi yayın yasağı ki devamını kimse öğrenmesin.
Suriye tapesi: Dışişleri Bakanlığı’nda Genelkurmay ve MİT’in katılımıyla Suriye’ye askeri harekât planlanıyor. Acele yayın yasağı, bin türlü suçlamayla.
Musul rehineleri: IŞİD Musul Konsolosluğumuzda 49 kişiyi rehin alıyor. Olur mu öyle şey, yayın yasağı ilk önlem.
Soma faciası: Sadece Türkiye’de değil, dünyada da en büyük maden kazalarından birinde, Soma’da üç yüz bir işçi hayatını kaybediyor. Fazla kurcalanmasın, yayın yasağı en kolay yol.
Bingöl saldırısı: Otuz yedi kişinin öldüğü geçen haftaki olaylarda Bingöl’de de iki polis şehit oluyor. Yayın yasağı, mahkeme kararıyla. Ayrıca, Twitter ve YouTube yasakları. 28 AB ülkesinde tek yayın yasağı yok. Sıkıştın mı, gelsin yasak. Sonra da “demokrasi” nutukları.
Yalçın Doğan / Hürriyet
Sonu “düşmanlarından” beter olacak
(...) Eğer sokak hareketiyle devrilirse Erdoğan’ın sonu eski düşmanlarının sonundan daha da kötü olacak. Umarım yanılırım ama böyle giderse darbeci diye vatanından ettiği Mehmet Ali Alabora ile İngiltere’de komşu olur...
Emre Uslu / Taraf
Bu bir nefret yazısıdır!
“Affı olmayan cezalar istiyorum”
4.5 yaşındaki erkek çocuğuna, hastanede tecavüz ediliyor.
O sırada vizite çıkan doktorlar olmasa... haberimiz olur muydu?
Sanmam.
(...)
Şimdi kusacağım, gözüm filan kararıyor yazıyı yazarken şimdi.
İçeride oğlum ve kızım uyuyor, aklımı yiyecek gibi oluyorum gecenin şu vakti...
Peki ya aile fertleri tarafından defalarca tecavüze uğrayan ve sesini duyuramayan çocuklar? Tecavüze uğrayıp “rızası vardı, tahrik etti, kemik yaşı uygundu” gibi cahil sapık barbar kafalarca bir de suçlu bulunan çocuklar?
(...)
Midemi bulandırıyor bu tür insanlarla aynı Dünya’da yaşıyor olmak.
Bu insanları, allem edip kallem edip işin içine örf, adet, töre, ahlak filan gibi anca cahil doyuran kelimelerle topluma salan adaletin de, ülkenin de, zihniyetin de içine edeyim ben.
(...)
Tecavüz ve tacize affı ve telafisi olmayan ceza kanunları istiyorum.
İçime nefret ekip öfke biçtirmeye hakkın yok Türkiye!
Yonca Tokbaş / Hürriyet