ABD derin devletinin ikinci önemli adamı olarak kabul edilen Başkan Yardımcısı Dick Cheney, oldukça uzun süren Ortadoğu ziyaretinin ardından nihayet Ankara’da.
Daha önce Irak, Umman, Afganistan, Suudi Arabistan, İsrail ve Filistin yetkilileri ile biraraya gelip, Ortadoğu’nun geleceği ile ilgili hazırlanan projeler hakkında bilgi veren Cheney, şimdi de Türkiye’de pazarlık masasına oturacak.
Çantasında, daha önce Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in çantasındakiler ile benzerlik arzeden ve sınır ötesi harekata karşılık ‘diyet paketi’ olarak nitelendirilen şu taleplerin olduğu iddia ediliyor:
1-) Afganistan’a daha çok asker gönderin.
2-) İran ile ekonomik anlaşmaları durdurun.
3-) İran’a yönelik harekata destek olun.
4-) Füze kalkanı projesi için katkı sağlayın.
5-) Filistin’le gayriresmi temasa son verin.
6-) Irak’taki direniş gruplarına kapıyı kapatın.
7-) Barzani ile ilişki kurup resmen tanıyın.
8-) Terör örgütüne karşı siyasi çözüm bulun.
* * *
Türkiye, hedefte kendisinin de olduğunu bile bile, ABD ile ‘ikiyüzlülük’ temeline dayanan ‘stratejik’ ilişkilerinden bir türlü vazgeçmek istemiyor.
Bu ikiyizlülüğün en bariz örneği, bir süre önce Irak’ın kuzeyine yönelik harekat sırasında yaşandı.
Önce Türk askerinin başına ‘çuval’ geçiren, ardından Türkiye’yi tam beş yıl boyunca ‘koordinatörlük’ müessesesi ile oyalayan Amerika, nihayetinde ‘sınırlı’ olmak kaydı ile bir operasyona yeşil ışık yakmak zorunda kaldı.
Ama daha bir hafta geçmeden Türk askerlerinin ‘en kısa zamanda’ bölgeden çekilmesini istedi.
Arkasına sığındığı en önemli gerekçe ise, ‘sivillerin zarar görme’ ihtimaliydi.
Ama kendisi Irak’ta ‘1 milyona yakın’ kişinin ölümüne neden olan aynı Amerika, İsrail’in Filistin’de uyguladığı ‘soykırımı’ da görmezden geliyor.
Dick Cheney, İsrail’de aynen şu ifade kullandı:
- “ABD barış sürecinde, İsrail’den güvenliği konusunda herhangi bir geri adım atmasını beklemiyor. İsrail terör ve bütünlüğünü yıkacak oluşumlara karşı kendini korumalı.”
* * *
Türkiye, ne zamanki ‘kendi iradesi’ ile herhangi bir harekete kalkışıyor, uluslararası arenada ilk tepki veren ülke ABD oluyor.
Bölücü örgüte karşı bir operasyon gündeme geldiğinde, ABD Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamalar hemen hemen şöyle:
- “Askeri operasyonların herhangi bir sonuç vereceğine inanmıyoruz. Türk hükümetinin bölücü örgüte yönelik bir genel af ilan edip, soruna siyasi bir çözüm bulması gerekir.”
Ama aynı ABD, Pakistan hükümetinin İslamcı militanlar ile masaya oturmasına izin vermiyor.
Yeni hükümet, İslamcı militanlara silah bıraktırabilmek amacıyla gerekirse Taliban liderleri ile görüşebileceğini açıkladı.
ABD İslamabad Büyükelçiliği’nin The Observer gazetesine yansıyan açıklama aynen şöyle oldu:
- “Teröristlerle ateşkeş veya müzakere fikrinin sonuç vereceğini zannetmiyoruz. Müzakerelerin, teröristleri yerel halk gözünde meşrulaştıracağına ve onlara yeniden silahlanıp örgütlenme olanağı vereceğine inanıyoruz.”
* * *
Türkiye’de ne zaman ‘laiklik/antilaiklik’ üzerine ‘derin’ bir ayrışma başgösterse, arkasından mutlaka ‘çapanoğlu’ çıkıyor.
Türk milleti, içeride ‘kapatma davası’ ve ‘çete soruşturması’ ile oyalanırken, Türk devleti dışarıda ‘geri dönüşü’ olmayan bir sürece sokuluyor.
Tam 6 yıl önce, Irak’ın işgali öncesinde elinde bir çanta ile Türkiye’nin kapısını çalan Yahudi asıllı Dick Cheney, dönemin başbakanı Bülent Ecevit ile görüşerek fiili destek istemişti.
Hükümetten beklediği desteği alamayan Cheney’nin dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile görüşme isteği ise Ecevit tarafından kabul edilmemişti.
Tam 6 yıl sonra benzer çanta ile yeniden Ankara’ya ayak basan Cheney, önce Abdullah Gül, ardından Tayyip Erdoğan ile biraraya geldi.
Ve bu kez Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile de bir görüşme yaptı.
Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği, bu ziyarette yapılan pazarlıklara göre yeniden şekillenecek..
Tabii AKP iktidarının kaderi de.
