Paris’te karikatür cinayetlerini duyunca kendi kendime “Şükür bizde böyle bir şey olmadı” dedim ki...
Damağım yandı...
Bir anda kirpiklerim tutuştu...
Alevler dalga dalga göz kapaklarımda...
*
Küçük otele doldurulmuş, benzin dökülerek yakılan insanların çığlıkları, dışarıda insan öldürmenin vahşi uğultusunda kayboldu...
Alev almış perdelerden bakmaya çalışan birisi, kurtarmaya geldiler mi diye bakıp kaçtı...
Karikatürü yazılarla çizen yaşlı mizah ustası...
Kurtarmaya gelen itfaiyeci, yangın merdiveninin üzerinde durmadan dövdü onu... Dumandan siyahlaşmış yüzü şaşkın ve gözleri sorularla dolu...
Yanık et kokusu var havada...
*
“Paris’te oldu, şükür bizde olmadı” diyeceğim ama...
Hafızam alev aldı...
*
Açın bakın...
Gerekçe aynıydı:
“Din adına...”
*
Oysa iki gündür dünya televizyonlarının durmadan gösterdiği o an; yere düşmüş yaralı birisine, korku ve yalvarış dolu bakışlarına aldırmadan kafasına kurşun sıkıp kaçmak...
İnsanlığın gözünde bir dine vurulan en kötü kara mühür değilse nedir?..
İnsanlık bir kez daha sorguladı böyle bir inancı...
Bunu hangi “din düşmanı” başarabilirdi sizce?..
*
“Bizde olmadı şükür” diyeceğim ama...
Alevler damağımda...
Yanan insanların sesleri geliyor hâlâ...
*
Fransızlar tüm kentlerdeki tüm meydanları doldurdular, 50 milyon sokaktaydı... Birkaç saat geçmeden katillerin kimliğini tüm dünya öğrendi...
Kurtulma şansları hiç yok...
Bizimkileri milletvekili yaptılar...
Yapamadıkları belediye başkanı oldu...
En azından elinde benzin bidonu ile bir resim getir, müdür olursun, tahsil durumuna göre...
*
Şu anda dahi; TIR dolusu gönderilen silahlarla, kamplarda insanları öldürmek için “eğit-donat” projesiyle, kardeş seçilen terör örgütleri ile...
Karikatür cinayetinin parçasısın...
*
“Bizde olmadı şükür” diyeceğim ama...
Havada yanık kokusu var daha...
Bekir Coşkun / Sözcü
O duvara da Abdülhamit yakışırdı
Torbalı Belediyesi’ni CHP’den devralan AKP’li Başkan Adnan Yaşar Görmez, odasının en görünür yerine Sultan Abdülhamit’in dev resmini asmış. Haber dün Odatv’deydi... Olay yadırganmalı mı? Hayır... Abdülhamit malum tarihte müstebit padişah olarak biliniyor. O devrin adı da istibdat devridir. Nedir istibdat? Keyfi yönetim, baskıcı yani despot idare... Belediye Başkanı bugünkü ortamı Abdülhamit’in daha iyi temsil edeceğini düşünerek resmini odasına asmış olmalı...
Melih Aşık / Milliyet
Din üzerinden terör estirenlerle başa çıkabilecek tek adres var...
Çare İslam dünyasında!
(...) Müslüman coğrafyasında yuvalanan, İslam’ı lekeleyen.. Müslümanları barbar gösteren, İslam adına savaştıklarını iddia eden bu insanlık dışı örgütlerle sadece İslam ülkeleri mücadele edebilir..
Batı elini sürerse, Batı dünyası uçağıyla, bombasıyla, füzesiyle müdahale ederse.. Bombanın düştüğü yer daha da radikalleşiyor..
Biliyorum, radikal İslam Batı dünyasının hediyesidir.. Batı’nın, özellikle ABD’nin Müslüman topraklara attığı virüstür..
O virüsü temizlemek, radikalizm kanserini kesip atmak Müslüman dünyasına düşüyor..
Şiddet iklimini kurutmanın tek bir yolu var..
Yaşam standartlarını yükseltip demokrasinin ipine asılmak..
Tek bir devletin yapacağı iş değil.. Ortak akıl gerekiyor.. Askeri alanda güç birliği gerekiyor..
İslamcı terörle başa çıkmanın tek yolu bu..
Mehmet Tezkan / Milliyet