MEDYA POLEMİK (13 Nisan 2016)

MEDYA POLEMİK (13 Nisan 2016)

Erdoğan ile Bahçeli "gizli ortak" gibi

MHP'de üst düzeyde değişim isteniyor yıllardır. Geçmişte de Bahçeli'ye karşı adaylar çıkmıştı, ama sonra defterleri dürüldü.

Ancak artık gelinen noktada Bahçeli'nin, partisindeki değişimi durduramayacak ve engelleyemeyecek bir noktaya geldiği görülüyor.

Bahçeli, sözde keskin bir iktidar ve Erdoğan aleyhtarı, ama tüm can alıcı karar ve uygulamalarda ise Erdoğan ve AKP'nin kurtarıcısı rolündeydi.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra iktidar olmamak, hükümet kurmamak konusundaki kesin ve keskin tutumuyla, Erdoğan'ın sandık sonuçlarını adeta tekmeleyerek 1 Kasım seçimlerine gitme stratejisinin kapısını açan adam.

RTE, bu kapıdan içeri girdi ve 1 Kasım'da, kaybettiği tüm oyları geri alarak seçimi kazandı.

Bu anlamda, büyük bir yenilgi alan RTE'yi yeniden diriltti..

Herkes, 7 Haziran-1 Kasım seçimlerini "RTE' nin dâhiyane iktidarı geri kazanma stratejisi" olarak görüyor.

Bu stratejinin hayata geçmesinde ve sonuçta başarı kazanmasında, RTE'nin adeta gizli ortağı Bahçeli'nin, muhalefetin hükümet kurmaması için gösterdiği büyük gayreti anımsayan yok.

AKP'nin seçimi kazanması bu sayede gerçekleşti..

(...)RTE ile Bahçeli arasında, yüz yüze değil ama devletin gizli derinliklerinde kotarılan bir "anlaşma" var gibi..

(...)Şimdi çok sayıda lider adayı ortalıkta. MHP mahkeme kararıyla seçimlere gidecek gibi.

(...) MHP bugünkü kimliğine, AKP'den memnuniyetsizliği, hoşnut olmayan seçmeni katar ve AKP dışında ustaca yeni bir sağın yükselişini gerçekleştirebilirse, Türkiye kazanır..

AKP medyasının ve iktidar çevrelerinin, böyle bir olasılık karşısında feryat figan etmeye başlamaları ve Bahçeli'ye sarılmaları yukarıdaki tezleri tümüyle doğrular nitelikte görülüyor.

MHP'yi izleyin...

Orhan Bursalı Cumhuriyet

*

Operasyon bunun neresinde

Mahkeme karar vermiş. Demiş ki: "MHP kongreye gitmeli."

Hükümet yanlısı medyada bir telaş, bir telaş... "Bahçeli gidebilir" falan diye ödleri patlıyor.

Söyleyebildikleri tek şey şu: "MHP'ye operasyon yapılıyor."

Sürece bakalım:

Delegeden gerekenin en az üç katı imza toplanmış.

İş mahkemeye gitmiş. Mahkeme de zorunlu olarak "kongreye gidilsin" kararı vermek durumunda kalmış.

"Şeytan bunun neresinde" diye soran halk âşığı gibi biz de soralım:

Operasyon bunun neresinde?

Ahmet Hakan Hürriyet

*

Tamam "yapamıyor" da...

(...) MHP'de genel başkanlık yarışında tek argüman var; "Devlet Bahçeli yapamıyor!"

Ama kimse neden yapamadığının ideolojik sebebini söylemiyor! Örneğin...

"Özelleştirme" adı altında yapılan soygunlara ses çıkarmayan bir "milliyetçi" parti olabilir mi? Bahçeli bunu yaptırdı. Sizler... Bahçeli'nin ağzından gelir dağılımı adaletsizliğine karşı çıkan tek cümle duydunuz mu?..

Soner Yalçın Sözcü

*

MHP yönetimi AKP'nin kanatları altında !

Mahkemenin MHP'deki muhalif isimlerin tüzük kurultayı talebini yerinde bulması ve kurultayı yapmak üzere çağrı heyeti oluşturmasının ardından AKP yanlısı gazetelerde baş gösteren panik hali gün geçtikçe yayılıyor. Devlet Bahçeli'nin akıbeti yandaş medyanın tek derdi haline geldi.

Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz dünkü köşesinde "Haziran 2011 genel seçimlerinden birkaç hafta önce MHP kaset skandalıyla sarsılmıştı. (...) Şimdilerde, aynı güç odağı bir kere daha Paralel Yapı eliyle MHP'yi hedefleyerek geliyor ve bu defa da Bahçeli'yi MHP'nin başından göndermek istiyor!

(...) Devlet Bahçeli'nin, Türkiye için kimi kritik veya hayati virajlarda; milli menfaatleri "partisinin menfaatlerine" tercih etmesi içerideki Gladyocu Baronlar'ı ve onların piyonu belli örgütleri/yapıları çıldırtıyor!

(...) MHP'de Devlet Bahçeli dönemi sona erdirilmek isteniyor.

İşbu derin siyaset tasarımına göre; MHP'nin yönetimi kontrol altına alınabilirse, ilk genel seçimde AK Parti'nin yer almadığı bir "koalisyon hükümeti" kurulması mümkün olabilir!" derken, Sabah'tan Burhanettin Duran da "MHP'nin siyasi-ideolojik krizini derinleştirmek, partiyi bölünmeye açmak demek. Bu durum kime mi yarar, belki kısa vadede operasyon yapanlara" diye yazdı.

Havuz desteği

İktidar havuzundan yayın yapan Akşam da Bahçeli'ye kalkan olanlar arasındaydı. Murat Kelkitlioğlu "Baktılar ki; 'paralel örgüt'le mücadelede daha önce hatalar yapan MHP yönetimi bu hatasından dönüyor ve örgüte kafa tutmaya başlıyor; buna bir 'dur' demek gerekiyor!

Kısacası, 'paralel örgüt' liderliğindeki kirli ittifak, MHP'yi yeniden dizayn etmek için düğmeye bastı diyebiliriz" satırlarıyla, MHP yönetiminin tezlerine tam destek verdi.

Eski cemaatçi de yanında

Devlet Bahçeli'ye en manidar desteğin sahibi ise, dün Bahçeli'nin "başlarına ne geldiyse müstahaklar" dediği cemaatin bir vakitler tepe isimlerinden olan Hüseyin Gülerce'ydi. Gülerce, Star'daki köşesinde "Benim kanaatim şu: F. Gülen, gırtlağına kadar siyasete batmış biri. 17/25 Aralık'ta hükümete darbe girişimi, Ocak 2014'te MİT TIR'larının durdurulması komplosundaki ihanetle ilgili ithamlar ve adının "bedduacı hoca"ya çıkması Gülen'i zaten bitirmişti. Mütedeyyin insanları CHP ve HDP'nin peşine takması, onu tamamen sıfırladı. Ama Türkiye'yi yönetme, partilere ayar verme, etkisini sürdürme inadından vazgeçmiyor. "Paralel Yapı'nın eli MHP'nin içinde midir?" sorusuna ben, "içinde değildir" cevabını veremem. Huylu huyundan, Gülen hayallerinden vazgeçmez..." dedi.

*

"Değişim" bu dört ayağa dokunacak mı?

(...) Bahçeli'nin siyaset anlayışı görünür dört unsura dayanıyor:

MHP ve çevresini sokaktan çekmek, 1970-1980 arası şiddet eğilimi ve örgütlenmesinden uzak tutmak...

-Tek ve sabit toplum tanımı, tek ve sabit ulusal çıkar tarifi, bunların devlet ve merkez tarafından savunulmasına dayanan, siyasetin çoğulculuğu bunlara tehdit gören bir bakış açısı egemen kılmak...

- Bunlara endeksli tek ses, tek kuvvet lider geleneğini yerleşik hale getirmek...

- Türkeş'in hükümet ve devlet kadrolarında yer edinme politikalarını ana büyüme stratejisi olmaktan çıkarmak...

MHP'nin olağanüstü bir kongre toplayıp toplayamayacağı ya da mevcut hareketliliğini ilk olağan kongreye kadar koruyup korumayacağını bilmiyoruz.

Ancak parti lider değişimi, MHP'de zihniyet dokusunu, özellikle siyasetin bu dört ayağını etkileyecek midir, nasıl etkileyecektir, bugün sorulması gereken asıl budur.

Ali Bayramoğlu Yeni Şafak