KYK borcunda kolaylığa AKP-MHP engeli

KYK borcunda kolaylığa AKP-MHP engeli

CHP'nin öğrencilerin ödemekte zorlandığı KYK borçlarına ödeme kolaylığı sağlanması için verdiği soru önergesi AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda öğrencilerin KYK'ye olan kredi borçlarının ödenmesinin kolaylaştırılması için araştırma önergesi verdi.  CHP'li vekil, "Zaten bunalımda olan, zaten iş bulamamış olan öğrencilerimize bir darbe de Kredi ve Yurtlar Kurumundan vuruluyor" dedi.

CHP'li Aydın'ın önergesine İYİ Parti de destek verdi ancak önerge AKP'li ve MHP'li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.

Verdiği soru önergesine ilişkin Meclis oturumunda söz alan Aydın, "Her yıl mezun olan gençlerimiz ki sayıları yüz binleri bulan -390 bine yaklaşan- ve on yıldır geriye yönelik ödeyemeyen -sayılara baktığımızda- borçlarının toplam büyüklüğü 2 milyar 95 milyon lira olan ve sayısı da yüz binleri bulan bu gençlerimize, bu iş bulamamış, üniversiteden mezun olmuş, ailelerinin, kendilerinin o kadar özveriyle çalışarak çabalayarak bitirdikleri okuldan sonra iş bulamadan bir de kapılarına tebligatla 18 bin liralık borcun 25 binlere çıkartılması, 25 bin liralık borcun 35 bin liralara kadar çıkartılmasıyla, zaten bunalımda olan, zaten iş bulamamış olan öğrencilerimize bir darbe de Kredi ve Yurtlar Kurumundan vuruluyor" ifadelerini kullandı.

Erkan Aydın sözlerine şöyle devam etti:

"Bakın, Anayasa'nın 49'uncu maddesi ne diyor, amir hükmü diyor ki: "Çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri devlet alır." Bu tedbirleri almadığınız için gençlerimizin yüzde 26'sı -ilk altı aylık veri- işsiz, iş bulamadan kapıya gelen tebligatla bunalımda ve bunun üzerine çaldıkları her kapı yüzlerine kapanıyor. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki: Futbol kulüplerine yaptığınız, yüzde 60'ı silinen, on yıl vadeye yayılan, iki yıl ödemesiz bu koşullardan, gelin, üniversite mezunu gençlerimizi de yararlandırın. Bu konuda Kocaeli Milletvekilimiz Tahsin Tarhan'ın verdiği kanun teklifi var. Gelin, bunu değerlendirmeye alın. Gene, Türk Telekomun 5 milyar liralık bir borcunu bir kalemde silip attığınızı 82 milyon biliyor. Yandaş iş adamının 425 milyon TL'lik vergi borcunu bir kalemde sildiğinizi 82 milyon halkımız biliyor. Gelin, bu kolaylıklardan gençlerimizi de yararlandırın. Biz demiyoruz ki aldıkları kredilerin üstüne yatsınlar, bunları ödemesinler ama devletin Anayasa gereği de görevi olan… Önce işini bulsun, çalışma hayatına gelsin, ondan sonra bunu on yıla kadar bir vadede, faiz almadan geri ödemelerini sağlayalım.

Bugün 41 milyon insan Türkiye'de borç batağı içerisinde, icralık, kapıya dayanmış kredi borcu, kredi kartı borcu, ev kredisi, otomobil kredisi gibi birçok ödemeyle sıkıntı içerisinde. Bu gençlerimizi daha yolun başındayken hayata küstürmek yerine… Devlet kapısına gittiğinde kadro yok, özel sektöre gittiğinde "Tecrüben yok." Ne yapacak bu genç? Birçoğu bizi arıyor, intiharın eşiğine gelmiş. Bu gençlerimiz hepimizin geleceği. Biz, geleceğimize umut vermek yerine kapıya PTT'yle tebligat yolluyoruz "Hadi bakalım, şu paraları ver." Kardeşim, adam daha iş bulamadı, nasıl versin? Bu konulara eğilmemiz gerekiyor. Şu anda, bizleri televizyon başında izliyorlar, büyük bir umutla izliyorlar.

Ben, geçen hafta kendim konuyu gündeme getirdim, o günden beri de sağ olsunlar, sosyal medyadan, telefonlarla bize ulaşıyorlar, diyorlar ki: "Yaşı 70'i bulmuş, milletvekili emekli maaşı alan, sırf başka yerlere gitmesin diye Yüksek İstişare Kurulu adı altında bir kurum yaratıp 13 bin lira maaş bağlayıp ama beğenmediklerinde 18 bin lira par verdikleriniz yerine gelin, şu bizim borçları yapılandırın, biz ödeyeceğiz, öyle üzerine de yatmayacağız." Bunu da Genel Kurulun takdirlerine…

Aslında, biz bütün partilerin uzlaşmayla çözümü için araştırma komisyonu kurulmasını ve bir çözüme bağlanmasını teklif ediyoruz, birazdan da oylanacak. Bu gençler de televizyonları başında bizleri izliyorlar. Kimler bunun yapılandırılmasına kabul oyu verecek, kimler de "Biz bunu istemiyoruz." diyecek, hep birlikte göreceğiz. Takdir de tabii ki sayıları 10 milyona yaklaşan bu gençlerimizin, bizim görevimiz onların hakkını savunmak diyorum, süreye de riayet ediyorum."