Öksürük, grip ve soğuk algınlığı gibi yaygın hastalıkların belirtilerinden biri olarak bilinse de, uzmanlar bu semptomun daha ciddi ya da farklı sağlık sorunlarının habercisi olabileceğinin altı çizildi.
İki haftadan uzun süren öksürükler özellikle dikkatle incelenmesi gerektiği vurgulandı.
ALERJİK TEPKİLER VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, "Polenler, ev tozu akarları veya hava kirliliği gibi alerjenlere maruz kalmak, kronik bir öksürüğe yol açabilir. Bu tür öksürüklerde hastalar genellikle sabahları daha fazla rahatsızlık hisseder" dedi.
Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, hava kirliliği kaynaklı öksürük vakaları, özellikle büyük şehirlerde son yıllarda ciddi bir artış gösterdi.
REFLÜ VE MİDE ASİDİNİN ROLÜ
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Emine Çalışkan, öksürüğün mide kaynaklı nedenlerine dikkat çekti:
"Reflü, mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla ortaya çıkar ve genellikle yemek sonrası ya da gece öksürükleri ile kendini gösterir. Hastalar bu durumu grip zannederek gecikebiliyor."
Akciğer ve Solunum Hastalıkları
Sigara kullanımı, KOAH ve astım gibi hastalıklar da inatçı öksürüklerin başlıca nedenleri arasında.
Harvard Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir araştırmada, KOAH hastalarının yüzde 50'sinden fazlasında sabah saatlerinde balgamlı öksürük gözlemlendiği bildiriliyor. Ayrıca, zatürre ve tüberküloz gibi enfeksiyonlar da öksürüğün ciddi nedenlerinden biri olabilir.
ÖKSÜRÜK NE ZAMAN CİDDİ BİR BELİRTİ OLUR?
Uzmanlar, öksürükle birlikte balgamda kan görülmesi, göğüs ağrısı ya da kilo kaybı gibi belirtilerin mutlaka bir doktora danışılması gerektiğini vurguluyor.
Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olarak bilinen kuru meyve ve kuruyemiş tüketimi, yapılan bazı hatalar nedeniyle sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Elif Yıldırım, bu konuda doğru bilinen yanlışlara dikkat çekiyor.
FAZLA TÜKETİM: KALORİ BOMBASINA DÖNÜŞEBİLİR
Kuru meyve ve kuruyemişler, yoğun besin değerine sahip olsalar da, ölçüsüz tüketildiklerinde fazla kalori alımına yol açabiliyor.
Prof. Dr. Yıldırım, "20-30 gramlık bir avuç kuruyemiş günlük ihtiyacınızı karşılar. Ancak bu miktarın üzerine çıkıldığında kilo alımına sebep olabilir" diyor.
KATKI MADDELERİ VE GİZLİ ŞEKER
Uzman Diyetisyen Ayşe Çelik, kuru meyve alırken dikkat edilmesi gereken bir diğer noktaya değiniyor:
"Piyasadaki birçok kuru meyveye şeker ekleniyor ya da kimyasal maddelerle parlak görünüm kazandırılıyor. Bu tür ürünler doğal yapısını kaybettiği için sağlığa zararlı hale gelebilir."
TUZLU KURUYEMİŞLERİN TEHLİKESİ
Tuz eklenmiş kuruyemişlerin yüksek tansiyon ve böbrek sorunlarına yol açabileceğini belirten Dr. Hasan Öztürk, “Tuzlu badem ya da fıstık yerine kavrulmamış ve tuzsuz olanlarını tercih etmek, daha sağlıklı bir seçenek olacaktır” önerisinde bulunuyor.
SAKLAMA KOŞULLARINA DİKKAT
Yanlış saklama koşulları, kuruyemişlerde aflatoksin adı verilen kanserojen maddelerin oluşmasına neden olabilir. Araştırmalar, kötü koşullarda saklanan kuruyemişlerin küflenerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini gösteriyor.
NASIL TÜKETMELİ?
Uzmanlar, kuru meyve ve kuruyemişlerin doğal ve katkısız olanlarını tercih etmeyi, aşırı tüketimden kaçınmayı ve uygun saklama koşullarında muhafaza etmeyi öneriyor.