Masallarla büyüyen Türkiye!
Türkiye’nin üniter yapısıyla oynanıyor, ulus-devlet yıkılmak isteniyor... Ulusal değerlerimiz tırpanlanıyor, uçup gidiyor, nasıl geri getirilecek, bilinmiyor... Van depreminde hükümet sınıfta kalmış, ama bazıları protestoları anlamamazlıkta ısrarcı... Anketlerde ilk iki sırayı paylaşan pahalılık, işsizlik, kamuoyunun ortak yarası. Sorun çırılçıplak ama gören yok, ilacı nedir, bilen yok... Türkiye’nin en önemli sıkıntısı hangisi, ’işsizlik, darbe, Kürt sorunu, sivil anayasa’dan hangisi birinci sıraya oturur sizce... Kamuoyu yoklamalarına bakıyorsun, hükümeti başarılı bulanlarla bulmayanların oranı eşit, yani yüzde 50’ye yüzde 50. Peki yüzde 50’ye göre neden başarısızlar... 19 Mayıs iptal edildi, Andımız kaldırılıyor, Gençliğe Hitabe de rafa konmak üzere. Ne yapılmak isteniyor, kafalar karışık! Herkes birbirine “Ne mutlu Türküm demek içi boş bir ifade mi?” diye soruyor... “Bu ülke Kurtuluş Savaşı yapmadı” diyene, en yetkili ağızlar susuyor; Atatürk’ün, Milli Mücadele komutanlarının, şehitlerin kemikleri sızlıyor... Komşularla sıfır sorun beklerken, komşularla bir dolu krizli günlerin kucağındayız. Dış politika zikzaklı; Fransa’ya ‘ders’ diye milleti gaza getiren önlemlerin ne kadar boş olduğu ortaya çıkıyor... Eski Genelkurmay Başkanı teröristlikle, terör örgütü yönetmekle suçlanıyor, hakkında ağırlaştırılmış müebbet isteniyor... Ülke gündemine damgasını vuran ‘şike’ iddialarında Aziz Yıldırım hapiste ama hapiste tek futbolcu kalmamış. Sanki -eğer varsa- şike futbolcusuz yapılıyor...
Eksiği yok, fazlası çok. Bunlar sorun yumağından sadece birkaçı. Ve Cumhur bunlarla yatıyor, kalkıyor, korkuyor... Acıları, sızıları, şikâyetleri, panikleri, bunlara eklenen, saymakla bitmeyen krizlerle şekillenirken, Cumhur’un Reisi, 5 çayı tadındaki sorularla şirin bir tablo çiziyor. Türkiye’nin gündemi, yaşananların sertliği yerine, “BM Genel Sekreteri olacak mısınız?”, “Yabancı dildeki tabela artışı”, “TV’deki diziler”, “Çocukların oyun alanı kalmadı”, “Eğitimde dershane krizi”, “Bor madeni”, “Gıda mühendislerinin azlığı” sorularını tercih ediyor, cevap veriyor.
Evet, 13.750 soru arasından seçilen ve Çankaya’ya davet edilen 10 soru sahibinin merak ettikleri bunlar olabilir ama acaba Cumhurbaşkanı da mı bunları merak etmelidir? Yahut 74 milyon o kadar çetrefil arasından bunlara mı öncelik verecektir?
Hiç sanmıyorum!
Her gün sivil, asker tutuklanırken, millî damarların kesildiği, işsizliğin ağlattığı, terörün can yaktığı, sınırları ateş çemberine dönen bir ülkede, bir coğrafyada diyelim ki, “Cumhurbaşkanı’na Sorun” uygulamasında, internetteki oylamada en çok beğenilenler listesine bunlar girdi. 13.750 soru arasından hiç mi ülkenin derin dertlerine basan, çığlıklarını duyuran çıkmadı? 5+5 pazarlıkları iyi de Köşk’e davette 10+5 neden kötü? 10’ların yanlarına 5 baba soru daha ilâve edilemez miydi?
Konuşan, düşünen, eleştiren, soran, sorgulayan bir Türkiye hedefine ne oldu? Masallarla mı yürüyeceğiz biz bu yolda...
Atina’ya çadır kuralım
Yunanistan zorda. İflâsın eşiğinde. Almanların gözü de Yunan adalarında. Her an el koyabilirler çünkü Atina’dan alacakları çok. Bu arada 150 bin memuru ’işten at’ baskısı Papadimos Hükümeti’ni çok fena bunaltıyor. Çünkü atamıyor. Bir yandan da on binlerce işyeri kapanıyor. Yani işsizlik çoğalıyor. Zaten restoranlar ’yarım porsiyon’a geçmiş. Cirolar ise yerlerde sürünüyor. Ben derim ki, nerede bizim vakıflar. Komşuluk böyle günlerde belli olur. Gitseler, başta Atina, krizin en çok hissedildiği 3 kentte dev çadırlar kursalar, işsize, fakire iki öğün yemek dağıtsalar. Hem dost, hem sevap kazansalar...
Mor Beyaz Hector
Hector Cuper, Arjantinli dünya çapında teknik direktör. Avrupa’da fırtına gibi esti. Kiminle çalıştıysa zirveye çıktı. Ve bir yılı opsiyonlu 2,5 yıllık prensip anlaşması yaptığı Orduspor’a geldi. Almanya’nın futbol devi Lothar Matthaeus’un gelmediği Orduspor’a. Ve mor beyazlılar, kariyeri başarıyla dolu hocayla çıktıkları 7 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik 1 yenilgi aldı. Şimdi 10. sırada, düşme hattına 10 puan uzakta. Cuper niçin geldi bilemem ama Orduspor’a çok iyi geldi. Puan tablosu yalan söylemez...
Bakır’dan altın karar
Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır, Kayseri Milletvekili. Uzmanlığı deprem olduğu için AB’yi salladı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde, Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren tarihi bir neticeye imza attı. Bakır’ın sunduğu “Tehcirle ilgili olaylarda kararın, ilgili ülkelerin arşivini açması ve tarihçiler tarafından verilmesi, politikacıların istismarının kabul edilemeyeceği” önergesi ezici çoğunlukla onaylandı. Şimdi artık elimizde Sarkozy’nin gözüne sokacağımız yasal bir dayanak var. Bakalım ne zaman kullanılacak?