RUSYA savaştan çekildiğinde, bölgenin bu defa ABD’ye verilmesi söz konusu edilmiştir. ABD Başkanı Wilson, bu fikri sıcak karşılamış, ancak tasarıyı ABD Kongresi’nden geçirememiştir. ABD Kongresi, Amerikan mandasında bir Ermenistan istememiş, bağımsız bir Ermenistan kurulması fikrinin destekçisi olmuştur.
Sevr Antlaşması 10 Ağustos 1920’de imzalanmıştır. Bu Antlaşmanın çok sayıda maddesi Ermenistan’la ilgilidir. Bunlardan en önemlisi olan 88. maddede, Türkiye’nin, -daha Ermenistan ortada yokken- kurulacak Ermenistan Devleti’nin bağımsızlığını ve özgürlüğünü şimdiden kabul edeceği yazılıdır. 89’uncu maddeye göre de, Ermenistan’ın sınırlarını çizme yetkisi ABD Başkanı Wilson’a bırakılmaktadır. Sınırların nerelerden geçmesi gerektiği de açıkça belirtilmektedir: Sınırlar, “Erzurum-Trabzon-Van-Bitlis-Van Gölü’nün çok önemli bir kısmını içine alarak çizilecektir” denmektedir. Ermenistan’ın ismi geçen vilayetlerin tümünü mü yoksa bir kısmını mı içine alacağı sorusunun cevabını Wilson’ın vermesi istenmekte, Türkiye, elinden çıkacak olan bu vilayetlerdeki tüm hak ve sıfatlarından önceden vazgeçmekteydi. Sevr’de Ermenilere ilişkin ikinci bölüm hükümler, madde 226-230 arasındaki kısımda yer almaktaydı.
Bu maddelerde, “Ermeni olaylarından” sorumlu olanların İtilâf Devletleri tarafından gösterilecek mahkemelerde yargılanmaları öngörülmekteydi. Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi yapılmıştır. Kasım ayında TBMM Hükümeti Lozan Barış Konferansı’na çağırılmıştır. Türk heyeti Lozan’a giderken TBMM tarafından heyete verilen müzakere talimatı da bir rastlantı sonucu on dört maddeden oluşmuştur. Talimat daha ziyade sınırlar, kapitülasyonlar ve azınlıklarla ilgili olmakla birlikte, İsmet Paşa ve heyetine verilen bu talimatının iki maddesi, merkeze ayrıca sormaya dahi gerek olmaksızın Türk heyetine toplantıları terk edebilme yetkisini kapsamıştır. Yani muhatap devletler bu iki konuda ısrar ederlerse, Türk heyeti “teşekkür ederim” diyerek ayrılmak yetkisine sahip kılınmıştır. Bu iki önemli noktadan biri Ermeni yurdu sorunu, diğeri kapitülasyonlardır.