Mahalli seçimler kalkar mı?..
Ok yaydan çıktı!.. Gündeme de dillere de düştü bir kere, geri dönüşü olmayan yol gibi. Erken seçim... Tarihi, barajı, sistemi hep birlikte tartışılıyor. Siyasetin farklı cepheleri içinde bulundukları konuma ve duruma göre hamleler yapıyor. Bu atakların çoğunun ardında gizli pazarlıklar var. Yapılan fedakarlıklara karşı istenen diyetler... Koltuğu kurtarma... 1 isteyip 3 verme... 2 verip 5 alma... Gizli görevlerin ifası... Adını ne koyarsanız koyun. Görüntüdeki çıkışlar, kamuoyuna açıktan söylenen sözler henüz gerçeği tam manasıyla yansıtmıyor.
Bomba haberi yazının sonuna bırakalım. Güncel, sıcaktan başlayalım:
MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği "yüzde 10 seçim barajı düşürülsün" teklifi taze haber yeni gelişme değil. Referandum pazarlıklarına dayanan bir geçmişi var. Bahçeli, bu teklifini "seçim barajı yüzde 7 olsun" diye arka kanal diplomasi yöntemi ile R. Erdoğan'a götürmüştü. Saraydan ret cevabı almıştı. Gerekçeleri ile bu durumu daha önceki yazılarımızda YENİÇAĞ okurlarına aktarmıştım. Bahçeli, "baraj düşürülsün" teklifinde ısrarcı. Aynı kanallardan teklifini bu sefer "yüzde 5" olarak revize etti. Saray kaynaklarına sordum, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın Bahçeli'nin yenilediği teklifi henüz gündeme almadığını söylediler. Saray, daraltılmış bölge ve ittifaklar üzerinde çalışıyor. Her hafta yapılan "erken seçim" toplantıları aynı sıklıkla devam ediyor. Sarayın masasında ne var?.. Türkiye'yi 120 seçim bölgesine bölecek daraltılmış bölge sistemi. Genellikle her seçim bölgesinde 5 milletvekili çıkarılacak şekilde. İstisnaları olacak. AKP'nin menfaatlerine uygun şekilde bazı seçim bölgeleri 4 veya 6 mebus çıkarabilir. Erdoğan, MHP, BBP ve Fatih Erbakan'a kurduracağı parti ile seçim ittifakı planlıyor. Saha çalışmaları ve anketlerle birilikte raporlar hazırlanıyor, her hafta Saray'da durum değerlendirmesi toplantıları yapılıyor. Henüz net karar verilebilmiş değil. Bana sorarsanız, Doktor Bahçeli'nin elinde kalan tek şans seçim ittifakı... Bahçeli, bu yüzden şimdiden halka ilişkiler çalışmalarına başladı. O yüzden "yüzde 10 çok ağır" diyor.
Şimdi, bomba haber:
AKP'de il başkanlarının, belediye başkanlarının istifaları... Kulisler, 2018'e kabine revizyonu ile girilecek iddiaları ile çalkalanıyor. "Yolcu" Bakanların isimleri havalarda uçuşuyor. Vee!.. Devamlı yazılıp çizilen, konuşulan "değişim süreci"...
R. Erdoğan'ın kafasında,aklında ne var?.. Büyük sürpriz nerede?.. Saray kaynaklarından şöyle çok ilginç bir bilgiye ulaştım. Erdoğan'ın kafasında yerel seçimlerin kaldırılması konusunda henüz fikir aşamasında olan bir plan var. R. Erdoğan'ın hâlâ bir belediyede kayyum olarak görev yapan bir Vali ile görüşmesini anlattılar:
Sayın Vali, Erdoğan ile görüşmesi sırasında konu belediye başkanlarının istifası ve kayyum atamalarına gelir. Vali, Erdoğan'a bu sürecin devam edip etmeyeceğini sorar. "Edebilir" yanıtını alır. Vali bey de kayyum atanan belediyelerde çok verim alındığını, kayyum atanan yerlerde AKP'nin lehine rüzgar estiğini ve bunun anketlere de çok olumlu yansıdığını arz eder. "Vatandaş hizmetlerimizden çok memnun" der. Erdoğan da, kayyum atanan belediyelerden çok memnun olduğunu söyler. Belediye Başkanları atama ile mi yoksa seçimle mi işbaşına gelsin?.. R. Erdoğan, belediye başkanlarının atama ile göreve gelme sisteminin bazı ülkelerde uygulandığına ve başarılı sonuçlar alındığına işaret eder. Ve baklayı ağzından çıkarır;
"Belediye Başkanlarının atama ile göreve gelmesinin daha doğru ve faydalı olduğunu düşünüyorum. Seçimden sonra gündeme getirebilirim. Çalışmalarınıza ve anketlere devam edin. Bana bu konuda raporlar yazın."
Pek tabii ki, Vali bey de Erdoğan'a yerden göğe hak verir!.. "Başüstüne efendim" der...
MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli'nin başlama vuruşunu yaptığını referandum süreci ile birlikte nereye doğru gidiyoruz?.. Demokratik Parlamenter sistemden vazgeçtik. Rejim değişti... Demokrasinin "D"sine hasret kalacağız gibi...
İktidara geldiklerinde;
"Kopenhag Kriterleri'ni gerekirse Ankara Kriterleri yapar yolumuza devam ederiz dedik. Artık vakit yaklaşıyor, gidiş o."
Sonraki yıllarda bir daha tekrar etmişlerdi;
'Gerekirse Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yaparız, yine hayata geçiririz. Bu yoldan dönüş yok.'
Gidişat "Baas kriterleri"ne doğru!.. İkinci yarının başlama vuruşunu da Doktor Devlet Bahçeli yaptı...