Türkiye’de Merkez Bankası’nın aldığı faiz artırımı kararlarına rağmen dolardaki artışın önüne bir türlü geçilemiyor. Tarihi rekorları peş peşe kıran dolarla ilgili ekonomistler iyimser tablo çizemiyor.
Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez de kendi sitesinde kaleme aldığı yazısında, doların diğer para birimleri karşısında değer kaybederken TL karşısında neden değer kazandığını yazdı.
Eğilmez, Türkiye’nin yaşadığı yargı krizinin bu durumu doğrudan etkilediğini, siyasal ve sosyal yanlışların da doların ateşini körüklediğini belirtti.
Eğilmez’in yazısında şu ifadeleri kullandı;
Ekonomide hatta herhangi bir olayda kötü bir gelişme, göstergelerde bozulma olduğunda hemen ‘dış güçlerin işi’ söylemini gündeme getiririz. Genel bakışımız hata ya da yanlışlığın asla bizden kaynaklanmadığı, derdi günü Türkiye'yi batırmak olan olan dış güçlerin işleri karıştırmasından kaynaklandığı şeklindedir.
Son beş günde Dolar Endeksi (ABD Dolarının beş büyük ticaret ortağının paralarına karşı endeks değeri, aşağıda soldaki grafik) ve Doların Euro karşısındaki değeri (aşağıda sağdaki grafik) düşüş içinde. Bir başka ifadeyle Dolar, son günlerde bütün paralara karşı değer kaybediyor. Bunun birkaç istisnası var. Onlardan birisi olan TL, değer kaybeden Dolara karşı değer kaybetmeye devam ediyor (en alttaki grafik.)
Doların, yabancı paralara karşı değer kaybetmesinin birçok nedeni var. Son günlerde, enflasyondaki yumuşamanın yarattığı beklentilerle faiz artışlarının artık duracağına olan inanç oldukça etkili oluyor. Enflasyondaki yumuşama Fed’in faiz artırımına ara vermesi beklentisini yükseltti. Bunun sonucu olarak ABD tahvil faizleri geriledi ve Dolara talep düştü. Talep düşünce yukarıdaki ilk iki grafikte görüldüğü gibi Dolar yabancı paralara karşı değer kaybetti.
Dolardaki bu gerilemeye karşın TL’nin Dolara karşı değer kaybetmesi ise tümüyle ekonomi dışı nedenlere dayanıyor. Yeni ekonomi yönetiminin Merkez Bankasıyla birlikte giriştiği rasyonelleşme politikasıyla iyimser bir havaya giren piyasa, sosyal ve siyasal alandaki yanlışlar nedeniyle yeniden tersine dönmeye başladı. Bu dönüşün en önemli nedeni Anayasa Mahkemesi üzerinde yaratılan tartışmalar ve hukukun uygulanmasında her alanda ortaya çıkan siyasal müdahaleler. Aslında son günlerde risk artırıcı başka da bir şey olmadı.
Dış güçler lehimize çalışırken iç güçler aleyhimize çalışıyor.