FATMA GÜL/YENİÇAĞ
TBMM’de yapılan 2019 Bütçe Görüşmeleri’nde Meclis Kürsüsü’nde konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemindeki ekonomiyle şuanki ekonomimizi karşılaştırdı.
Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemindeki ekonomik gidişat ile şuanki ekonominin benzer olduğunu söyleyen Türkkan, “Tek adam rejimi zulüm baskı ve fukaralıktan başka bir şey getirmemiştir. Tarihte de böyle olmuştur. Türkiye’de de farklı olmayacaktır. Fukaralık artacak. Halk yoksullaştıkça itaat kültürü geliştirecek. İktidarın da istediği bu değil mi zaten” ifadelerini kullandı.
“Bu tarihi gerçekler size bir şeyler hatırlatıyor mu?” diyen Türkkan, “İngiltere ile Balya Limanı imzalanmış, yüksek faizle dış borçlanma yapılmış, yabancılara toprak satılmaya başlanmış, yabancı sermayeye demiryolu imtiyazları verilmiş ve bunun sonucunda da 1881’de Duyun-u Umumiye’nin kurulmasıyla devletin temel gelir kaynakları yabancıların yönetimine bırakılmış ve bu kararla beraber Osmanlı ekonomisi artık dışa bağımlı hale gelmiş. Peki size sormak istiyorum şimdi. Bu tarihi gerçekler size bir şeyler hatırlatıyor mu? Sizin şimdi yüzüne bakmadığınız köylünün o zaman da ihmal edilmiş. Osmanlı’nın çöküşünde emperyalizmin, emperyalizmin açgözlü kapitalist şirketlerinin rolü çok büyüktü” şeklinde konuştu.
AKP hükümetinin geçmişten ders almak yerine geçmiş ecdat edebiyatı yaptığını söyleyen Türkkan, “Ak Parti iktidarı keşke ecdad edebiyatı yapmak yerine Osman Gazi’nin oğlu Orhan Gazi’ye verdiği nasihatten, Tanzimat Fermanı’ndaki hükümlerden, Mehmet Akif’in Safahat’inden ders alsaydı. Bu nedenledir ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1923’te ancak bağımsızlığımıza saygılı olmak ve kanunlarımıza uymak koşuluyla yabancılara kapımızı açıyor. Atatürk Osmanlı borçlarını ödeyip, Duyun-u Umimiye’yi ortadan kaldırdı. İmtiyazlı yabancı şirketlere de son verdi” dedi.
“Siz milli değilsiniz” diyerek AKP iktidarına sert tepki gösteren Türkkan sözlerine şöyle devam etti: “Bakın burada bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Türkiye’de özellikle son 5 yılda yabancı olduğunu bildiğimiz ama sermaye yapısında bazı şüphelerimizin olduğu, bazı yabancı şirketlere imtiyaz sağlanacak kanunlar yapmakla görevli bir Meclis çatısı altında bulunuyoruz şuan. Bu durumun son örneğini geçen hafta gördük. Meclis gündemine alınan Digitürk, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom gibi imtiyazlı şirketlerin fukara borcunu ödeyemeyen vatandaştan tahsilatını kolaylaştıran kanunlar çıkarmadık mı? Yani Osmanlı’nın yıkılışına sebep olan imtiyazlı şirketleri bu dönemde sizler yarattınız. Yabancı şirketlerin ülkemizde daha fazla para kazanacağı kanunları çıkarmakta acele ederken bizler ülke olarak fabrikaları, limanları, devletin stratejik önemlerine sahip yatırımları sattık. Peki şimdi size soruyorum. Milli olmak için mi bunu yaptınız? Milli olmak için bunları mı yapmanız gerekiyor? Bir taraftan bunları yaparken diğer taraftan ülkenin bekasından söz etmek mümkün mü? Size net olarak ifade ediyorum. Siz milli değilsiniz. Siz ülkenin bekasını düşünmüyorsunuz. Sizler bugüne kadar yediniz yandaşlarınıza yedirdiniz. İsraf ettiniz. Üretmediniz, tükettiniz. Yönetemeyip idare ettiniz. Ekonomi o yüzden bu halde bugün. Ekonomiyi kutsal değerlerimiz olan bayrağa ve ezana bağlama kurnazlığından da vazgeçin artık. Her olumsuzluğu da dış güçlere bağlamaktan vazgeçin”