Yeni ve devrim niteliğindeki yeni teknolojinin internet bağlantı alışkanlarını kökten değiştirecek. Li-Fi’ı, ışık dalgalarını kullanarak veri iletimi sağlayan bir teknoloji olarak tanımlanıyor. Birçok öncü şirket bu teknolojiyi kullanmak üzere yatırım yapıyor.
Geleneksel Wi-Fi’ın radyo dalgaları üzerinden veri iletmesine karşın, Li-Fi, ışık üzerinden bu işlemi sağlıyor ve bu da onu çok daha yüksek bir hızla yapıyor. Öyle ki, Li-Fi teorik olarak Wi-Fi’den 100 kat daha hızlı iletim yapabiliyor.
Li-Fi teknolojisinin temelleri 21. yüzyılın başlarında, Alman fizikçi Harald Haas ve ekibi tarafından atıldı. O zamanki ekip, ışığın iki yönlü veri iletimi için kullanılabileceğini keşfetti. 2008'de ise Fransız şirket Oldecomm, Li-Fi teknolojisi üzerine deneyler yapmaya başladı. Günümüzde ise bu teknolojinin 2024 ile 2029 yılları arasında yaygın bir şekilde kullanılabilir hale gelmesi bekleniyor.
Li-Fi, güvenlik açısından büyük avantajları olduğu belirtiliyor. LiFi Group’a göre, bu teknoloji ışığın aydınlattığı alanın dışına çıkamadığı için sinyallerin izinsiz ele geçirilmesi neredeyse imkansız hale getirmekte. Diğer yandan Li-Fi’nin yüksek hızları, akıllı şehirler, sanal gerçeklik, 4K video akışı ve çevrimiçi oyunlar gibi düşük gecikme süresinin kritik olduğu alanlarda teknolojiyi birkaç adım birden öne çıkarıyor.
Lİ-Wİ'NİN DEZAVANTAJI
Yüksek hız sunan Li-Fi’nin bazı dezavantajları da bunuyor. Li-F İi, ışık kaynağına bağımlı olduğu için kapsama alanı da sınırlı olabiliyor. Bir başka dezavantaj ise yeni ve bilinmeyen bu teknolojiyi destekleyen cihazların henüz sınırlı olmasından kaynaklanıyor.