DHA’nın haberine göre; Çağlayan ailesi, bahçede yetişen mantarı toplayıp, yemek yaparak yediği bildirildi.
51 yaşındaki Anne Türkan Çağlayan, 55 yaşındaki Celalettin Çağlayan ve Dilara Çağlayan, bir süre sonra mide bulantısı, ishal ve kusma şikayeti ile Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu.
Mantardan zehirlendikleri belirlenen anne ve kızı ilk tedavilerinin ardından Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'ne sevk edildi, baba ise sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Türkan Çağlayan'ın sağlık durumu iyiye giderken, kızı Dilara Çağlayan'ın karaciğeri iflas etti. Dilara, Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisi olan kardeşi Ayşe Çağlayan'dan yapılan nakille hayata tutundu. Önceki gün gerçekleştirilen nakil operasyonunun ardından Dilara'nın sağlık durumu da iyiye gitmeye başladı.
'KİMSE BİLMEDİĞİ BİR ŞEYİ YEMESİN'
Türkan Çağlayan (Yukarıda fotoğrafta), bahçeden topladıkları mantardan yaptıkları yemeği yedikten sonra rahatsızlandıklarını anlatarak, "Evimin bahçesinde ceviz ağacımızın altına havuç ekmiştim. O havucun olduğu yerden çıkmış, 2 tane. Ben de gördüm, baktım bildiğimiz mantar diye onları aldım götürdüm, kızım da pişirdi. Yemeğin artan kısmını da kediye dökmüştüm, kedi de 3 gün baygın yattı. Biz rahatsızlanınca hemen hastaneye gittik. Karaman'da 1 gün yoğun bakımda yattık. Sonra Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'ne sevk ettiler. Yapacak bir şey yok. Allah'ım kimsenin başına vermesin. Hiç kimse yemesin. 'Bu topraktan çıktı' diye hiç kimse bilmediği bir şeyi yemesin. Daha önce de annem bahçeden getiriyordu, biz yiyorduk. Başımıza bir şey gelmemişti. Kızıma kardeşinden nakil yapıldı. Hem çok sevinçliyim, hem çok üzgünüm. Bizim yaşadığımızı Allah kimseye yaşatmasın. Mantar bir şey katacak değil vücudumuza. Güvenli mantarı da yemem artık" diye konuştu.
'NAKİL SONRASI DEĞERLERİ DÜZELDİ'
Ankara Şehir Hastanesi Organ Nakli Mesul Müdürü Prof. Dr. Erdal Bostancı, anne ve kızın sağlık durumlarının ilk başta iyiye gittiğini söyleyerek, "Karaciğer değerleri 1'inci gün düştüğü için biz 'tamam' dedik, kızın da toparlayacağını düşündük. 2 saat sonra baktık ki bazı değerleri ölçülemeyecek kadar yüksekti. Değerlerinde korkunç yükselmeler oldu. Ve biz acil çağrıya çıktık. Hastanın parametrelerine yönelik tedavilere başladık. Bu sırada da acil olarak diğer kız kardeşi ile hazırlıklara başladık. Organı uygun mu, değil mi, büyüklüğü yeter mi, kendisine kalan yeter mi, damarlara uygun mu? Çok hızlı bir şekilde ona giriştik ve 24 saat içerisinde o hazırlıklarımızı bitirdik. Ölçümlerimiz neticesinde bu karaciğerin uygun olabileceğine karar verdik. Nakil sonrası şu anda değerlerimizde düşme gördük, düzeldi. Uyaranlara cevabı var" dedi.
'UYGUN TEDAVİ YAPILMAZSA HASTAYI KAYBEDERİZ'
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Akdoğan Kayhan ise özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında çok meydana gelen mantar zehirlenmelerine dikkat çekerek, "Karaciğer yetersizliği ve böbrek yetersizliğine neden olan mantar zehirlenmeleri çok önemli. Bunlarda eğer anında ve uygun tedavi yapılmazsa maalesef biz bu hastaları kaybediyoruz. Dünyada aslında 6 binden fazla mantar çeşidi olduğunu bilmek lazım. Kullandığınız ilaçlara göre zehirlenmenin şiddeti değişebilir. Bazı mantarlarda özellikle nörolojik yan etkiler daha ön planda olur. Birden fazla gülmeler, kendini iyi hissetmeler, halüsinasyon dediğimiz semptomlar ki bazen bu kötüye kullanıma da neden olup özellikle bu amaçla kullanılan mantarlar olduğunu da biliyoruz. Yedikten 6, 7 ya da 10'uncu saatte şikayetleriniz başlamışsa bunları ciddiye almak gerekiyor. Bizim bu karaciğer yetersizliği dediğimiz şey daha çok 2 ve 3'üncü günden sonra ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.