CHP Sözcüsü Faik Öztrak YouTube üzerinden yayın yapan CHP Ekonomi Masası TV’de ekonomist Evren Devrim Zelyut’un sorularını cevapladı. OVP hakkındaki görüşü sorulduğunda Öztrak şunları söyledi:
“Bir kere her şeyden önce şunu söyleyeyim, OVP’nin açıklanması ile birlikte AKP’nin 2011 yılında Erdoğan tarafından açıklanan 100.yıl hedeflerinin artık ulaşılmasının mümkün olmadığı, yalan olduğu tescil edilmiştir.
İlan edilen hedeflerde 2 trilyon dolar milli gelir hedefimiz olacaktı, bu OVP’de 2023 milli gelir hedefi 925 milyar dolar. 1 trilyon 75 milyar dolar ortada yok. Yani hedef yarı yarıya düşmüş. Bu başarısızlığın tescilidir.
İkinci konu ihracat, OVP hedefi 242 milyar dolar, peki 2011 yılındaki 2023 vaatlerinde açıklanan rakam neydi? 500 milyar dolar. 258 milyar dolarlık da ihracat ortadan kaybolmuş, ihracatta yarı yarıya düşmüş, artan bir şey var: OVP’de 2023 işsizlik oranı %11,4 oysa 2011’de açıklanan yüzüncü yıl hedeflerinde bu %5 idi. İşsizlik de %6,4 puan birden artmış.
Bu OVP, Erdoğan hükümetlerinin başarısızlığının bir itirafıdır; ve 2023 hedeflerinin nasıl yalan olduğunun açık bir göstergesidir.”
Öztrak yarı yarıya iskonto edilmiş OVP hedeflerinin şu hali ile oldukça iyimser kaldığını belirtti. Plandaki büyüme hedeflerinin Türkiye’nin uzun vadeli büyüme gerçekleşmeleri ile uyumlu olmadığını söyleyerek her yıl bir milyondan fazla kişiye istihdam sağlamasının da %5’lik büyüme ile oldukça zor olacağını ifade etti.
“Bütün bunlara baktığımızda gördüğümüz şu, OVP adeta Alice Harikalar Diyarında romanı gibi.”
Öztrak ayrıca OVP’nin ekonomi yönetiminde koordinasyon olmadığını da gösterdiğini söyleyerek, Merkez Bankası’nın 1,5 ay önce yaptığı tüm tahminlerin bu OVP’de çöpe atıldığını söyledi. Örnek olarak 2021 yılında MB’nin enflasyon hedefinin %14,1 olacağını belirtmesine rağmen OVP’de bu rakamın %16,2 olacağını, 2022 rakamlarında da uyuşmazlık olduğunun altını çizdi. Cari açık tahminlerinde de aynı uyuşmazlığın olduğunu, MB’nin 2021 için 11,3 milyar dolar açık beklerken OVP’nin 21 milyar dolarlık bir hedef belirlediğini söyledi.
“Ekonomi yönetiminde kimin ne dediği belli değil. Şahap Kavcıoğlu bir şey söylüyor, Lütfü Elvan bir şey söylüyor, Tayyip Erdoğan da bambaşka bir şey söylüyor.” Diye sözlerine devam eden Öztrak’a MB Başkanı’nın çekirdek ve gıda enflasyonunda yaptığı açıklamalarla gittiği söylem değişikliği de soruldu.
Öztrak şu açıklamayı yaptı: “Merkez Bankalarının en önemli sermayesi güvendir. Güvenin gerisinde de belirli bir istikrar olması lazım. Şimdi siz diyeceksiniz ki, ben TÜFE’yi esas alıyorum, ona göre yürüyorum, benim faizlerim TÜFE altında olmayacak diyorsunuz ama TÜFE yükselmeye başlıyor, siz hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz, piyasalara doyurucu bir izahat yapmayıp çıkıp evet enflasyon arttı ama ben artık TÜFE’yi değil çekirdek enflasyon rakamlarından birini kullanacağım, hangisi işime geliyor, C işime geliyor, ona göre de faizi belirleyeceğim. Bu oyunun kuralının maç oynanırken değiştirilmesidir. Bir merkez bankası başkanı bunu yaparsa o ülkenin parası da %2’ye yakın değer kaybeder.”
Öztrak Merkez Bankası’nın iki nedenle artık güven vermekten uzak olduğunu söyledi. Bunlardan ilki Banka’nın Saray güdümünde olması, ikincisi ise Başkan’ın çok sık değişen söylemleri olduğunu vurguladı.
Öztrak ayrıca kendisine enflasyon düşmeden yapılacak faiz indirimlerinin kurda rekorlar getirme ihtimalinin kötümser bir beklenti olup olamadığı sorulduğunda şu cevabı verdi: “Benim gördüğüm tabi bir yandan Lira konusunda yeni değer kayıplarını gündeme getirir, bir yandan ister istemez faizleri etkiler, biz isteriz tabi faizler düşsün, Türkiye en yüksek faizi vereceğine en düşük faizi versin ama bunlar istikrar, güven gerektirir. Siz ekonomide istikrarı, güveni bitirmişsiniz istiyorsunuz ki hem enflasyon düşsün hem faiz. Şimdi böyle bir hayat yok, bunu daha önce de yapmaya çalıştılar Türkiye 128 milyar dolar rezerv kaybetti. Bugünkü sıkıntılarımızın temelinde, dışarıya karşı ekonominin dayanma gücünün düşük olmasının nedeni, seçim kazanabilmek için sahte istikrar havası basılması için, o 128 milyar doların buharlaştırılmasıdır. Şimdi bugün geldiğimiz noktada yine aynı şeyi yapmak istiyorlar bunun bedeli gerçekten çok yüksek olur. Ben buradan tekrar söylüyorum artık bu iktidara güven bitmiştir. Güvenin kalmadığı ortamda Erdoğan şahsım hükümeti ile devam ısrarı milletin sırtındaki yükü artıracaktır. Türkiye’nin yeni kurallara, kurumlara ve kadrolara ihtiyacı vardır.”
Öztrak Türkiye ekonomisine doğru ilacın verilmesi halinde tekrar ayağa kalkarak başa güreşecek büyük bir potansiyel taşıdığını da belirterek sözlerini bitirdi.