Marmaray'da, tünellerde, saat kulesinde Mehdi ve 2 milyon hadis…
Hadisler… Sahihi, yani doğrusu, sağlıklısı, belirgini ve uydurmaları olduğu söyleniyor… İlahiyat Fakültelerinde bir alt bilim dalı hadisçilik, bunun profesörleri bile var…
Fakat bir türlü eğrisi doğrusundan ayrılamıyor, tartışmalar bitmiyor, birçoğu saçmalıklar içermesine karşın, bunlardan vazgeçilemiyor…
İşi sayılara dökelim; sayılar yalan söylemezler…
Toplam 2 milyon hadis var… Hz. Muhammed'in peygamberlik süresi yaklaşık 22 yıl, 2 milyonu 22 yıla böldüğümüzde her yıla 90 bin hadis düşüyor… Peki ya her güne? Onun da hesabı kolay, böl 365'e olsun bitsin, bölüyoruz, gün başına da 264 hadis düşmekte…
E peki ya saat başına? Burada bir ayıklama yapmak gerek, 24 saate bölemeyiz, 8 uyku saatini düşüp 16'ya bölmeliyiz. Bölüyoruz, saat başına da 15 hadis çıkıyor… 1 saat 60 dakika olduğuna göre, demek ki Hz. Muhammed, her 4 dakikada bir hadis demiş… Hesap bu ama bu da tam doğru değil, çünkü uyku saati dışında esas aldığımız gün başına 16 saatin içinde; ibadet, yemek, çalışma ve savaşma saatleri de var. Bunları da düşersek, 4 dakika rahatlıkla 2,5 dakikaya iner… Yani her 2,5 dakikada bir hadis söylenmiş, bunlar orada bulunanlar tarafından hafızalara alınmış hemen. Neden böyle diyorum, çünkü Peygamber, bunların yazılmasına izin vermemiş, yani hadislerin belgesi yok… Rivayet rivayet rivayet… O ona demiş, bu buna demiş, Hz. Muhammed'in ölümünden 2,5 asır sonra kayda alınmışlar…
Evet durum bu, hiç de iç açıcı değil…
Değil ama bu bize göre böyle… Günümüzde birileri gerçeği, geleceği bu hadislerde arıyorlar… Belge, bilgi, tarih, vız geliyor onlara… Dünyada ve Türkiye'de olup biten önemli olay ve olgulara, bu hadislerden veriler, bulgular, işaretler buluyorlar akılları sıra…
Akılları sıra diyorum ama sözün gelişi, bunlar aklı ve mantığı hiç kullanmıyorlar…
15 Temmuz darbe teşebbüsüne işaret ediliyormuş bu hadislerde… E peki o işareti 15 Temmuz'dan önce göreydin de, diyeydin Efendi, memlekete büyük bir hizmette bulunmuş olurdun… Yani hiç inandırıcı değil ama ne yazık ki inananlar var, hem de çok…
Marmaray mı açıldı, hemen açılış törenine ve Marmaray'ın konum ve durumuna uygun hadisler bulunup dolaşıma sokuluyor. O Marmaray yüzde yetmişi ateist olan Japonların teknolojisi ve müteahhitliği ile yapılmış, ne gam, hadis her şeyin üstünde… Mehdi'nin arkadaşları da o açılışta bulunmuşlar, Mehdi de çıkmış da, henüz ortaya çıkmamış daha zamanına varmış ama yakınmış günleri…
Hadisin birinde Mısır'daki alaca kargadan söz ediliyormuş, bu geri kafalılar, kafalarını buna yormuşlar ve sonunda o kargayı bulmuşlar, Hüsnü Mübarek'miş meğer, çünkü aynı kargaya benziyormuş yüzü…
Durun daha da var… Suudilerin Mekke dağlarına açtıkları tüneller, Kâbe'nin yanı başına diktikleri gökdelenler ve saat kulesinin bile hadislerde yeri varmış. Mekke'nin karnı delik deşik olup saatin gölgesi Müslümanların üstüne düşünce Mehdi de zuhur edecekmiş. Yani şimdi tam vaktiymiş…
Yahu zuhur etsin de görelim, deyin çıksın hemen ortaya, bu tartışmalar da bitsin, görelim kerametini, mucizesini, hünerini…
Çıkmaz ama ortaya çıkaramazlar, anlaşamazlar aralarında, hele İslam Dünyasını bir yana bırakın, şu gün bile bu ülkede kendisine Mehdilik yakıştıran 200 kişi varmış…