Türkiye ekonomisi 2018’de yaşadığı finansal saldırı sonrasında pek çok alanda zam dalgasıyla karşı karşıya kaldı. İndirim kampanyaları, vergi indirimleri ve hatta dolar kurunun zirve yaptıktan sonra gerilediği seviye bile bir çok ürün ve hizmette yapılan zamları geri çekmeye yetmedi.
Habertürk'ten Yavuz Barlas'ın haberine göre, neredeyse dolar kurunun son 1 yıl içindeki artış oranı yerli yabancı fark etmez her üründe olduğu gibi fiyatlara yansıtıldı. Sebze meyve fiyatları bir kenara her ailenin 1 ay içinde evine aldığı temizlik ve gıda ürünlerinde marketlerdeki fiyat artışları geçen yılın sonu ile karşılaştırıldığında yüzde 70’ler mertebesinin altına inmedi. Tartışma son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizler ve enflasyondaki gerilemeye rağmen marketlerde fiyatların yüksek olmasını eleştirmesiyle alevlendi. TOBB'un dünkü Ekonomi Şurası'nda konuşan Erdoğan, “Faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş buna rağmen bakıyorsunuz marketlerde fiyatlar hala yüksek. Bu marketlerden benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız” dedi.
DOLAR KURU ŞOKUNU ATLATAMADILAR
Pazar payı büyüklüğü açısından sektörün önde gelen bir zincir perakendecinin Aralık 2017, Eylül 2018 (Kur şoku sonrası) ve Ocak 2019 fiyatları karşılaştırıldığında zamların market alışverişine yansımasının ağır bilançosu da ortaya çıkıyor. Aynı zincirde 25 farklı ürünün fiyatlarını sizin için derledim. Bakın 1 ay içinde mutlaka evinize satın aldığınız bu ürünlerde son 1 yıllık ve kurda dalgalanma dönemi sonrası fiyatlar ne olmuş?
Önce resmi rakamları paylaşmakta fayda var.
TÜİK ENFLASYONU MARKETTE YOK
TÜİK’e göre 1 yıllık enflasyon yüzde 20.30, gıda enflasyonu ise yüzde 25.11. Sesinizi duyar gibiyim: “Yahu TÜİK elemanları nereden alışveriş yapıyorsa bize de söylesin gidip oradan biz de alalım”
TÜİK enflasyon sepetinde hangi ürün varsa her ay aynı ürünü aynı yerden fiyat alarak hesaplama yapıyor. Ancak hangi kalite hangi gramaj gibi bilgiler elbette kendilerinde saklı. Zira bunun pek bir önemi de yok. Ancak son dönemde en çok yaşanan aldatıcı konu ürünlerde gramajlar küçülüyor. Bir aldığın ürünü bir daha aynı ağırlıkta satın alamaz oluyorsun. 2 litrelik deterjan olmuş 1.3 litre. 500 gramlık aynı marka kaşar peyniri düşmüş 350 grama. Paket, ambalaj aynı fiyat artışı hala var ama daha az. Ayaküstü hesap yaparsan rekor zam gizlense de eve gelip tüketmeye başladığında hesap ortada.
ZAMMI AZALTMA ÇABASI GRAMAJ DÜŞÜŞÜ
Gelelim araştırmamıza. Ürün fiyatları elbette market market değişebilir. "Ben bu ürünü daha ucuza aldım" diyen çıkabilir. Haklıdır. O marketin elindeki stoğa göre bazen çok daha düşük fiyata indirilebilir ürünler. Hele hele gıda ürünlerinde pek çoğumuzun çok dikkat etmediği son kullanma tarihleri yaklaşan ürünleri daha çok indirime sokar marketler. Neyse konumuz bu değil. Biz araştırmamızda aynı marketin aynı marka aynı boyutta olan ürünlerini ele aldık. Örneklerin vereceğim ama ilk dikkat çeken şey şu ortalama 25 ürünün toplam bedeli Aralık 2017’de 310 TL iken bugün itibariyle aynı ürünleri eve getirmenin maliyeti 529 TL. Peki piyasaların karıştığı Eylül 2018’de bu maliyet ne? 25 üründe 559 TL. Yani Eylül 2018’e göre bu ürünlerdeki toplam indirim tutarı sadece 30 TL. Bir başka değişle dolar kurunun zirve yaptığı dönem sonrasında 25 üründe ortalama indirim oranı yüzde 5. Aynı sepet Aralık 2017’den Eylül 2018’e yüzde 81 zamlanmış sonrasında ürününe göre değişmekle birlikte indimler yapılmış ama 1 yıllık artış tutarı yüzde 70’lerde asılı kalmış.
