Manşetlerin ibresi
Ahmet Davutoğlu'nun önceki gün bahsettiği "imtihan"ın ilk aşaması, "vize"si dün yapıldı. Yandaş medyada.
"AKP'nin sesi" durumundaki bu gazeteler, -asli sahipleri ifşa olmasın, hâlâ erken diye belki- Davutoğlu'nun varlığını açık seçik ifade ettiği krizi piyasa ifadesiyle "satın almaya" pek yanaşmadı. Yine de, bu "kaçak güreşme" eğilimi, atılan ve atılmayan başlıkların özünde bir "saf" beyanı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki gerilim ve AKP yönetimine yansımalarına "mesafeli" durmaya, "ortadan" bakmaya çalışan Yeni Şafak her iki isimle ilgili haberleri de dünkü birinci sayfasının sürmanşetinden ve yan yana verirken, Davutoğlu'nun bir kısım muhatabı yandaş kalemşorlar da olan "şarlatanlar" ifadesini öne çıkarmıştı. Erdoğan'ı sürmanşete taşıyan Star da Davutoğlu'nu ihmal etmedi ve göbekten "Harekete asla zarar vermem" sözleriyle verdi. Başbakan Akşam'da ancak sayfanın en dibinde, sol alt köşede ve konuşmasının neredeyse tamamını ayırdığı konu perdelenmiş olarak "terörü destekleyen herkese dokunulacak" başlığıyla yer bulabilirken, Turkuvaz Gruba ait Sabah gazetesinde "ambargo" yemiş gibiydi. Sabah, Davutoğlu'nun Grup konuşmasını birinci sayfada görmemeyi tercih etti.
Velhasıl dün iktidarın taraftar tribünlerinde sadece üç yayın organında eller Davutoğlu için kalkmıştı. "Sanal şarlatanlara izin vermeyiz" başlığıyla çıkan Yeni Akit, "Nefsimi ayaklar altına alırım" ifadesine vurgu yapan Yeni Birlik ve Erdoğan'ın gözden çıkardığı/"havuzun amiral gemisinden" kovulan gazetecilerin hazırladığı Karar "Elimin tersiyle iterim" sözüyle Davutoğlu'nu manşetine taşıdı.
Bakalım, Erdoğan'ın Davutoğlu'nun restini gördüğü dünkü çıkışından sonra bugünkü "final" sınavını verebilecek mi yandaş medya! Kimi işaret edecek manşetlerin ibresi...
*
Birbirinizi dövmek dışında planınız var mı?
Terörle mücadele, dokunulmazlık kavgası... Hemen her aklıselim kişi kabul ediyor ki ister referandum, ister "baskın", ister "erken seçim" önümüzdeki aylarda milletin önüne sandık gelirse "milliyetçilik rüzgârı" olacak belirleyicisi...
Dün bir davetiye geldi:
"Türkçülük Günü Konseri"
Tahmin edin destekçisini? Bırakın adını dağlardan taşlardan sildikleri Türklüğü, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan iktidarın Kültür Bakanlığı!
AKP, sahip olduğu her türlü avantaja rağmen yine de işi şansa bırakmayıp "milliyetçi oylar"ı dört koldan kuşatırken, sorum milliyetçileri temsilen siyaset yaptıklarını iddia edenlere:
Birbirinizi dövmek dışında bir "plan"ınız, bir "proje"niz, "strateji"niz var mı acaba?
*
TDAV'da gençlerle...
Yaşadığımız şehirde o kadar az zaman geçiriyoruz ki burnumuzun dibinde, her daim gönlümüzdeki mekanlara uğramak için bile "vesile" gerekir hale geldi. Sağolsun; Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın Gençlik Kolları bu vesileyi yarattı da kim bilir kaç zaman sonra İstanbul'un göbeğinde Taşkent'i, Bahçesaray'ı, Şeki'yi, Kazan'ı, Tebriz'i soluma imkânı bulacağım vakfın o hatıra dolu binasında...
Yarın 18.00'de, -nihayet İstanbul'da- TDAV'da, gençlerleyiz...