Geçtiğimiz günlerde eleştirilerinden ötürü tehdit ve hakaretlere uğrayan usta gazeteci, "yalakalar istedikleri kadar kızsınlar" dedi ve doğru bildiğini tekrar etti:
MHP YOL AYRIMINDA
Ya kapı arkasına süpürülecek ya başa güreşecek
Sık sık MHP'den söz ediyorum. Neden?
Çünkü Türkiye'nin umudu CHP ve MHP gibi muhalefet partilerinin güçlenmesinde ve iktidara alternatif olmasındadır.
Günün iktidarını zorlayamayan bir muhalefet, silik, sünepe, işe yaramaz bir muhalefettir.
Ben, iki muhalefet partimizin de çok güçlü olmasını, AKP'nin onların karşısında titremesini istiyorum. Ancak...
Bugünkü halleriyle ikisinin de AKP'yi korkutacak halleri yok!
Hele MHP yönetimi... Evlere şenlik! Meclis'in dördüncü partisi durumunda ve oyları da barajın biraz üstünde...
***
Peki bu partilerin diriliş umudu yok mu?
Olmaz olur mu? Var tabii ki... Bence iki parti de büyük atılımlar yapabilir. Ancak, cart-curtla değil, iyi bir yönetim, güçlü bir idare sergileyerek bunu başarabilir.
Mesela MHP... Potansiyeli yüksek bir parti... Türklüğü, cumhuriyeti, ülkenin özgürlüğünü savunuyor... Fakat buna rağmen vatandaştan yeterli oranda oy alamıyor.
İşte işin püf noktası burada...
Partide karizmatik bir lider eksikliği var!
Düzgün ve dürüst bir insan olduğuna inandığım Sayın Devlet Bahçeli'nin artık emekli olma vakti geldi. Koltuğunda oturmaya devam ettiği sürece parti hep gerisin geriye gider!
***
Peki, çare ne?
Çare, Olağanüstü Kurultay'ın toplanması ve MHP'nin kendisine yeni bir lider seçmesi!
Başka çare yok!
19 yıldır görevde olan Devlet Bahçeli, 19 yılda yapamadığını, bundan sonra hiç yapamaz!
(...) Yalakalar istedikleri kadar bana kızsın, ben doğruları söylüyorum.
***
Gelelim Meral Akşener'e?
(...) Akşener "MHP potansiyeli gereği Başbakanlığı alacaktır. MHP bu değişikliği yaptığı takdirde ben Başbakan olurum" diyor ve ekliyor:
"MHP milliyetçi muhafazakâr kesimden de, merkez soldan da oy alabilecek yapıdadır. İyi çalışırsak iktidar olabiliriz."
Peki, ya Başkanlık Sistemi...
Akşener, MHP yönetimine gelirse, AKP'nin çılgıncasına arzu ettiği ve bunun için muhalefet partilerini kafaya almaya çalıştığı Başkanlık Sistemi hakkında (...) tereddütsüz olarak "Benim oyum kesinlikle HAYIR'dır! Bu ülkede siyaset, parlamenter sistemle devam etmelidir" diyor.
(...) Eğer, Olağanüstü Kurultay toplanır da Meral Akşener ya da delegelerin güvendiği başka bir aday Genel Başkan seçilirse, MHP'nin oyları en az ikiye katlanır diye düşünüyorum.
Ben bunları 2008 yılından beri yazıyorum. Takdir MHP Kurultayı'nın... Ya kapının arkasına doğru süpürülecekler, ya da başa güreşecekler.
Rahmi Turan / Sözcü
*
Bahçeli'ye zor soru:
"Vatan elden gidecek diyorsun da ne yapıyorsun?"
Türkiye neredeyse savaşın kıyısına gelmiş durumda. Obüsler, fırtınalar falan...
Devlet Bahçeli'ye bakıyorsun:
Yazılı bir açıklama yapmış, "vatan elden gider" falan diyor. Vatanın elden gideceğini düşünen bir muhalefet lideri, yazılı bir açıklamayla yetinir mi yahu!
