"MEB, Danıştay'ın kararını 30 gün içinde uygulamak sorunda"

"MEB, Danıştay'ın kararını 30 gün içinde uygulamak sorunda"

Danıştay'ın Andımız kararını değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet eski Savcısı Gültekin, "Danıştay'ın 'Öğrenci Andı' kararının 30 gün içerisinde uygulanması gerek" ifadeleri kullandı.

Yargıtay Cumhuriyet eski Savcısı ve Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin, Danıştay 8'inci Dairesi'nin ‘Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesine yönelik, ''İptal kararı sonrasında bu bir yargı kararı olduğu için 30 gün içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı bunu uygulamak zorunda. Eğer Milli Eğitim Bakanlığı, 30 gün içerisinde andın yeniden uygulanmasıyla ilgili faaliyete geçmezse Türk Ceza Kanunu 257'nci maddesine göre 'Görevi Kötüye Kullanma Suçu'na sebebiyet verecektir” dedi.

Gültekin, ''Dünyanın her bir yanında bu uygulama var. Çocuklar her ülkede kendi ülkülerine, kendi devletlerine bağlılıklarını gösteren yemin ediyorlar ve bu şekilde ülkelerine bağlılıklarını kazanıyorlar. Fakat çok da dikkat çekici olarak 2013 yılında tam da cemaatin Türkiye'ye hakim olduğu bir dönemde birkaç görüşmeyle bu andımız kaldırıldı. Bunun kaldırılması o dönemdeki yapılan ve Türkiye'de yaşayanların kendi içlerindeki birliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir dönemdi. Dolayısıyla cemaat dediğimiz yapının yani FETÖ'nün o dönem Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), emniyette ve yargıda ne kadar güçlü olduğunu anlarsak, bu değişikliğim yapıldığı dönemin de ne kadar önemli olduğunu da görme fırsatımız olur. Ancak Türkiye özellikle 15 Temmuz'dan sonra FETÖ dediğimiz bu yapıyı defettikten sonra şimdi Danıştay 8'inci Dairesi'nin kararıyla andımızı tekrar geri getirme kararı alındı'' diye konuştu.

"BU, ÜLKENİN BÖLÜNMESİNE SEBEBİYET VERECEK ÇOK TEHLİKELİ BİR OYUNDU"

Gültekin, “Danıştay bu kararında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gerekçe istemiş ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda objektif gerekçeler sunamadığı için devletin istikrar kazanan böyle bir uygulamasının keyfiyetle değiştirilemeyeceğinin altını çizmiş, demokrasilerde bu tür değişikliklerin kabul edilemeyeceğini söyleyerek tam bir hukuka uygunluk denetimi yapmış ve sonuç olarak andımızın geri getirilmesine karar verilmiştir” değerlendirmelerinin ardından sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğunu anlatan bu metin tam da bu ülkeyi bütünleştirmeye yönelik olan metindir. Tekrar etmek gerekirse FETÖ tam da bu birlikteliği ortadan kaldırmak için yani Türk şapkası altında bu topraklarda yaşayan 81 milyon insanı bütünleyen, vatandaşlık bağı ile kendisini bağlı sayan, Türklük kelimesini bir kimliğe indirgeyerek bunun tartışmaya açması bu ülkenin bölünmesine sebebiyet verecek çok tehlikeli bir oyundu. Danıştay 8'inci Dairesi tamda bu sebeple ve benimde çok başarılı gördüğüm bu karar ile bu uygulamaya son verdi. Çocuklarımız için andımızın okunmasının önünü açtı. Ve bundan sonra anlaşılan o ki bu karar uygulanacak.''

"BU BAYRAK ALTINDA HEPİMİZ BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ"

İdarenin buna 30 gün içerisinde itiraz hakkı var diyen Mehmet Ruşen Gültekin şöyle devam etti:

“Ben bu aşamadan sonra andımızın yeniden kaldırılacağını ve kimlik tartışmasına bu ülkenin tekrar sokulmasını doğru bulmuyorum. Hepimiz biliyoruz ki ülkemiz bugün bir bekâ tartışması yaşıyor. Bu bekânın yaşanmamasının en önemli etkisi ya da burada en önemli olay bu Türklük bilinci ve bu ülkede yaşayan herkesin vatandaşlık bağı ile bağlanmasını sağlayan ve harç olan andımızın tüm evlatlarımızca okunması ve onlarca benimsenmesidir. Bu bayrak altında hepimiz birlikte yaşayacağız. Ve Mustafa Kemal Atatürk'ün de zaten asıl ülküsü buydu.”

"BUNUN İÇİN AYRIYETTEN BİR İŞLEM YAPILMASINA GEREK YOK"

Andın kaldırılmasının Milli Eğitim Bakanlığı'nın İlköğretim Yönetmeliğinin 12'nci maddesini ortadan kaldıran bir değişiklik ile olduğunu hatırlatan Gültekin, ''Dolayısıyla bu yönetmelik değişikliği iptal edilmiş olduğunda andımız kendiliğinden ilgili maddeye girmiş oldu. Bunun için ayrıyeten bir işlem yapılmasına gerek yok. Bu süreç içerisinde bir yargı süreci yok. Daha doğrusu yasama süreci yok. Hiçbir şekilde bu metin yasama organına gitmeyecek'' dedi.

"AKSİ TAKTİRDE YARGI KARARI YERİNE GETİRİLMEMİŞ OLACAKTIR"

Gültekin sözlerini şöyle tamamladı: 

''Eğer idare 30 gün içerisinde andımızın yeniden uygulanmasıyla ilgili faaliyete geçmezse Türk Ceza Kanunu 257'nci maddesine göre görevi kötüye kullanma suçuna sebebiyet verecektir. Milli Eğitim Bakanlığı andımız kalktığında tüm ilköğretimlere yazı gönderdiyse şimdi yeniden bir yazı gönderecek ve diyecek ki tüm okullara ‘bugünden sonra andımız kararını okumanız gerekir.’ Aksi taktirde yargı kararı yerine getirilmemiş olacaktır. Son olarak söylemek gerekirse yargı kararını yerine getirmek idare açısından zorunludur. Bunun için süre de 30 gündür. 30 gün içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretimlerde okutulması için ya bir genelge gönderecek ya da daha önce yaptığı tasarrufu ortadan kaldıracak bir yazı gönderecek.

İlgili Haberler