Ünlü ekonomist eski Hazine Müsteşarı Eğilmez'den kendi blogunda yazdığı yazıyla asgari ücretle çalışanların yüreğine su serpti. Deneyimli iktisatçı ekonomi yönetiminin savunduğu ‘ücret artışı enflasyonu artırır’ tezini yorumladı.
Eğilmez yazısında "TÜİK’in Ücretli Çalışan İstatistikleri Şubat 2024 haber bültenine göre Türkiye’de 2024 yılı itibarıyla sanayi, inşaat ve ticaret - hizmet sektörlerinde ücretle çalışanların sayısı 15,1 milyon kişi. Merkez Bankası ve DİSK-AR verilerine göre bunların yarısının, yani 7,5 milyon kişinin, asgari ücretle çalıştığı tahmin ediliyor" diyen "Türkiye’de ücretle çalışanların sayısı 16 milyon. Asgari ücret artırıldığı zaman bu artış asgari ücretlilerle sınırlı kalmıyor, bütün ücretler buna göre artıyor. Ayrıca 9 milyon da emekli var. Demek ki asgari ücret artırıldığında 25 milyon kişinin ücretlerinde çeşitli artışlar yapılması söz konusu oluyor" dedi.
"Asgari Ücret Artırılmalı mı?" başlıklı yazısında Türk-İş'in her ay dört kişilik ailenin esas alarak açlık ve yoksulluk sınırının hesaplaması yaptığını belirten Eğilmez Açlık sınırı yalnızca gıda harcamaları esas alınarak, yoksulluk sınırı ise gıda harcamasına ek olarak giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar da işin içine katılarak hesaplandığını belirtti. Dört kişilik bir aile için Mayıs ayında açlık sınırının 18.969 lira, yoksulluk sınırının ise 61.789 lira olduğunu kaydeden iktisaçı Dr. Mahfi Eğilmez asgari ücretin açlık sınırın altında olduğunu belirtti.
Asgari ücretin 17.002 lira olduğunu hatırlatan Eğilmez, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı altından kalmaması için hepsinin çalışması gerektiğine dikkat çekti.
"ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞINA ÜCRET ARTIŞI YAPMAMAK İNSANLIĞA AYKIRI"
Asgari ücret artışı enflasyon yaratır mı? sorusuna da yanıt arayan Eğilmez,yazısına şöyle devam etti:
"Gelir iki şekilde kullanılır: Tüketim ve tasarruf. Asgari ücretliler ve emeklilerin tasarruf yapması bu koşullarda mümkün olmayacağına göre ücret artışı sonucunda toplam sayısı 16,5 milyonu bulan emekli ve asgari ücretlilerin ellerine geçen bütün parayı tüketime harcamaları söz konusu olacaktır. Tüketim harcamalarının artması talebin artmasına o da enflasyonun artmasına yol açacaktır. Asgari ücret artarsa enflasyon artmaz demek ekonomi bilimine aykırı bir tezdir. Türk toplumu bilime aykırılığa o kadar alıştı ve bu tavrı o kadar benimsedi ki bilim insanları arasından “faiz neden enflasyon sonuçtur” yaklaşımını doğru bulup destekleyenler çıktı. Onun için burada da asgari ücret artışının enflasyon yaratmayacağını söyleyenlere çok şaşırmamak lazım.
Enflasyonun böylesine arttığı bir yerde asgari ücret ve emekli maaşı alanlara ücret artışı yapmamak insanlığa aykırı
Gelelim işim öteki yanına. Enflasyon artacak diye açlık sınırının yaklaşık 2 bin lira, yoksulluk sınırının da yaklaşık 28 bin lira altındaki asgari ücreti ve onun bile altındaki emekli ücretlerini artırmayalım demek mümkün mü? Ya da bu insanlara “biz enflasyonu düşürünce sorun kökten çözülecek sıkın biraz dişinizi” demek? Gerçi bunu söylemenin mümkün olduğunu Türkiye’de yaşayarak görüyoruz.
Asgari ücret ve emekli maaşlarının artırılmasının enflasyonu etkileyeceğini reddetmek bilime aykırıdır ama enflasyonun böylesine arttığı bir yerde asgari ücret ve emekli maaşı alanlara ücret artışı yapmamak insanlığa aykırıdır. Bu iki konuyu birbirinden ayıralım."