Makuliyet çağı

Türk Ceza Kanunu, Madde 20:

(1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.

***

Eyvallah!

***

Bir bakalım o zaman, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel''in PKK''lı terörist sevgilisiyle çekilmiş fotoğrafları ve hakkında fezleke hazırlanması üzerinden başlayan tartışmaya balıklama dalanlar arasından kimler bu "evrensel hukuk ilkesi"ni savunarak pozisyon almışlar? Kimler, tabiri caizse "kanun tanımaz(!)" bir tavır takınmışlar?

***

Peşinen söyleyeyim, okuyacağınız; hem iğneli, hem çuvaldızlı bir yazı.

Zira, sahiden de birilerinin Afganistan''ı, birilerinin Kazakistan''ı, birilerinin Irak''ı, birilerinin Gürcistan''ı, Ukrayna''sı, Belarus''u filan olmak istemiyorsak, fitili ateşleyenin kuklası olmayacak, "gaz"la çalışmayan, ortadaki mevzu neyse önüne ardına, altına üstüne bakmayı bilen bir topluma dönüşmek durumundayız.

"Gerçek"lere gözünü kapatmayan…

Hiçbirinden vazgeçmeksizin, hepsini koruyarak ama gerektiğinde bütün coşkun duygularının, keskin inançlarının, güçlü bağlılıklarının üzerine çıkıp da "makul" olabilen…

Akıl, mantık, vicdan, en önemlisi her birimizin bir gün mutlaka ihtiyaç duyacağı "hukuk"la herhangi bir aidiyet arasında tercih yapmak durumunda kaldığında, tereddütsüz "adil" olabilen bir toplum.

Her bir bireyiyle olamasa bile sair ekseriyetiyle.

Ve…

Acilen.

***

Muhalefetten başlayalım.

İYİ Parti''den yapılmış bir açıklama görmedim bu konuda. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak ise, tutumlarını "Teröristle fotoğraf verilmesini hiçbir zaman uygun bulmayız" diyerek özetledi.

Ve fakat, "CHP''ye yakın" kontenjanından yahut genel anlamda "muhalif" olarak ekrana çıkarılan kimi isimler, mevzuyu İBB''yi hedef alan terör suçlamasından tutun da, Cumhurbaşkanı''nın parti kapatmalarıyla ilgili değerlendirmelerine, muhalefete dönük genel karalama kampanyasına kadar geniş ve her dilimi ayrı telden çalan bir yelpazeye dayandırarak, muhatabı "kim olursa olsun" bu tür suçlamalarda bulunurken suçun, dolayısıyla da cezanın şahsiliği ilkesinin dikkate alınması gerektiğini söylediler.

***

Bir kaç saniye, aynı fotoğrafların PKK''lı bir teröristle değil de IŞİD''li, El-Nusra''lı, Taliban''lı bir teröristle çekildiğini düşünün. Teröristin yanındakinin de HDP''li değil de AK Parti''li bir milletvekili olduğunu.

Misal atıyorum Rümeysa Kadak''ın, eli silahlı bir Taliban militanıyla sarmaş dolaş fotoğrafları çıkmış olsun, yahut, yine atıyorum Zeynep Yıldız çarşaflar içinde bir Hizbullah kampında görüntülenmiş olsun… "Suç şahsidir" deyip, "Fotoğraf çektirmesi terörist anlamına gelmez, iş birliği anlamına gelmez, iltisak anlamına gelmez" deyip o milletvekilini konunun tamamen dışında mı bırakacaktı, HDP''li vekil için" Suçun şahsiliği" diyen bu ekran yüzleri?

Bırakın ilgili milletvekilini, toptan "işte iktidar zihniyetinin belgesi" demeyecekler miydi?

Madem, muhalefet açısından "suç şahsi", neden her atama sonrası ilk iş atanan kişinin Fetullah Gülen''le çektirdiği fotoğrafları çıkarıyoruz ortaya peki?

***

Gelelim AK Parti''ye…

Madem ki, "Suçun/cezanın şahsiliği" ilkesini takmıyorsunuz, madem birinin bir teröristle çekilmiş fotoğrafı yeterli bir "terör bağlantısı kanıtı"; o vakit, yasalarımıza göre "terörist" durumundaki Mehmet Dişli''nin, muhtemelen doğduğu günden bu yana, birlikte sarmaş dolaş sayısız fotoğrafı bulunan kardeşi, hangi ölçüye göre "Büyükelçi"?

Keza Mehmet Pakdemirli''nin kardeşi hangi ölçüye göre Bakan?

Pensilvanya''ya bağlılıklarını bildirme pozları çarşaf çarşaf yayınlanmış sözde gazeteciler hangi ölçüye göre "yerli ve millî"?

HDP''linin, "terörist sevgilisiyle çektirdiği" fotoğraflar üzerinden "CHP Bakan yapacak" kara propagandası yapmak kolay da, "teröristbaşı(!)"yla fotoğrafı bulunan Nurettin Nebati hangi ölçüye göre bakan bu durumda?

***

Ve Güzel''in öldürülen terörist sevgilisini "suçlu"dan saymadıklarından zahir hiç "suçun şahsiliği" mevzularına girmeyen ve fakat olayın "masum bir aşk hikâyesi"ndan ibaret olduğu algısı yaratmaya kalkışan HDP…

"Fotoğraflar, HDP''li vekilin okuldan arkadaşı olan ve aileler arasında sözü kesilen sözlüsüne ait"miş de bla… bla…

Okul arkadaşıyla, okul kantininde mi çekilmiş o fotoğrafları Güzel?

Aile arasındaki söz yüzüklerini takma merasiminde mi?

Bir fotoğrafta pürneşe -ki kim bilir kaç vatan evladının kanı var üzerinde- silaha sarılmışlar. Diğerinde, ikisinin de üzerinde terör örgütünün "üniforması(!)" varsayılan soluk hâki şalvarlar…

Pudra şekeri misali, sevgilisinin elindeki silahı "çakmak" sanmıyordu herhalde değil mi? Romantik bir ortamda yapacakları piknikte, tüpü yakmak için kullanacak değillerdi!

Keza, HDP''li vekil, 24 Haziran seçimlerinden sonra "Öcalan''a özgürlük talebini Meclis''e taşıma sözü" verirken İmralı''daki caniyi Kanarya Severler Derneği Başkanı sanmıyordu değil mi?

***

Gelelim, bugün eli silahlı teröristle sarmaş dolaş görüntülenen HDP''li vekili savunan açılımcı liberal tayfaya…

Hatırlayın, Suriye''deki Türkmen kamplarına desteğe giden, orada "hatıra" niyetine Türkmen direnişçilerle poz veren kaç "ülkücü" kimlikli genci hedef gösterdiler en ağır itham ve iftiralarla?

***

"Suçun şahsiliği"nin bir anlam ifade etmesi için önce "suç"un suç olup olmadığının kişiye, ideolojiye, partiye, mahalleye göre değişmiyor/belirlenmiyor olması gerekmez mi?

Yazarın Diğer Yazıları