"Mantıklı da değil, doğru da değil..."
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop,
"Cumhuriyet tarihi boyunca" -enkaz olarak nitelendirdikleri dönemden bahsediyoruz altını çizerim- dokunulmazlığı kaldırılan toplam milletvekili sayısının 42 olduğunu hatırlattıktan sonra şöyle demiş:
"Şu anda (bunun da "Yeni Türkiye" dedikleri o yüksek medeniyet seviyesi(!)ne denk geldiğinin altını çizeyim) komisyonda 457 fezleke var. Bunların hepsini verdiğimizde 113 milletvekilimizle ilgili fezleke var. Yani Cumhuriyet tarihi boyunca dokunulmazlığı kaldırılanların 3 katı kadar tek seferde kaldırmış oluruz ki; bu çok mantıklı değil, doğru da değil, yapılabilir bir şey de değil..."
"İhaleye fesat karıştırmak", "zimmet", "kalpazanlık", "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak", "nitelikli zimmet", "sahte belge düzenlemek", "resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik", "Karaparanın Aklanmasına Dair Yasaya muhalefet", "Biyogüvenlik Kanununa muhalefet", "Kaçakçılıkla Mücadele Yasasına muhalefet", "İmar Kanununa muhalefet", "Karşılıksız çek", "Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet", "Kasten adam yaralama", "Devlet alım-satımına fesat karıştırmak", "Görevi kötüye kullanmak"...
Bunlar son birkaç dönemin, dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen HDP'liler dışındaki -farklı siyasi partilere mensup- milletvekilleri hakkında fezleke düzenlenme gerekçeleri.
"Mantıklı", "doğru" ve "yapılabilir" olan bu mudur yani;
-Yargılanamadıkları için bilmiyoruz- milletin, zaten bıçak sırtındaki devletin kaderini, "kalpazan", "dolandırıcı", "sahtekar"; velhasıl "suçlu" olma ihtimali bulunan kişilere emanet etmek midir Sayın Şentop?