Levent Ağaoğlu’dan “Türk Dünyası ve Deniz” konferansı

Levent Ağaoğlu’dan “Türk Dünyası ve Deniz” konferansı

Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı Başkanı Cem Gürdeniz’in öncülüğünde Hasköy Rahmi Koç müzesi bünyesinde yer alan Fenerbahçe vapuru alt salonu’nda Türk dünyası konusunda önemli çalışmaları bulunan şair ve düşünür Levent Ağaoğlu, “Türk Dünyası ve Deniz” başlıklı bir konferans verdi. Geniş bir dinleyici topluluğu tarafından ilgi ile izlenen konferansta Türk denizciliğinin tarihi ve jeopolitiği ile ilgili kapsamlı bilgiler yer aldı.

Açılış ve kapanış konuşmalarını Cem Gürdeniz’in gerçekleştirdiği iki saat süren konferans boyunca küresel ölçekli teorik bir model ortaya koyan Ağaoğlu; Zaman, Zemin, Zihin ölçeğinde Türklerin Teolojik temellerine dayanarak geliştirdiği özgün metodoloji kapsamında, geniş bir kaynak taraması gerçekleştirerek, yeni bilgiler ve yeni kavramları seslendirdi.

Türklerin Avrasya anakıtası ölçeğinde Türkiye ve Türkistan el ele sadece denizlere değil kıtayı çevreleyen okyanuslara da (Pasifik, Arktik, Atlantik, Hint) birlikte açılmaları stratejisi hakkındaki aksiyonları sonuç bölümünde dile getirdi.

Yabancılaşma göstergesi...

Türk aydınlarının, Atatürk’ün Tarih Tezi’nin, Atatürk’ün 1938’de vefatı ile birlikte üstünün örtülerek yok sayılması karşısındaki sessizlikleri ve fakat bunun yerine bir kesimin Marksçı ATÜT (Asya Tipi Üretim Tarzı) teorisi konusunda ve diğer bir kesimin de 1071’den çok sayıda Anadolu’ya geldik teorisi konusunda yayınlar ve teorik tartışmalar yapılmasının tipik bir yabancılaşma göstergesi olduğunu, böylece düşünsel enerjinin bilim merkezli üretim değil de ideoloji rehberliğinde tüketim mecralarında harcandığını belirtti.

Denizler ile ilgili bilgilerin Oğuzlarda, Oğuz Kağan Destanı’ndan başlayarak temel eserlerde dile getirildiğini Orhun Yazıtları’nda, Divan-ı Lugat it Türk ve Kutadgu Bilig’de denizler ve okyanuslarla ilgili geniş bilgilerin yer aldığını, Oğuz Kağan’ın efsanevi bir evladının Deniz Han olduğunu, “daha deniz, daha ırmaklar” idealinin efsanede yer aldığını anlattı.

whatsapp-image-2024-10-23-at-09-16-29-1.jpeg

Ağaoğlu, ilk metinlerde Kimek olarak bugünün Türkçesi ile Gemi adıyla isimlendirilen Kıpçakların kuzey steplerindeki özellikle Sibirya’nın güneyindeki sulak alanlarda, nehirlerde ve su yollarında gemiler ile seyahat ve taşımacılıkta bulunduklarını dile getirdi.

Türklerin üç büyük lideri...

Aral Gölü’ne akan Maveraünnehir (Seyhun ve Ceyhun nehirleri), Baykal ve Balkaş Gölleri’ndeki nehir/göl gemiciliğinin yanısıra, denizler açısından bakıldığında Hazar ile bağlantılı İdil (Volga) Nehri ve Tuna Nehri ile bağlantılı Karadeniz ve nihayetinde Akdeniz, Kızıldeniz ile Basra Körfezi öne çıkmaktadır. Türklerin üç büyük liderinin Tonyukuk, Fatih ve Atatürk olduğunu ve her birinin denizlerle ilgili ideallerinin ve stratejilerinin olduğundan bahseden Ağaoğlu, Pasifik Okyanusu kıyılarına doğru karadan sefer yapan Tonyukuk’un ardından 1200 yıl sonra Atatürk’ün Akdeniz’e doğru “ilk hedefiniz Akdeniz” stratejik emri ile kara seferi yapmasının tarihin tekerrürü olduğundan söz etti.

whatsapp-image-2024-10-23-at-09-16-29.jpeg

Donanmasız girdiğimiz 1. Dünya Savaşı’nın ardından 2. Dünya Savaşı’nın bitişi ile birlikte başladığımız çok partili siyasi hayatla birlikte katıldığımız NATO İttifakı çerçevesinde denizciliğimizin durgunlaşma dönemine girdiğini, Kıbrıs Barış Harekâtı neticesinde de her ne kadar denizcilikte bir silkinmeye gidilse de hemen karşı sindirme hamlelerinin geldiğinden bahsetti. Sonuç ve öneriler bölümünde Sibirya’nın güneyinde ve Asya’nın her yönünde biriktirdiğimiz zengin denizcilik kültürümüz ve bilgilerimizin yoğun aksiyonlarla beş denizler yolu ile okyanuslara açılmanın ve bu açılımda da en önemli araçların denizlere izafeten beş renkli (ak, kara, kızıl, mavi, sarı) özgün pusulamız ile Ata’mızın Nutuk’unun ardından en değerli bir eseri olan ve unutturulan Tarih Tezi’nin bizleri yeni ufuklara taşıyacağından söz etti.

Dinleyicilerin yoğun ilgisi ile izlenen konferans Cem Gürdeniz’in kapanış konuşması ile son buldu.