Bartholomeos yazsın
Şovenist bir kavga yürüten Kürtçülere Fener Rum Patriği Bartholomeos’un tavrını hatırlatalım. Patrik Bartholomeos, “Türk vatandaşlığı”nı şöyle tanımlamıştı: “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes, din, mezhep, dil ve etnik köken gözetilmeksizin Türktür. Türklük bütün Türk vatandaşlarının beraberce varlığının ve dayanışmasının ifadesidir.”
Anadolu’nun eski egemeni olan Rumların temsilcisi bile Türk’ü bir çatı kimliği olarak kabul etmiştir.
Peki PKK’lılara ne oluyor?
Sorun belli: Onlar ayrı bir devlet peşindeler.
Bu oyunu bozmak için yeni yapılacak anayasanın millet maddesini Sayın Bartholomeos’a yazdıralım.
Rıza Zelyut/Güneş
+++
Tımarhane değil; Türkiye’nin bir günü
Bölen harita yenilendi.
ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı sitesinde “Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunu bölerek Irak, Iran, Suriye Kürtleriyle birleştiren yeni bir harita” yayınlandı. 2 gün sitede kalan harita Türk Dışişleri devreye girince kaldırıldı.
***
Öcalan serbest bırakılacak
Kürtleri ve PKK’yı yakından tanıyan gazeteci Cengiz Çandar, “Türkiye en sonunda Öcalan’ı hapisten çıkartacak ve siyasi aktör yapacak” dedi.
***
Apo, doktoruna söz verdi.
Seni bakan yapacağım
dedi.
***
Jandarma avukat dövdü.
Silivri’de görülmekte olan Ergenekon Davası’nın 277’ci oturumunda mahkeme başkanının emriyle jandarmalar avukatları, “yumruk ve kafa atarak” darp ettiler.
***
Böyle sansür görülmedi.
Milliyet Gazetesi, yazarı Hasan Pulur’un “Türkiye için tehlikeli gidiş var” başlıklı eleştiri yazısına sansür koydu, yayınlamadı...
***
Polis tokatladı
Barış meleği oldu.
Polisi tokatlayan BDP’li vekil Sebahat Tuncel, 8 rehineyi teslim alacak heyetin üyeleri arasında yerini aldı. Ancak vekilin yurt dışına çıkma yasağı olduğu için heyetten çıkartıldı.
***
Çok hıyarlık yaptım dedi.
Açılım sürecini destekleyen aydınlardan tarih profesörü Halil Berktay, zaman Gazetesi’nde yayınlanan söyleşi de “hayatımda çok hıyarlıklarım oldu” dedi.
***
Üniversite hocası perişan.
Üniversitelerde 9 yılıdır öğretim görevlisi olarak çalışan 2 üniversite mezunu, 2 yabancı dil bilen, master yapmış, doktorasını bitirmek üzere olan bir öğretim görevlisinin aylık maaşı 2045 TL..
***
Üniversite öğrencisi
hapislik.
Eskişehir’deki Osmangazi Üniversitesi’nde yemek fiyatlarını protesto eden öğrenciler, güvenlik güçleri tarafından kelepçelenerek yaka paça götürüldüler...
***
Ballı kaymaklı atama.
Dışişleri Bakanı, iktidar partisi AKP’nin Amasya’dan vekil adayı yaptığı fakat seçilemeyen, dil bilmeyen Hacı Mehmet Gani’yi 12 bin dolar aylık maaşla Bern Elçiliği’ne basın ataşesi atadı. Hacı Mehmet’in eşi de aynı elçiliğe aylığı 8 bin dolara din ataşesi görevine getirildi.
***
İthalata bağımlılık yükseldi.
Sanayi kollarında (tüm fabrikalarda) yapılan üretimde ithalata bağımlılık oranı 2012 ocak ayında yüzde 58’den 2013 ocak ayında yüzde 62’ye yükseldi.
***
Köylüler sebze tabutu
taşıdı
2B mağduru çoğu kadın 300’e yakın Antalya köylüsü, sebze dolu tabutu Defterdarlık kapısına bıraktılar.
Ardından AKP il binasına yürüdüler.
***
Açılış yapmaya doymuyor
Başbakan Erdoğan’ın hafta sonu Siirt’te açılışını yaptığı 45 eğitim, sağlık ve spor tesislerinden bir çoğunun aylardır hizmet verdiği ve hatta bazılarının 3 yıldır kullanıldığı ortaya çıktı.
***
Devleti direğinden soydular.
Bazı elektrik dağıtım şirketlerinin, “sokak lambalarını çift abone yaparak” aydınlatma bedelini Hazine’den iki kez tahsil ettikleri belirlendi.
***
Hamile sevgilisini gezdirdi.
İşadamı Ali Ağaoğlu, geçen yıl İngiliz Kraliçesi’nin özel izni ile 1.5 milyon Euro’ya satın aldığı Rolls Royce Ghost marka otomobili ile (Kraliçe izin vermezse bu araç yabancıya satılmıyor) 7 aylık hamile sevgilisi Petek’i Etiler’de gezdirirken görüntülendi.