TEMİZLİK ÜRÜNLERİNDE FİYAT UÇTU
Özellikle temizlik ürünlerinde kur şoku dönemindeki zamlar yüzde 100’leri aşmış durumda. Sonrasında doların 5.35’lere geldiği şu dönemde ise zamların küçük bir bölümü geri çekilmiş. Sanki tüm üretici ve perakendeciler Eylül 2018’de 6.8’lik dolar kurundan stok yapmış hala o ürünleri satıyor. Yukarıdaki tabloda tek tek ürünleri görebilirsiniz. Ancak bir iki örnek vermekte fayda var. Orta halli bir 32’li tuvalet kağıdı geçen yıl Aralık 2017’de 18.90 liradan satın alınabilirken Eylül 2018’de bunun fiyatı 41.95 liraya yükselmiş. Aynı marka aynı adet ürünün bugünkü fiyatı ise ancak 37.89 liraya inmiş. Yani yüzde 122 zamlanmış sonrasında 1 yıllık zam oranı yüzde 100’lere ancak gelmiş. Yani bir anlamada geçen yıl 32 adet tuvalet kağıdına ödediğiniz rakamla bu yıl ancak 16 adet alabilirsiniz. Ya da şampuan kullanmayanız yoktur. 500 ml’lik bir şampuanda fiyat Aralık 2017’de fiyat 11.9 TL iken bu rakam Eylül 2018’de 22.9 TL’ye fırlamış bugünlerde ise aynı şampuanı kampanyayla 18.50 liraya bulabilirsiniz. 1 yıllık fiyat artışı yüzde 55’lerde. Gıda ürünlerine de bakalım. Örneğin 700 gramlık kaşar peyniri. Fiyat geçen yıl 13.45 TL iken aynı marka peynir 2018’de 22.75 TL’ye yükseldikten sonra bugün 20.95 liralar seviyesinde. Yine 1 yıllık artışlar yüzde 60’ları geçmiş. Örnekleri çoğaltmak mümkün yukarıdaki tablodan siz de takip edip kendi alışverişlerinizle karşılaştırabilirsiniz.
ZİNCİR MARKETLERİN GEREKÇESİ NE?
Peki finansal dalgalanma dönemi öncesi ve sonrasında dolar kurundaki seviye ne? Dolar kuru Aralık 2017’de 3.81 TL düzeyindeyken 2018 ortasından yaşanan finansal operasyon sonrasında 6.88 ile zirveyi gördü. Bu dönemde kurdaki artış yüzde 80 civarlarını gördü. Sonrasında finansal dengelemeye giren ekonomide kur 5 TL’ler seviyesine kadar geriledi ve bugün kur 5.32’lik düzeylerde. Son 1 yıldaki TL değer kaybı yüzde 70’lerde. Market raflarındaki ürünlerdeki zam ortalaması da tam tamına yüzde 70’lerde. Kur artışı kadar zam normal mi? Elbette hayır. Ama zincir marketler de yapılan zamlara gerekçe olarak akaryakıt, doğalgaz, asgari ücret ve kira artışlarını gösteriyor. Motorin 1 yılda yüzde 13.6, doğalgaz yüzde 65, sanayi elektriği yüzde 37, asgari ücret ise yüzde 26 artmış durumda. Sonuçta hiçbiri marketlerde gelinen fiyat seviyelerini izah etmiyor.