Geçtiğimiz günlerde de, Amerika Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın Mars’a keşif amacıyla gönderdiği uzay aracı Curiosity’nin göl yatağının dibinde demir ve kükürt içeren minerallere rastladığı açıklandı. Bu minerallerin keşfi Mars’ta bir zamanlar hayat olduğu tezini desteklemesi açısından büyük önem taşıyor.
Stony Brook Üniversitesi Yerbilimi Profesörü Scott McLennan, Mars’taki keşifleri gerçekleştiren ekipte yer alıyor.
Profesör McLennan, göl tabanında bulunan minerallerin elektronların hareket etmesine olanak sağladığını ve bunun da Mars’ta mikrop gibi küçük organizmaların beslenebildiği anlamına geldiğini söylüyor.
Tennessee Üniversitesi’nde uzaybilim profesörü olan Hap McSween de, şimdiye kadar Mars’ta yaşam olduğunu iddia eden birçok araştırma yayınlandığını, ancak bu son bulgularla bu konuda ilk kez ikna olduğunu belirtiyor.
McSween Mars’ta su veya minerallerin varlığının daha önce keşfedildiğini, ancak bu son araştırmanın ilk kez tüm parçaları birleştirerek büyük resmi ortaya koyduğunu vurguluyor.
Mars’ta yaşam iddiasını destekleyen kaya örnekleri Curiosity’nin gezegendeki iniş alanının yakınından alınmış. Bu bölgenin yaklaşık dört milyar yıl önce göl alanı olduğu tahmin ediliyor.
McSween aynı zamanlarda yeryüzünde yaşamın da başladığını vurguluyor. Bilimadamı her iki gezegende de yaşam belirtilerinin aynı anda ortaya çıkmış olabileceğini, ancak Mars’ta bulunan gölün herhangi bir yaşam belirtisine kanıt olup olmadığını söylemek için çok erken olduğunu kaydediyor.
Curiosity, Mars’ta yaşamla ilgili tüm soruların cevabı olabilecek fosil mikropların incelenmesi için gerekli teknik donanıma sahip değil.
McLennan keşif aracının Mars’tan dünyada incelenmek üzere örnekler getirmesinin gerekli incelemelerin yapılmasına imkan vereceğini söylüyor.
Buarada Curiosity Mars’ta beş kilometre yüksekliğe sahip Sharp Dağı’na doğru ilerliyor.
McLennan Sharp Dağı’nın Curiosity’nin Mars’taki asıl hedefi olduğunu, yaşama elverişli ortam tezini güçlendiren bir gölün keşfininse çok güzel bir sürpriz olduğunu söylüyor.