Necati Doğru/Sözcü
+++
Sorosçu çocuk!..
... “Satılmış medya” sloganları, küfür ve sataşmalar Silivri’de yakınları bulunanların medyaya öfkesini anlatmaya yetiyordu...
Aslında yurttaşın kızgınlığı emekçi muhabirlere değildi, Silivri’deki çarpıklıkları göz ardı eden medya yöneticilerineydi. Ancak onlar her zamanki gibi orada yoktu!..
Ya ihale peşindeydiler, ya iş takibinde... Ya köşe yazısı sansür etmekle uğraşıyorlardı ya da medya emekçilerini tazminatsız işten atma planı yapıyorlardı...
Bu medyadan her şey beklenir; baksanıza Soros’un çocuklarıyla ilgili kitap yazan soytarılar; kızlarını Soros vakıflarında çalışanlarla evlendirmediler mi?..
Kimi kaz tüccarları, tutuklanmamak ve polis korumasından mahrum kalmamak için 30 yıl boyunca küfür ettikleri cemaatlerin sofralarına sığınmadı mı?..
İçişleri Bakanı’na sormak lazım; Güneydoğu’da, kaymakamların arkasından korumaları çeken AKP iktidarı, devletin polisleri ile tatil beldelerinde caka satan yazar kılıklılara niçin koruma tahsis eder ki?..
Silivri’deki yurttaşlar medya çalışanlarına kızmasın; Silivri’ye şaşı bakan işbirlikçileri iyi tanısın!.. Çünkü farkında olmamız gereken asıl tehlike, hikmeti kendinden menkul o zavallılardır işte!..
Mehmet Faraç/Aydınlık
+++
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları (cami bombalamak, Yunanistan’ı işgal etmek gibi) işlemedikleri suçlardan yargılanırken... Teröristler (katliam yapmak, insan kaçırmak gibi) işledikleri suçlardan dolayı kahraman
oluyorlar...
Gülhan Elmas/Milliyet (Açık Pencere)
+++
Taş kafa...
Görünce deprem sandım...
Üzeri zümrüt ormanla örtülü bir dağ...
Büyük bir patlamayla, üzerindeki ağaçlarla, içindeki canlılarla dağın yarısı yarılıp aşağı indi...
Toz duman dağılınca, orada sadece toprak ve alttan çıkan kayalar kaldı...
Ve havada, yuvası ormanı, konduğu ağacı bir anda kaybetmiş şaşkın
kuşlar...
*
Orman Bakanlığı ruhsat vermiş, müteahhit tonlarca dinamitle taş çıkartıyor...
Zaman; geçen hafta...
Yer; Isparta Göller Bölgesi...
*
Üzerinde ağaçları ile, yeşil ormanı ile koca dağın, vurulmuş bir beden gibi yıkılışı tüm gün gözümün önünden
gitmedi...
*
Orman ve Su İşleri Bakanı’na sordular gazeteciler...
Bakan “Taş da lazım” dedi...
*
Bu doğru...
Taş lazım memlekete...
Onun için bakan yaptılar...
*
Şehirlerde yaşayanların gözlerinden uzak, doğa katliamının bu denli azdığı bir talan dönemi hiç olmadı...
Koy kalmadı...
Orman kalmadı...
Dere kalmadı...
Belki dünyanın en büyük doğa katliamıdır, 2B satışları sürüyor, en katı vicdan sızlar...
Ova kalmadı...
Yeşil alanları aynalı gökdelenlere, tarikat mahallelerine, sanayi bölgelerine açtılar...
Sulak alanlar satıldı...
Kuş cennetlerini kuruttular, beton mahallelere dönüştü sazlıklar...
*
Dünyanın en ilkel toplumu böyle bir cinayete izin vermez...
Para, çıkar, avanta, yağma, talan denildiğinde din, iman öyle patlıyor
işte...
Vicdan; toz...
Kafa; taş...
*
Ormanı devirip altındaki taşı çıkartsın diye bakanlık kuruldu yani...
Ve bakan koydular başına...
Memlekete taş da lazım...
Moloz da...
Bekir Coşkun/Cumhuriyet
+++
Yine TRT!
Son on yıldır iktidarın sesi hâline gelen TRT’yle ilgili bir gerçek daha ortaya çıktı:
Meğer biz bu kurum için elektrik faturalarımızdan yüzde 2,36 kesinti yapılmasına karşı çıkarken; o, THY’den satın aldığımız uçak biletlerinden de pay alıyormuş!
THY’nin cirosunun on binde biri, TRT’nin kasasına giriyormuş...
THY’nin geçen yılki cirosu 13 milyar dolar! Bunun on binde biri 1 milyon 300 bin dolar eder... Peki, neden aktarılıyor bu para TRT’ye?
Biri çıkıp inandırıcı bir neden söylese de kendimizi aptal hissetmekten kurtulsak!
Mustafa Mutlu/Vatan