PROVOKATÖR ve itirafçı Hasan Cemal ile gerilla Cengiz Çandar, ‘açılım’ turunda! Kör Agop’un meyhanesinde hükümeti, Bebek’teki İtalyan Lokantası’nda toplumu değiştirmeyi planlayan ikili, şimdi de ‘açılım kamuoyu’ oluşturmak için harekete geçti.
Selcan Taşçı’nın yazısı
PROVOKATÖR VE İTİRAFÇI HASAN CEMAL İLE GERİLLA CENGİZ ÇANDAR AÇILIM GEZİSİ YAPTI
O ekip yine iş başında
Kör Agop’un Meyhanesi’nde hükümeti, Bebek’teki İtalyan Lokantası’nda toplumu değiştirmeyi planlayan kutsal ittifak şimdi de ’açılım kamuoyu’ oluşturmak için harekete geçti. Bu kez adresleri: Diyarbakır Deliler Hanı!
Bebek’te 2005 yılında çekilen karanlık fotoğrafla deşifre ettiğimiz gizli ittifak, CNN Türk’te başlayan Hasan Cemal, Cengiz Çandar imzalı “Tecrübe Konuşuyor” programı ile gün yüzüne çıktı. ‘Tecrübeleri’ni açılım gezisine çıktıkları Güneydoğu’da (AB’li sömürge valilerinden kalma bir alışkanlıklarıdır) konuşturan ikilinin Deliler Hanı’ndan bildirdiklerine bakılırsa, organize bir kamuoyu oluşturma faaliyeti içerisindeler. Teröristleri “romantik devrimci” kılığında normalleştirirken kazandıkları el çabukluklarıyla, Cemal Milliyet, Çandar Radikal’deki yazılarının “ajitasyon” bölümünü başarıyla tamamlamışlar.
Devamında Çandar, “Beşir Atalay’ın ‘Af yok; Anayasa değişikliği yok; anadilde eğitim yok’ gibi yorumlanan ‘üç olmaz’ı Diyarbakır’da ‘Kürt Açılımı’na ilişkin hayal kırıklığı ile can sıkıntısı karışımı duyguya yol açtı” teşhisinde bulunduğu kesime “umudu” bakın nasıl aşıladı: “Bir zamanlar genelkurmay başkanları bir şey söylediğinde akan sular dururdu. Son haftaların gelişmeleri, Genelkurmay Başkanı’nın etkisinin ‘sınırları’nı gösteriyor.”
Buram buram “güç bizde artık” kokan satırların üzerine ekrandaki paslaşmalarını gazetede de sürdüren Cemal özgüven damarından girmiş: “Bu ülkede barış ve huzurun taşları yerli yerine oturacaksa, eğer bu ülkede demokrasi ve hukukun ilkeleri yolumuzu aydınlatacaksa, eğer bu ülkede insan hakları ve özgürlükler hükümran olacaksa, o zaman hiç kuşkunuz olmasın, bunların yolu Diyarbakır’dan geçer. ”
Cemal’in yazısında, 12 Eylül arifesinde kulağa daha da manidar gelen bir ifade var: “Barışı olgunlaşan acılar getirecek.” Demek ki “açılım” için de “şartları olgunlaştırmak” gerekiyor. İki projenin de ABD’ye mal ediliyor olması kadar ilginç bir tesadüf.
Cengiz Çandar, kafasını odasının kapısına çarptıktan sonra aklına şöyle bir soru takılmış: “Yüzyıllar sonra Diyarbakır’dan geçenler, içinden geçtiğimiz günleri nasıl ve kimleri yazacaklardı acaba?”
Cevabı yüzyıllarca beklenecek türden bir muamma değil ki bu. Cengiz Çandar sayfasında muhtemelen şunlar yazar: 1968’de “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” diyordu. 71’de Filistin’de gerilla eğitimi aldı. 90’larda Arafatçı, Humeyni’ci, MİT’çi, dışişleri görevlisi, Özal’ın danışmanı, “ABD Çevik Kuvvet karargâhına girebilen tek Türk gazeteci”, Türkiye’nin bölüneceğini söyleyen Graham Fuller’in makale ortağı, 2000’lerde AB’li diplomat Karen Fogg’un “AB ve ABD ile uyumlu çalışacak iktidar yaratmak” projesinin şekeri, açılımın Atlantik Konseyi ayağı temsilcisi... Nihayetinde “Amerika’yı anti- Amerikan duyguların zerresi kalmayacak ölçüde kavrayan” eski gerilla, yeni Amerikan modeli açılımların halkla ilişkiler direktörü oldu.
Hasan Cemal de eksik kalmaz: Darbe ortamı yaratmak için Sıhhıye Orduevi’nin bombalanmasını planladı. Özal ile vizyonu değişti. “Cumhuriyet Projesi” ile “ulus-devlet”in “Kürt sorunu”nu yaratan asli unsurlar olduğunu savundu. “Ne mutlu Türk’üm diyene” sloganına karşı çıktı. Sık sık Kuzey Irak’tan, Kandil’den bildirdi. Etnik bölücülüğü ‘demokratikleşme’ diye sundu. Bilinen son görevi ABD açılımının basın sözcülüğü.
Büyükelçi görünümlü CIA ajanları, Soroscular ve eski MİT mensuplarını da kapsayan ve yıllardır açıklayamadıkları Bebek ittifakına ‘itirafçı provokatör’ kadrosundan dahil olan Hasan Cemal ile kıdemli gerilla Cengiz Çandar, Diyarbakır’da, Öcalan’ı liderleri sayan DTP’lilerle biraraya geldi.