Masal, masal, matitas
Bugüne kadar, aleyhte yazanları, düşman bellediler. Eleştiriye tahammülleri yoktu ve olmadı. Ağızlarında tek slogan, "demokrasiye inanıyoruz." Bu lafa yandaşları ve dostları inanmadı. Meslekte, çeşitli boyutta böyle çok siyasetçi tanıdım. Ama yemin ederim, 36 yıllık Washington'daki gazeteciliğimde, böylesini ne yaşadım, ne de gördüm. İçeride yaptıkları haksızlık ve insan hakları, basın özgürlüğü ihlalleri, artık yurt dışına taştı, gizlenemez halde.
Türkiye'den arkadaşlarım, Washington gezisinin amacı, sonucunu bana soruyor. Amacı da nedeni de net değil, ama sonuç inanılmayacak kadar net. Brookings Enstitüsü'nde, ne kadar demokrat ve insan haklarına saygılı olduklarını anlatırken, kapının önünde korumaları, biri kadın, öteki erkek, iki gazeteciyi dövüyordu..
Brookings önünde darp edilen, gazetecileri şahsen sevmem, fikirlerimiz de hiçbir zaman uyuşmadı. Ama bu durum, dövülmeleri için gerekçe değil. Korumalar Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın eski bir uzmanı ve bir senatörün eski yardımcısı olan kişiyi de bilmeden darp ettiler. New York, Ekvador ve Brüksel ardından önlenemez yeni olay. Ayrıca göstericilerden bir kadını da dövdüler.
***
Gösteri deyince aklıma geldi Türkiye'ye ayak basınca aleyhinde gösteri yapanların Ermeni, PKK ve paralel yapı olduğunu söyledi. Kendi kaldırımında yandaşları, onların karşısında Atatürkçüler ve Expose takımı. İleride sağda Kürtler ve Ermeniler. Yandaşların karşısında sağda Uluslararası af Örgütü ve Amerikalılar. Yani herkes aynı yerde değil.
Toplantı dönüşü, araba radyosundan ABD'nin en büyük televizyon şebekesi CBS, birinci haber olarak verdi gösteriyi ve Washington polisini şiddetle eleştirdi. Daha sonra, tüm televizyon şebekelerinin haber yaptığını öğrendim. Washington'un ve ABD'nin en büyük gazetecilik kuruluşu Ulusal Basın Kulübü (National Press Club) bildiri yayınladı protesto etti. Beyaz Saray sözcüsü, konuyu gündeme getirdi eleştirdi. ABD Başkanı Obama, sert konuştu. Eminim, önümüzdeki günlerde ABD Kongresi de bir oturum düzenleyerek Washington polisi hakkında Erdoğan'ın korumalarına neden mani olmadıkları konusunda soruşturma başlatır.
Bu arada, Brookings Enstitüsü'nün olaylar nedeniyle Erdoğan'ın konuşmasını iptal etmeye kalktığı, zorlukla yöneticilerin ikna edildiği ortaya çıktı. Korumalara önce Brookings güvenlikçileri müdahale etmiş, korumalar bina dışına çıkarılınca olay durulmuş. Daha önce korumalar, Emine Hanım panelinden, bazı kadınları salondan çıkarmış. Aleyhte gösteri yapan herkes "sen Türkiye'ye gelirsin" diye tehdit edilmiş.
Bu arada, Brookings'i toplantıyı yapmaya zorlayan hanım holding yöneticisi, amiral gemisinin sahip olduğu holdingmiş. Patron kızları holding yönetirken, bir ara enstitünün yönetiminde de görev almış. Bu gelişmeler olurken, kamyon kiralayıp, Washington caddelerinde renkli reklam panoları dolaştırmakla kimseyi ikna edemezsiniz. Son toplantı Türkiye'deki iddiaların ne kadar gerçek olduğunu Amerikalılara birinci elden gösterdi, kanıtladı.
***
Asrın liderinin cami açılışına emekli boksör Muhammed Ali bile davet edilmesine rağmen gelmedi. Sonra Türkiye'ye döndü. Türkiye'nin bu ülkeyle ilişkileri hiç bu kadar dibe vurmamıştı. Zirvede ve Beyaz Saray yemeğindeki oturuş planı gerçeği ortaya koyuyor.