Kemal Kılıçdaroğlu'na bakıyorsun:
Ondan yazılı bir açıklama bile gelmiyor. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, sanki burası Norveç'miş gibi, sanki tarihi bir dönüm noktasında değilmişiz gibi...
(...)
Denge yok. Fren yok. Kısacası... Muhalefet yok. Allah sonumuzu hayretsin.
Ahmet Hakan / Hürriyet
*
"Dost" dedikleri böyleyse varın bir de "düşman"ı düşünün
"Bak başının çaresine"
PYD güçlerine top ateşleri yapılmış. Kırmızı çizgileri ya... Ankara'nın bu gövde gösterisi, bu top ateşlerinin hedefi, PYD güçlerinden çok, Halep'i saran Esad, Rus, İran, ABD'dir...
"Hır çıkarırım, PYD ile ittifak yapmayın, onları vururum..." Bunu tabii ki esas ABD'ye söylüyor. İttifakına, NATO ülkesi olmasına dayanarak.
(...) Fakat bu uyarıya tepki veren yok. Tersine, NATO başının derdine bakarsın, dedi.
Orhan Bursalı / Cumhuriyet
*
Ölüm oyunu(!)
Suriye krizinin başladığı 2011 yılından beri, kaçan Suriyelilere "açık kapı" politikası izleyen Türkiye, son birkaç haftada bu politikasını değiştirdi. (...) sınır ile Suriye'nin Azez kenti arasında kalan 8 kilometrelik alanda toplam 10 tane mülteci kampı kurdu.(...) Ve bu kamplarda toplam 100 bin Suriyeli sığınmacı bulunuyor.
Peki yaklaşık 3 milyon Suriyeliyi sorgusuz sualsiz kabul eden Türkiye, bu 100 bin kişiyi neden almıyor?
Bunun nedeni, Türkiye'nin o çok istediği ama yaptıramadığı "güvenli bölgeyi" fiilen kurmak olabilir mi?
(...)
AKP'nin amacı, evlerinden kaçan sivilleri fiilen "tampon" yapmak da, canlı kalkan gibi kullanmak da, bu sığınmacıları bahane edip Suriye'ye Mehmetçik sokmak da olabilir.
Nitekim, Rusya ile yaşanan gerginlik nedeniyle Suriye üzerinde uçuş/havadan operasyon yapamayan Türkiye, çareyi "taşeron" olarak Suudi Arabistan'ı kullanmakta buldu.
(...)
Eğer Ruslar bir Suudi uçağı düşürürse, Türkiye "Rus karşıtı cepheyi" genişletmiş olacak. Uçak düşürülmezse, Türkiye Suudi uçakları ile, kendi
yapamadığı operasyonu Suriye'de yapabilecek.
(...)
Suudilerle sıcak çatışmanın eşiğinde olan İran, şimdi İncirlik'teki Suudi uçakları nedeniyle kendisini "kuzeyden de çevrilmiş" hissedecektir. Ve Acem politikası, "kıstırıldığını" düşündüğünde, akla hayale gelmeyen oyunlara başvurabilir.
Atılan her adım, Türkiye'yi Orta Doğu bataklığında daha derine gömer nitelikte...
Suriye politikası çöken Türkiye, Suriye'den tamamen silinmemek için çok tehlikeli bir oyun oynuyor.
Zeynep Gürcanlı / Sözcü
*
Yandaşlığın fıtratında var
AKP'nin PYD'yi vurma bahanesiyle Suriye bataklığına dört nala koşuşunu "Allah muzaffer eylesin" diye alkışlarla destekleyen kimi yandaş köşe yazarlarının düne kadar YPG-PYD militanlarını tıpkı ABD gibi "Kürt güçleri" hatta "Kürt kardeşlerimiz" olarak tanımladıkları sosyal medya paylaşımları ortaya çıkınca hayli alay konusu oldular.
Halbuki onları da anlamak lazım!
İktidar bas bas "Kobani'ye selam" yollarken borazanları başka ne yapacaktı?
*
Ergin Asyalı Sözcü