Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından; açık havada maske zorunluluğunun ve HES kodu kontrollerinin kaldırıldığını açıkladı. Yeni kurallara göre, okullarda karantina uygulaması sona erdi. Ayrıca hastalık belirtisi olmayan kişilerden de test istenmemesine karar verildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, alınan yeni kararları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Ben şunu anlıyorum, biz doğrusunu anlatmaya çalışıyoruz hızlı tanı testleri gerekir diye. Benim gördüğüm, hızlı tanı testlerini almak bir tarafa mevcut uygulamalarımızı bile kaldırıyoruz. Bundan sonra salgınla mücadelede ekstra bir şey yapılmayacak. Daha iyi bir noktada olalım düşüncesiyle yeni test uygulamaları, önlem, aşı uygulamaları gibi yaklaşımları kullanmayacağız" dedi.
"KURALLARA UYAN İNSANLAR CEZALANDIRILIYOR"
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, uygulamaların gevşetilmesi için uygun koşullar bulunması gerektiğini ancak şu an vaka sayısı itibariyle böyle bir ortamın olmadığını vurguladı. Ceyhan, şunları söyledi:
“Salgın sırasında bazı kararlar gevşetilebilir. Ama bunun için uygun koşullar olması lazım. Bunlardan birincisi; vaka sayımızın 50-60 bin… O da testler kısıtlandıkça, daha az vaka tespit edebiliyoruz. Gerçek rakam bunun en az 10 katı. Günde 50-60 yeni vaka saptıyorsanız, bu 500-600 bin demektir. 600 bin aktif vaka saptamışsanız, ki şu anda Türkiye’nin raporu böyle; bu 6 milyon civarında aktif vaka, yani virüs bulaştırabilecek kişi var demektir.
200 civarında ölüm de varken tedbirlerin kaldırılması bir tarafa sizin mutlaka tedbirleri arttırmanız gereken bir ortamı işaret ediyor. Birçok ülke buna bir plan açıklarken biz birdenbire bütün tedbirleri kaldırıyoruz sonra yeniden koymaya çalışıyoruz ama olmuyor. Bir kuralı bir defa gevşetirseniz onu yeniden topluma uygulamaya çalışmanız çok kolay bir iş değil, yerleştirilmesi aylar alır.
Oldukça ciddi sıkıntılara yok açacak bir karar bu. Çok sayıda kişi sadece bu kararlar kaldırıldığı için hastalığı alacak. Bir kısmı kendisi bir kısmı da evde kronik hastalığı olan yaşlıya götürüp onların ölümüne neden olacak. Bence bu karar alınırken çok düşünülmeliydi, iyi hesaplanmalıydı.
Maskenin nasıl bir zararı vardı, anlamak mümkün değil. Maske grip, Covid-19 ve solunum yoluyla bulaşan birçok hastalığı azaltıyordu. Şimdi bunlarda da artış göreceğiz.
İyi havalandırmayı nasıl ölçecek insanlar? Bunu uygulayan ülkeler, sınıflarında karbondioksit sinyalleri bulunduruyorlar. Havalandırılması gerektiğini gösteriyor. Türkiye''de bunları yapamadan başka ülkelerin uygulamalarına bakıp uygulama yapıyoruz. Maalesef devletin önerilerine uyup aşısını yaptıran, maskesini takan insanlara ceza verilerek kurallara uymayan insanların onlara hastalık bulaştırmasını sağlayacak bir karar bu. Neden bu şekilde kurallara uyan insanlar cezalandırılıyor? Neden kurallara uymayan insanlar ödüllendiriliyor? Bunu da anlamak mümkün değil."
"KARARLAR DÜŞÜNCELERİNİZE TERS OLARAK ALINIYORSA, ORADA DURMAK ZORUNDA DEĞİLSİN"
Prof. Dr. Ceyhan, Sağlık Bakanı Koca''nın dün, karara şerh düşen Bilim Kurulu üyeleri olduğunu belirtmesine ilişkin ise şunları söyledi:
"Bilim Kurulu''nun kararları eğer sizin sürekli düşüncelerinize ters olarak alınıyorsa, Bilim Kurulu gönüllü olarak yapılan bir iştir, orada durmak zorunda değilsin. Sürekli olarak sizin karşı çıktığınız kararlar alınıyorsa orada oturup o görüntüyü vermeniz doğru bir şey değil. Benim muhatabım bilim insanı olarak, Bilim Kurulu''dur. Sağlık Bakanlığı, o işin uygulamasını ve faktörlerini değerlendirir."
