Meclis’ten kaçtılar basına konuştular

Hain FETÖ darbe teşebbüsünün yapıldığı 15 Temmuz 2016’da Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar ve 2. Başkanı Yaşar Güler ilk kez peş peşe konuştular.

Habertürk’ten Mehmet Akif Ersoy’u ve Sabah Gazetesi’nden Okan Müderrisoğlu’nu kutluyorum.

Eski ve mevcut Millî Savunma Bakanlarının açıklamalarına anımsatmalar yapıp soracağım.

Güler diyor ki;

-“O gece Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı'nı Genelkurmay karargâhına davet ettiğimiz anda ABD'deki elebaşı, haini arıyorlar. Darbenin tespit edildiğini, ne yapacaklarını soruyorlar. Terör elebaşından "Darbeyi derhal başlatın" diye talimat geliyor.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 gün sonra 20 Temmuz’daki şu sözünü anımsatıyorum:

-“Darbe girişimini eniştemden öğrendim…”

Soruyorum: Hangisi doğru?

Eski Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimiyle ilgili o geceye dair yaşadıklarını Habertürk canlı yayında anlatıyor...

Akar diyor ki;

-“F tipi diye gerçeklik vardı daha sonra paralel devlet yapısına dönüştü.

F tipi dinleme yapar, yalan yanlış, imzalı imzasız mektuplar gönderir, kumpas davaları açar.

17-25’te gerçek yüzü görülmeye başladı.

Ondan sonra istihbarat birimlerimiz ve diğer kurumlarımız. Bunlar baştan itibaren çeşitli birimlere nüfuz etmişler aynı şekilde silahlı kuvvetlere. 10 bin 5 kişinin ilişiğini kesmiştik Bakan onayıyla.”

Soruyorum: Verdiğiniz 10 bin kişi çok net bir rakam. Neden ilk kez açıklanıyor.

“İstihbarat birimleri” sözü açısından soruyorum:

  1. MİT Başkanlığı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı ile irtibat kurma, koordine ve bilgi paylaşımı yetki ve görevi Osmanlı Devletinden bu yana Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı bünyesindeki İstihbarata Karşı Koyma (İKK) Daire Başkanlığı’ndaydı.

15 Temmuz hain darbe girişiminden 5-6 ay önce dönemin Genelkurmay Başkanı olarak sizin emrinizle İKK Daire Başkanlığı’ndan alınarak, başında FETÖ üyesi olan darbeci Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün bulunduğu Personel Yönetim Daire Başkanlığı’na neden devredildi?

Mehmet Partigöç’ün dairesinin böyle bir görev tanımının tarihte hiç olmadığı neden dikkate alınmadı?

Genelkurmay tarihinde hiç yaşanmamış bir görev değişikliğine neden gerek görüldü?

Bu sayede Personel Başkanlığı’na hâkim olan FETÖ’cüler, İKK’da da hâkim konuma neden getirildiler?

  1. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Genelkurmay Başkanlığı’na atandığınızda yanınızda getirdiğiniz kurmay subayların tamamı darbeci olarak mahkûm oldu.

Örneğin; Özel Kalem Md. Kur. Albay Ramazan Gözel, Kur. Albay Orhan. Bu nasıl tesadüf?

  1. Helikopterle Atatürk Köşkü’ne darbeci başı sözde Tümg. Mehmet Dişli ile gelip, bu haine orada bulunan bakan ve milletvekillerine 3-4 kez brifing hangi saiklerle verdirildi?

Mehmet Dişli kendisinin gözünde darbeci değil miydi?

  1. Darbe girişiminden sonra 28 Temmuz 2016’da erkene alınan YAŞ’ta neredeyse darbeye karşı koyan ve 4 sene bekleme süreleri bile dolmadan generaller ya emekli edilmiş ya da süre uzatımına tabi tutulmuşlar ve bir sene sonra da tamamına yakını neden emekli edildi?

Devam edeceğim ama haydi bekliyorum yanıtlarınızı.

Yazarın Diğer Yazıları