Lay lala lay lay lom

Önümüzdeki haftalarda Türkiye’yi bekleyen iki dış ve iç önemli felaket var. Ama bizim gri basın durumu fark etmiş değil hâlâ lay lala lay lay lom... Sade basın mı? Hükümet de farkında değil. ABD’deki Ermeni krizini basından öğreniyor. O kadar alıştılar ki işlerini Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği ve yakın danışmanlar üzerinden yürütmeye; Washington’da bir büyükelçi ve büyükelçilik olduğunu unuttular. Lay lala lay lay lom...
Başlarında Türk siyaset tarihinde en başarısız bir Dışişleri Bakanı. Kendisi bu başarısızlığı konusunda ödüllendirilerek her şeye ve herkese rağmen Cumhurbaşkanı seçtirilmeye çalışılıyor. Lay, lala, lay lay lom. AKP iktidarında başarısızlık ödüllendirilmesi gereken ender bir ulaşım noktası. Belediye başkanları ülkenin büyük başkentlerini susuz bırakıyor. Başbakan savunmada. Yanlış mı anladık diyoruz bakıyoruz Melih Gökçek, aynı teranede. İşte AKP iktidarı lay lala lay lay lom.
Daha önce de haftalardır yazdık Ermeni soykırımı tasarısı konusunda imza veren Amerikalı milletvekili sayısı yarıyı geçti. İç tüzük gereği Meclis Başkanının bu tasarıyı genel kurula getirme konusunu engelleme yetkisi yok. Ha, bir de üstüne üstelik Museviler de taraf oldu. Ama Ankara da her şey lay lala lay lay lom.
Başbakan açıklama yapıyor; Yahudi lobisi geri adım attı diye. Nasılmış? ADL denilen bu grup imzasını mı çekmiş Ermenilere verdiği? Hayır, canım, adamlar imzalarının dışında bir açıklama yapıyor, bu konuda Ermeniler ile Türklerin bir araştırma komisyonu kurulmasını destekliyoruz diye. Sonuç Ermenilere verdikleri destek imzasının mürekkebi kurudu. Ayrıca tasarıya imza koyan 225 kişi içinde kaç Musevi asıllı milletvekili var kimse hesabını yapmıyor. Ama bizim gri basın aksini savunuyor, lay lala lay lay lom.
Tasarılar bir karar tasarısı olduğu için ABD Başkanına imzaya gitmeyecek. Bu nedenle bizim, son dakikaya kadar gevşek bir şekilde olayı göbeğini kaşıyarak Bush’a güvenerek rahat hareket eden yöneticiler de, onlara 22 Temmuz’da bir poşet uğruna oy verenler de lay, lala lay lay lom havasında.
Gelelim ikinci konuya. Ekonomik krize. Hâlâ olayın farkında değiller. Bu kriz ABD’den veya Avrupa ülkelerinden çok daha fazla Türkiye’yi vuracak. ABD de yıllardır aklı başında ekonomi uzmanları uyarıyor. Bu nedenle bizimle aynı kategoride olan Arjantin, Brezilya ve Çin, Malezya uzun süredir önlem alıyor. Bizimkiler lay lala lay lay lom.
Dolar, bir iniyor bir çıkıyor. İnişinde yüreğine su serpilenler çıkışında nasıl olsa inecek umudunda. Amerikan mortgage şirketlerinin çoğunun global şirket olduğunu Avrupalılar dikkate alarak önlem alıyor, bizimkiler ise Arap prensliklerinin kapısında. Unuttukları bir başka nokta, bu Arap paralarının büyük bir kısmının Amerikan mortgage şirketlerine yattığı. Hepsi Türkiye’de yabancıların eline geçen bankalara danışman olan ekonomi uzmanları da lay lala lay lay lom.
Bu arada Hudson krizine yol açan Zeyno Baran, Galatasaray Suada’da ABD Müsteşar Yardımcısı Mat Bryza ile evlendi. Tesadüf bu ya ben de aynı adada yandaki balık lokantasındaydım. Düğünden çıkanları gördüm, tesettürlüler çoğunluktaydı. Dışarıda kameraları görünce gri basın bunları yazar diye bekledim. Ama onların hepsinin birer devlet gazetecisi olduğunu unuttum. Onlar da lay lala lay lay lom.
Sonuçta İstanbul’da her an deprem bekleniyormuş, kime ne lay lala lay lay lom. Halk fakirmiş, kime ne lay lala lay lay lom. Ermeni tasarısı, ekonomik kriz, Kıbrıs elden gitmiş, Kuzey Irak’ta encamımız okunmuyormuş, onlar hâlâ eller havada lay lala lay lay lom...

Yazarın Diğer Yazıları