Milli Eğitim Bakanlığı’nca geçen yıl Türkiye genelinde binlerce okul müdürü, müdür yardımcısı ve yönetici görevlerinden uzaklaştırılmıştı. Geçen yıl çıkarılan bir kanuna dayanılarak yapılan bu işleme karşı açılan yüzlerce dava, mağdurlar lehine sonuçlanmasına rağmen mahkeme kararları hükümet tarafından uygulanmadı. Hukuksuzluğu mahkemeye taşıyan ancak iç hukuk yolları tükendiği için çözüm bulamayan okul müdürlerinden İlhan Öztürk’ün bağlı olduğu Türk Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Konuyla ilgili olarak Türk Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube’de düzenlenen basın toplantısı Şube Başkanı Merih Eyyüp Demir, mağdur okul müdürü İlhan Öztürk ve Avukat Onar katıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Demir, “Türkiye genelinde dört yılını dolduran okul müdürlerine yönelik değerlendirmede, ilgili mahkemeler tarafından da belgelenen usulsüzlüklerin ortadan kaldırılması için başlattığımız mücadelede iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle AİHM’e başvurmak zorunda kaldık. Bayındır ilçesi, Kazım Dirik Ortaokulu Müdürü, üyemiz İlhan Öztürk, yargı kararı hiçe sayılarak eski okulundaki görevine iade edilmemiş ve açıkça hakkı yenmiştir. Yöneticilik görevinde başarısız olduğuna dair somut bilgi ve belge olmadığı halde yapılan sübjektif değerlendirme sonucu düşük puan aldığı için görev süresi uzatılmamıştır” dedi.
Emsal teşkil eder ama...
Avukat Ali Onar ise görevden alınan müdürlerle ilgili uzunca bir süredir hukuk mücadelesi verdiklerini belirtti. Bu davayla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne, “Anayasa’ya aykırılık” iddiasında bulunduklarını aktaran Onar, “Mahkeme, gerekçeli kararında bir cümle dahi geçirmiyor, incelemiyor, tartışmıyor. ’Danıştay kararı uygulansın’ diyoruz, idare uygulamıyor. Onlarca, yüzlerce dava kazandık, yürütmeyi durdurma kararları aldık, idare uygulamıyor” dedi. Onar şöyle devam etti: “Biz iç hukuk yollarını açıkça yasalara aykırı şekilde yapılan işlemlerle tükettik. AİHM kanalıyla, uluslararası platform kanalıyla bu hakkımızı, adaleti tesis etmek amacıyla tescil edeceğimize inanıyoruz. Bu şekilde de müracaatımızı yaptık. Süreç ilk önce müracaatımızın kabul edilir olup olmadığı incelemesinden geçecek. Kabul edilebilirlik tanındıktan sonra dosyamız esas itibarıyla incelenmeye başlayacak. Duruşma talebimiz de bu aşamada kabul edilecek. AİHM’den gelecek karar olumlu olursa emsal teşkil edecek. Ama şöyle bir sıkıntımız var, hükümet istediği kararı uyguluyor, istemediği kararı uygulamıyor. Bizim bu konuda, buna benzer konuda onlarca, yüzlerce emsal kararımız var. Yüzlerce yürütmeyi durdurma kararımız var hiçbirini uygulamadılar.”