"BEN ARTIK HASTALIĞIN BULAŞMASINI ENGELLEMEK İSTEMİYORUM'' DÜŞÜNCESİYLE KALDIRILDI"
HES Kodu uygulamasının kaldırılmasına ilişkin ise Ceyhan, şunları söyledi:
"HES Kodu uygulaması bu işi takip eden ülkelerde yapılan bir uygulama. Neticede, o insanlara hastalığa bulaştırma potansiyeli olan insanları kalabalığa sokmamak için alınmış bir önlemdi. Maske nasıl zorunlu olmaktan çıkarıldıysa HES Kodu da, ''Ben artık hastalığın bulaşmasını engellemek istemiyorum'' düşüncesiyle kaldırıldı. Toplumsal bağışıklık oluşturmak isteniyorsa, bu tamamen yanlış bir düşünce. Omicronda maalesef bağışıklık sistemi çok zayıf uyarıldığı için öyle bir toplumsal bağışıklık gelişmesi söz konusu değil."
"BİLİME KARŞI DURAN İNSANLARA ÖDÜL MÜ VERİLMEK İSTENDİ"
Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşılar yapılamıyor. ''Artık sonuna geldik'' mesajları verdiğinizde, insanlar birkaç aya düzelecek bir şey için, ''neden aşı olayım'' der. ''Maske demek ki zararlıydı'' diye mesajlar da alıyorum. Bakanlık onlar gibi eminim düşünmüyordur. Ama bu lafların neden söylenmesine olanak tanındı? Maske, bilim, aşıya karşı duran insanlara ödül mü verilmek istendi? Ekonomik zorluklarda daha fazla maske, aşı almak istemiyoruz mesajı mı verilmek isteniyor?"
TURKOVAC Faz-3 çalışmasını da tamamlamamışız yani nereden baksanız hiçbir şey tam yapılmıyor, pandemide öyle bir noktaya geldik. Ben şunu anlıyorum, biz doğrusunu anlatmaya çalışıyoruz hızlı tanı testleri gerekir diye. Benim gördüğüm, hızlı tanı testlerini almak bir tarafa mevcut uygulamalarımızı bile kaldırıyoruz. Bundan sonra salgınla mücadelede ekstra bir şey yapılmayacak. ''Daha iyi bir noktada olalım'' düşüncesiyle yeni test uygulamaları, önlem, aşı uygulamaları gibi yaklaşımları kullanmayacağız."
"OLURSA MÜCADELE EDECEK SİLAHIMIZ KALMADI"
Ceyhan, açık havada maske serbestliği ve HES kodunun kaldırılmasının yeni bir dalgaya neden olup olmayacağına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
"Biz çocuk aşısını konuşuyorduk ancak yetişkin aşılamasından da neredeyse vazgeçilmiş izlenimi oluşuyor. Ben bundan sonra çok yeni bir şey yapılacağını sanmıyorum. İnşallah bunun arkasından kötü bir dalga yaşamayız. Yaşarsak, o dalgayı kontrol etmekte çok zorlanırız.
Tamamen doğada, virüsün rastgele davranışıyla ilgili. Doğada virüs kendi kendine çoğalıyor, çoğalırken mutasyona uğrayabiliyor. İnsanlar arasında çok bulaş şeklinde oluyorsa mutasyon riski de artıyor. Omicron''un arkasından pek çok mutasyon gelişti ama bunların arasında daha kötü seyreden bir mutasyon gelişme riski oldukça yüksek. Olursa mücadele edecek bir silahımız kalmadı. Aşıyı da bıraktık, önlemleri de kaldırdık. Yeniden vakalar arttığında tedbir alalım dediğinizde iş işten geçmiş olur."