Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş Çevre İlleri Demokrat Dernekler Federasyonu ile Erzurumlular Dayanışma Federasyonu İstişare Toplantısı'na katıldı.
Yavaş yaptığı konuşmada Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin eski Başkanlarından Melih Gökçek’e gönderme yaparak “Benim çılgın projelerim yok” dedi.
Yavaş yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı.
“Herkes, ‘Benim çılgın projem’ deyip halkın tertemiz parasını çalışmaz çöp projelere gömmekle meşgul. Benim çılgın projem falan yok. En büyük projem insanları yeniden üretmeye teşvik etmek. Belki Türkiye’de bir numarayız, en geniş tarımsal destekleri veriyoruz. Ankara’da sizlerden aldığımız para sizin bana emanet ettiğiniz paradır. Bizim önceliğimiz insan sağlığı, bütün çalışmalarımız bu yönde, halkın genel ihtiyacı neyse parayı oraya harcıyoruz. En büyük sözümüz de şuydu: ‘Biz şeffaf olacağız, hesap vereceğiz.’ Bizden başka ihale canlı yayınlayan yok. İsteyen istediği ihaleyi YouTube’dan izleyebiliyor. Hesap veriyoruz, yaptığımız her kuruş harcamayı internet sitemizde görebilirsiniz. Varsa bir eksiğimiz hesap vermekten gurur duyuyoruz.”
“BİZ GERÇEK BELEDİYECİLİK YAPIYORUZ”
“Tek başına yönetirseniz halkın zorlukla ödediği tertemiz paraları çöp projelere gömersiniz. Sonra Mansur Yavaş’ın neden sevildiğini anlamıyorlar, ‘Algı yapıyor’ diyorlar. Sosyal medyada sadece yaptığımız çalışmaları yayınlıyoruz, propagandaya dair hiçbir şey yok. Televizyonlara çıkmam. Tüm televizyonlar sizin elinizde. O zaman bu algıyı Mansur Yavaş nasıl yapıyor? Anlamadıkları nokta bu. Biz gerçek belediyecilik yapıyoruz. Ankara halkının parasını sadece Ankara’da yaşayanların ihtiyaçları için karşılıyoruz. Bu kadar kanalizasyonu yapılmamış, suyu olmayan köy varken, arıtma tesisi yapmanızı beklerken bu paraları nerelere harcadınız? Servet gibi geliriniz varken bu kadar insan ne yer, ne içer hiç düşünmediniz mi? Bu kadar sosyal destek alan aile evde neyle ısınıyor diye hiç düşünmedi mi bizden önceki zihniyet? 3 yıldır sosyal destek alan ailelere doğal gaz desteği vererek çoluğunun çocuğunun evde ısınmasını sağlıyoruz. Kırtasiye yardımı, et desteği, servis yardımı hepsini yapıyoruz ki o ailelerin çocukları okusun onlar da destek almasın. Yoksulluğu yönetmek yerine, yoksulluğu ortadan kaldıracak projeler yapmak zorundayız. Bunun da birinci adımı onların çocuklarını ne yapıp okutmak. Ankara halkı bize güvendi. Biraz önce başkanımızın söylediğinin notunu aldım. Afişlere Ankara’nın ‘Şehr-i Emin’i yazacağım ‘şehr-i emin’ neden önemli; emanet ettiğiniz paranın nereye gittiğini bilmeniz, çöp projelere harcanmadığını bilmeniz.”