Meral Akşener’in kuracağı yeni partinin ilk kadroları açıklanmaya başladı. Akşener’in önceki gün İstanbul’da gerçekleştirilen “yeni oluşum” toplantısındaki açıklamaları konuşulmaya devam ediyor. Yeni partinin kurucular kurulundan bazı isimler açıklayan Akşener’in listesindeki bir isim dikkat çekiyor; Mehmet Fatih Eryılmaz…
15 Temmuz gecesi Ankara Emniyeti önüne gelen tanklara karşı ilk direnişi başlatan emniyet amiri olan Mehmet Fatih Eryılmaz, darbecilerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmış ve “gazi” olmuştu.
Eryılmaz, uzun süren tedavisinin ardından görevinin başına dönmüş ve kaldığı yerden FETÖ ile mücadelesine devam etmişti.
Milliyetçi camianın yakından tanıdığı Eryılmaz, FETÖ’ye “cemaat” denildiği günlerde de mücadelesini sürdürmüş, bu yüzden defalarca mesleğinden uzaklaştırılmak istenmişti.
Eryılmaz’ı yakından tanıyan bir ekşi sözlük yazarının sözleri ise dikkat çekiyor.
Xspace isimli kullanıcı, Eryılmaz’ın yeni partide yer alacağı açıklamasından sonra şu mesajı paylaştı:
“tanırım fatih müdürü. fatih müdür, polis akademisi mezunu, anadolunun bağrından çıkıp, cumhuriyetin bahşettiği imkanlarla okumuş ve devletin emniyetinin amiri olmuştur. 80'li yıllarda polis okullarında rastladığı ama anlam veremediği bir takım gruplaşmaları daha sonra anlayacaktır. meslek hayatı cemaatçilerin kendisiyle uğraşmasıyla geçer.
uyuşturucu kaçakçılığından, mafya ile ilişkileri olmasına kadar türlü şeylerle suçlanır. hakkında onlarca soruşturma ve dava açılır. ben tanıdığımda emniyet amiriydi. hukuk okuyordu. fetö kumpaslarıyla meslekten atılması an meselesiydi. o da hukuk fakültesini kazanmıştı. ailesi, çoluğu çocuğu vardı. meslekten atılırsa, çalışabilmek istiyordu. bunun da yolu avukatlıktı. daha sonradan 17 aralık oldu. bunun üzerine akp yerleştirdiği cemaatçi polis müdürlerini tasfiye edince, fatih abinin önü de istemeden açıldı. emniyet amiriyken, müdür oldu. ankara emniyetinde görevlendirildi.
15 temmuz günü cemaatçi pilotlar ankara üstünde alçak uçuş yapıp darbeyi başlattığında onun da haberi oldu. daha sokaklara çıkın çağrısı yokken, bir türk polisi olarak vazifesinin başına gitme bilinciyle hareket etti. ankara emniyeti'nin önüne gitti. gittiği anda emniyet'in nizamiyesindeki tek rütbeliydi. o esnada ondan başka rütbeli yoktu orada. polisleri direnişe organize etti. iyi eğitimli ve kıdemli bir polis olarak tankların polis silahları ile durdurulamayacağını biliyordu. bir polis olarak ilk defa yapacağı bir şeye girişti: sivil direniş.
silahını çekmedi, kimseye de silah çekme emri vermedi. askerle polisi birbirine kırdırmayı düşünmedi. polisleri kolkola nizam haline getirdi kendi de ortalalarına girdi ve tankların üstüne yürüdü. amacı sivil direniş gösterip, çatışma olmadan olayın sona ermesiydi. ancak o esnada tankların birinin makineli tüfeğinden atış başladı. fatih müdür karnından vuruldu. o direnişteki bir çok memur da vuruldu. zaten o çatışmadan ötürü, cemaatçi pilotlar ankara emniyetini bombaladı. ankara emniyetinde fatih müdür bir direniş başlatmıştı. fatih müdür haftalarca hastanede kaldı, gazi oldu.
bu süreç sonunda emniyetten yüzlerce amir daha tasfiye edildi. ömrü fetö kumpaslarıyla geçmiş, 15 temmuz gazisi fatih müdür noldu? onu da kızak bir göreve verdiler. aslında fetö ile mücadelenin akp'nin yapabileceği en son şey olduğunu gösteren bir şeydi. fatih müdür de istifa etti. mücadelenin devlet içinden yapılmasının mümkün olduğunu gördü sanırım.
şimdi de öğrendim ki meral akşener'in partisine katılıyormuş fatih müdür. meral akşener'in "fetö ile mücadele edilmiyor, ben geldiğimde mücadele nasıl olurmuş göstereceğim" mealindeki açıklamalar şimdi kafamda daha iyi oturdu.
fatih müdür gibi hem hukukçu hem emniyetçi hem de kumpaslara maruz kala kala fetönün ciğerini öğrenmiş değerli bir insanın bu partide olması oldukça önemli.
hem meral akşener hem fatih eryılmaz müdür açısından çok başarılı bir karar. hem kendilerine hem de milletimize hayırlı olsun.”
