Sputnik’te yer alan habere göre, Arizona Üniversitesi, Durham Üniversitesi ve Gezegen Bilimi Enstitüsünden bilim adamları, Kızıl Gezegen’in yüzeyindeki dar, koyu renk akıntı izlerinin Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesine (NASA) ait Mars Keşif Uydusu’na (MRO) yerleştirilen ‘HiRISE’ teleskobu tarafından elde edilen görüntülerini inceledi.
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezine ait ‘Nature Geoscience’ dergisinde yayımlanan araştırmanın baş yazarı Colin Dundas, Yineleyen Yamaç Çizgileri (RSL) olarak adlandırılan binlerce çizgiden 151’inin incelendiğini, RSL’lerin çoğunun 28 ila 35 derece arasındaki eğimlerle sona erdiğini, bunun hem Dünya’da hem de Mars’taki kumul eğimlerinin bitiş derecesiyle aynı olduğunu söyledi.
Dundas, RSL’lere dair tespitlerinin Mars’ın bugünkü yüzeyinin çok kuru olduğu bulgularını desteklediğini söyledi.
RSL’lerin su değil kum ve toz gibi tanecikli maddelerden oluştuğu sonucuna varan bilim adamları, bazı RSL’lerde hidratlaşmış minerallerin saptandığını, bu nedenle RSL’lerin oluşumunda su zerreciklerinin rolü olabileceğini bildirdi.
‘SU OLABİLİR AMA HAYAT OLUŞUMUNA YETERLİ DEĞİL’
Bununla birlikte çalışma, Mars yüzeyinde akan su bulunmadığını tezini desteklerken Kızıl Gezegen’de su bulunduğu tezini tamamen bertaraf etmediği vurgulandı. Bilim insanları, Mars’ta su bulunabileceğini ancak bunun hayatın oluşumuna olanak sağlayacak düzeyde olmadığını belirtti.
NASA, 2015 yılında Kızıl Gezegen’de sıcak aylarda tuzlu su aktığına dair güçlü kanıt elde ettiğini açıklamıştı. Bilim insanları, Mars’ın en sıcak aylarında koyu renkli dar akıntıların ortaya çıktığını, yılın geri kalan dönemlerinde ise bunların yok olduğunu bildirmişti.