Manyetik alan olarak nitelendirdiğimiz ve zaman zaman karşımıza çıkan kavram, hareket eden elektrik yüklerinin oluşturduğu ve kuzey-güney kutupları bulunan yapılardır. Manyetik alanların varlığı gözle görülemez ve çizgilerle ifade edilir.
Manyetik alanı daha yakından gözlemlemek için mıknatısı ele alalım. Bir mıknatıs N (North=kuzey) ve S (South=Güney) olmak üzere iki manyetik kutba sahiptir.
Manyetik alan çizgileri, mıknatısın manyetik N kutbundan çıkarak manyetik S kutbuna geri döner. Bu hareket kısır bir döngü olarak tekrarlanır ve kapalı bir döngü oluşturur.
Manyetik alanları oluşturan elektronlar, hem kendi eksenleri etrafında hem de bulundukları atomun çekirdeklerinin etrafında hareket ederler ve elektronların hareketi bir manyetik alan oluşturur. Bu sayede alan içerisinde bulunan malzemelere de manyetik özelliklerine göre bir kuvvet uygular.
Mıknatısın demir, nikel ve kobalt gibi bazı metalleri çekmesini bu duruma örnek olarak gösterebiliriz.
MANYETİK ALANIN KEŞFİ
MÖ 13. yüzyılda Çin'de pusula kullanılmaktaydı. Yunanların MÖ 800 yıllarında manyetizma hakkında bilgileri vardı. Manyetit taşının (Fe3O4) demir parçalarını çektiğini keşfettiler.
Efsaneye göre Manyetit adı, sürüsünü otlatırken ayakkabısının çivileri ve sopasının ucu büyük manyetit parçalarına yapışıp kalan Magnes adlı çobandan geliyor.
1269'da Pierre de Maricourt, doğal küresel bir mıknatıs yüzeyinin çeşitli noktalarına bir iğne yerleştirerek iğnenin aldığı yönlerin haritasını oluşturdu.
Yönlerin, kürenin çap boyunca karşılıklı iki noktasından geçen ve küreyi kuşatan çizgiler oluşturduklarını gördü.
Bu noktalara mıknatısın kutupları adını verdi. Daha sonraki deneyler, şekli ne olursa olsun her mıknatısın kuzey ve güney kutup denen iki kutbu olduğunu gösterdi.